28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Seçimlerde son haftaya girerken...

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

24 Haziran’a 6 gün kaldı. Bu hafta sonu seçim var. Herkes programını buna göre ayarlıyor. Sadece 24 Haziran değil, 8 Temmuz için hesaplar yapılıyor.

Gelen bilgilere bakılırsa katılım yüksek olacak. Belki de Türkiye katılımın en yüksek olduğu seçimi gerçekleştirecek. Kamuoyu araştırma kuruluşları seçime katılım oranının, sonuçları da etkileyeceğini vurguluyorlar.

“2014 seçimlerinde katılım yüksek olsaydı, 3. bir aday çıksaydı Erdoğan 1. turda seçilemezdi” değerlendirmesinde bulunuyorlar.

VAATLER

Seçim için son viraja girerken siyasi partilerin ve cumhurbaşkanı adaylarının vaatleri de sınır tanımıyor. İpin ucunun kaçtığının kendileri de farkında. Ama öyle bir noktaya gelindi ki, yalanlarına kendileri de inanmaya başladılar.

Vatan Partisi dışında gerçeği söyleyen yok.

OYSA Kİ!

Seçime katılan partilerin ekonomi kurmaylarına özel sohbetlerde, “Sorunu tek başına çözebilecek misiniz?” diye soruyorum. İktidar, muhalefet fark etmiyor. “Çözeriz” diyen yok. Kısık bir sesle, toplumun tüm kesimlerinin birlikte hareket etmesine, herkesin elini taşın altına koyması gerektiğine dikkat çekiyorlar.

“Peki bunu halka niye söylemiyorsunuz?” deyince de susuyorlar.

Zaten iktidar çözecek olsaydı önünde 1,5 yıl vardı. Seçime gitmezdi. Muhalefet ise kahve muhabbeti ile işi götürmeye çalışıyor.

Oysa ki, biri çıkıp, “24 Haziran’da tek başıma iktidara gelsem de ekonomiyi rayına oturtana kadar diğer partilerle milli koalisyon kuracağım” dese toplumun güvenini sağlayacak. Sadece güven sağlamayacak, oyunu da arttıracak.

TEDİRGİNLİK

Son haftaya girerken en büyük tedirginlik MHP’de gözleniyor. Bahçeli miting bile yapmadan birkaç kapalı salon toplantısıyla seçim kampanyasını tamamlayacak. Ama 24 Haziran’da takke düşecek, kel görünecek.

Zaman yaklaştıkça Bahçeli’deki gerginliğin yükselmesi de bundan.

BAYRAM SOHBETLERİ

Bayram ziyaretlerinde hemen hemen her yerde birkaç hoşbeşten sonra konu hemen seçimlere geliyor. Ben daha çok dinledim. Tespitler özetle şöyle:

| AKP’nin tek başına iktidarı zor.

| Cumhurbaşkanlığı seçiminde 1. turda sonuç alınmaz.

| 2. tur kesin gibi.

| İktidara da, muhalefete de güven yok.

| FETÖ mücadelesinden taviz verilirse sonuç felaket olur.

| PKK artık bitirilmeli, geri dönüş olmamalı.

| Hiçbir parti tek başına ekonomik krizi çözemez.

| Herkes elini taşın altına koymalı, ekonomi kurtarılmalı.

| İç barış sağlanmalı.

| Gerginlik politikalarına son verilmeli.

| Yolsuzluk yapanlar yargı önüne çıkarılmalı.

| Devleti soyanların mal varlıklarına el konulmalı.

| ...

MİLLİ KOALİSYON

Tespitler ve talepler özetle böyle. Halk çıkış arıyor.

Adını açıkça koymasalar da istenen “milli koalisyon”.

“Milli koalisyon” kurulursa belli ölçüde güven de sağlanacak.

Krizden çıkış için bu bile yeter.

İç ve dış sorunlar ortada.

Koşullar dayatıyor.

ABD’nin de en korktuğu bu!

Direnen kaybeder!

Seçime bir hafta kala manzara bu..!