Şehit ilanlarında saygı ve özen!

Başbakan A. Davutoğlu, ulusal çapta yayın yapan gazete ve televizyonların sahip ve yöneticileri ile geçen hafta sonu bir araya gelmiş. Tabii ki, Ulusal Kanal ve Aydınlık ile Yeniçağ gibi milli duruş ve ulusal çıkarlardan yana yayın yapan medya organlarının yöneticilerini davet etmemiş. Genel olarak yandaş ve havuz medyasının yanı sıra merkez medyadan (Doğan Grubu) bazı isimleri çağırtmış.
Orada ne konuştular, ne işbirliği yaptılar bilmiyoruz. Ama ben Başbakan’ın yerinde olsam, gazetelerin sahip ve yöneticilerine “şehit ilanları” ile ilgili de konuşurdum. Bilindiği üzere, tirajı ve satışları belli bir rakamın üzerinde olan gazeteler Basın İlan Kurumu’nun resmi ilanlarından yararlanıyorlar.
Onun dışında çeşitli kamu kuruluşları ile kamusal sermayeli çok sayıda banka ve işletmenin ilan ve reklamlarından da pay alıyorlar.
(Bu ilan ve reklamların dağıtımı konusunda, bir adalet ve denge olmadığı, partizanca dağıtılan kamu ilanları ve reklamlarının ayrı bir yazı ve soruşturma konusu olduğu ise başka bir gerçek.)
Hepimiz, bölücü-ırkçı, kanlı terör örgütü PKK ile mücadelede şehit düşen vatan evlatlarımıza yanıyoruz.
Yaşamlarının baharında, vatan ve Cumhuriyet müdafaasında, tertemiz alınlarından vurulup toprağa düşen şehitlerimiz, her türlü saygı, minnet ve duaya layıktırlar. Kuşkusuz ki, onların geride bıraktıkları aileleri, yakınları ve silah arkadaşları da her türlü saygı-ilgi ve özene layıktırlar.
Yalnız, şehitlerimiz için yapılan gazete duyurularında beni üzen ve rahatsız eden bir durum var.
Şehit asker-polis-korucu ve kamu görevlilerimiz için gazetelere, örneğin Hürriyet vb. gazetesine verilen ilanlarda bu duyurular oldukça küçük boyutlu tutuluyor.
Diğer vefat duyurularının arasında sıkışıp, neredeyse görünmez kalıyorlar.
Böyle bir şehit ilanının gazetelerde, şehidimizin yakınlarına ve silah arkadaşlarına duyduğumuz saygı-özen ve önemi yansıtacak biçim ve boyutta yer alması gerekiyor.
Ben gazete sahip ve/veya yöneticisi olsam, bu şehit duyurularını olabildiğince özenli-uygun boyutlarda ve biçimde yayınlardım. Şüphe yok ki, hiçbir bedel ve karşılık da beklemeden bunu yapardım. Ben başta bu ilanların çoğunlukla yer aldığı Doğan Grubu olmak üzere, gazete sahip ve yöneticilerinin bu konuda duyarlı ve sorumlu davranarak, hassasiyet göstereceklerine inanmak istiyorum.
Eskiden şehit ailelerimiz için Genelkurmay Başkanlığı’nın “merkezi” olarak bu duyuruları yayınladığını, sonradan şehidimizin görev yaptığı ve bağlı olduğu kuvvetin bu ilanları yayınladığını öğrendim.
Bu konuda eğer bir bütçe gerekiyorsa ilgili kurumlara derhal sınırsız bütçe verilmelidir.
Ama daha doğru olan ve milletimizin vefasına yakışan, kamu ilanları ve reklamları alarak ticari faaliyet geliri elde eden gazetelerin, böyle duyuruları hiçbir bedel istemeden ve beklemeden gönüllü biçimde yayınlamalarıdır.
Bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimiz için bu yaklaşımı göstermeyecek, görüşü ve duruşu ne olursa olsun, herhangi bir Türk medya patronu ve/veya yöneticisinin mevcut olduğunu ve/veya olacağını düşünmüyorum.