16 Nisan 2024 Salı
İstanbul 26°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Şerefsiz kim?

Evren Devrim Zelyut

Evren Devrim Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Nasıl böyle kin kusan bir ülkeye dönüştük? Toplumumuz nasıl böyle bölündü? Şeref, haysiyet ve namus kavramları üzerinden insanları vurmayı nasıl böyle kolayca yapar olduk? Aklım almıyor… Yazar bir babanın yanında büyüdüğüm için 1970’lerdeki 1980’lerdeki köşe yazarlarının davranış biçimlerini hatırlıyorum. Dünya görüşü farklı olsa bile eleştiriler bilimsel düzeyde yapılırdı. Sokak serserisi gibi davranışlar görülmezdi. Karşı taraf bilimsel olarak çürütülmeye çalışılırdı…

Ama devir değişti… Köprünün altından sular aktı… Turbo kapitalizm her siyasi görüşün kendi tetikçilerini üretmesini zorunlu hale getirdi. Bunların bilimsel düzeyleri de ihmal edildi. Zira tüketimin saniyelerle yaşandığı bir dünyada ana amaç karşı tarafa küfür ederek sahibine ve yandaşlarına yaranmak oldu…

Benim bir iktisatçı olarak gördüğüm, ülkemin sosyal, politik ve ekonomik alanda hızla bir bozulmaya gittiği olmuştur. Bu bozulmayı her platformda da dile getirdim. Zira toplum, sorunların ne kadar farkında olursa o derece çözümün bulunması için iktidarı zorlayabilir.

Ancak bu farkındalığın artması birilerini rahatsız etmiş… Hatta bu rahatsızlık o kadar artmış ki bana şerefsiz bile demiş…

İktisadi konularda muhalefet yaptım ama bugüne dek ne orduma, ne polisime, ne de devletime asla düşmanlık yapmadım. Tek amacım Türkiye’nin daha güzel günler görmesiydi… Ki görecek buna tüm kalbimle inanıyorum…

Hayatım boyunca bilim bazlı dünya görüşüne inandım. Laflarla değil rakamlarla konuştum ve size aşağıda bir tablo sunacağım. Bu tabloda Türk ekonomisi adına olumlu bir yan bulmak mümkün mü?

Şerefsiz kim? - Resim : 1

Büyüme, enflasyon, işsizlik, bütçe… Ne görüyorsanız hepsi üç yıl öncesine göre çok daha kötü… Ödemeler dengesi de sadece ekonomi durduğu için fazla veriyor o da neticede bir başarı değil…

Şimdi yandaş yazarın bana şerefsiz demesi aklıma Nazım Hikmetin “Vatan Haini” şiirini getirdi…

“Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt

hainiyim, ben vatan hainiyim.

Vatan çiftliklerinizse,

kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,

vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,

vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,

fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,

vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,

vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,

ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,

vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,

vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,

ben vatan hainiyim.”

Beni güya aşağıladığını, güya vatanı koruduğunu sanan o şahsiyete diyecek tek sözüm var: Eğer şeref senin gibi düşünmek ve senin gazetende yazmaksa… Ben şerefsizin önde gideni olmaya razıyım…