19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Sermaye artırımlarına vergi teşviği geliyor

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

Maliye Bakanı Mehmet Şimsek şirketlerin nakden sermaye artırımlarında “vergi matrahından indirim teşviki” geleceğini bildirdi. Yapılacak yasal düzenleme ile nakit artırılan sermayenin yarısı (yasada değişebilir oranı) kurumlar vergisi matrahından indirilebilecek. 

Kuruluş sermayesinde asgari sermaye dışındaki tutar dikkate alınacak. 

Kurulu şirketlerde artırılan nakit sermayenin yarısı, kurumlar vergisi matrahından düşülecek. 

Örnek: 

Bir şirket 1 milyon TL olan sermayesinin nakit olarak 3 milyon TL’ye çıkardı. O yıl da vergiye tabi geliri 2 milyon TL. Şirket bu vergiye tabi gelirden nakit artırılan sermayenin yarısını düşecek ve 500 bin TL üzerinden yüzde 20 vergi ödeyecek. Bu teşvik olmazsa 400 bin TL kurumlar vergisi ödeyecekken şimdi 100 bin TL vergi ödeyecek. 300 bin TL bir vergi avantajı sağlanacak. Aslında nakden artırılan sermayenin 300 bin lirasını devlet vermiş olacak. 

TEŞVİKİN GEREKÇESİ VE AMACI 

Şirketleri, öz sermayelerini güçlendirmek konusunda teşvik etmek 

İşletme faaliyetlerini kredi (yabancı kaynak) ile finanse etmek yerine veya belli dengede kredi kullanılması için öz sermayeye yönelmelerini sağlamak 

Yurt içi tasarruflarımıza bu yolla bir katkıda bulunmak 

Kredi kullanan şirketler ile öz kaynak finansmanını tercih eden ve kredi kullanmayan şirketler arasında eşitsizliği ortadan kaldırmak. Çünkü kredi kullanan şirketler kredi faiz ve kur farklarını gider yazarak kurumlar vergisi matrahından düşebiliyorlar. Oysa öz kaynakla çalışan şirketler “sermaye amortisman” adıyla herhangi bir gider yazamıyorlar. Bu teşvikle bir anlamda sermayeden amortisman ayrılmış olacak. 

BİZİM DEĞERLENDİRMEMİZ 

Bu teşvik bir anlamda ortakların ödünç vermeleri yerine sermaye artırımı yapmalarını teşvik edecek. 

Örtülü sermaye uygulanması ortadan kalkacak 

Bu bir anlamda kayıt dışında duran ortakların paralarını vergisiz ve ayrıca şirketlerinin vergisini azaltan biçimde şirkete koymalarını sağlayacak. Ancak yasaya nakden artırılan sermayenin kaynağının vergilenmeyeceği hususunda bir madde konulması gerekir. Aksi halde şirketin vergisi düşerken tuzağa düşen şirket ortağı vergisi ödenmemiş gelirinin (böyle ise) sermayeye dönüşmesi nedeniyle cezalı vergi ödemek zorunda kalabilir. 

HALKA AÇIK ŞİRKETLERDE KAR DAĞITIMINI TEŞVİK 

Halka açık şirketlerde yukarıda belirttiğimiz teşvik yanında bu şirketlerin gerçek kişi ortaklarına dağıttıkları karlardan kesilen yüzde 15 gelir vergisi kesintisi sıfıra kadar indirilebilecek. Bir anlamda dağıtılacak net kâr brüt kara eşitlenmiş olacak. 

PİYASALAR VERGİ İNCELEMELERİNDEN KURTULMAK İSTİYOR 

Piyasalar son bir yıldır oldukça sıkıntıda. Borçluluk oranları artmış. Borçlarını çevirmekte zorlanıyorlar. Komşularla dış ticaretin durması, doların yüzde 17’ye varan değer kaybı, AB bölgesindeki deflasyon, küresel ekonomideki olumsuz gelişmeler nedeniyle özvarlıklarını yitirmiş veya azaltmış durumdalar. 

Bu zor durumları yaşarken bir de vergi incelemeleri ile muhatap olup vergi ve ceza ödemek istemiyorlar. Çünkü her vergi incelemesi mutlaka bir vergi ve ceza ile sonuçlanıyor. Bu nedenle “matrah artırımı” istiyorlar. Geçmiş yılların vergi incelemesinden kurtulmayı talep ediyorlar. 

Bizce piyasa haklı. Aslında bu tür vergi afları düzgün mükellef ile vergi kaçıran mükellef arasında haksız rekabet ve eşitsizlik yaratıyor ama vergi incelemelerinin de bir silaha dönüştüğü konusunda ortak bir kanaat var. Bu silahın bir gün kime çevrileceğini bilmiyorlar. Seçim sonrasında başkanlık sistemi falan Allah korusun, diyenler var. Yani piyasalar seçim sonrası dönemden de korkuyor! 

Pek haksız da sayılmazlar. Muhalefet iktidarı hedeflemiyor. Milletvekili aday adayları yemeklerde önseçim hazırlıkları yapıyor. CHP, Vatan Partisi ve kendini solda görüp AKP iktidarını eleştiren diğer partiler seçim ittifakı yapmıyor. Yani görünen köy kılavuz istemiyor. Seçim sonrasını düşünmek bile insanı korkutuyor...