‘Serok Ahmet’ itiraf etti

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu dün NTV kanalında darbe girişimine ilişkin açıklamalar yaptı. Bir kısmını kaçırdığım konuşmasının en önemlisi, son anda geldi.
Bay Davutoğlu, konuşmasının ve bakış açısının özeti olan şöyle bir cümle kurdu: “Bu çete Türkiye’nin geleceğini karatmak istemiş ve NATO’yu da zaafa uğratmak istemiştir.”
Basit bir cümle ama, bu söz onun nerede durduğunu gösteren çok önemli bir tespittir.
Bay Davutoğlu, milletin gözünün içine baka baka, darbenin arkasındaki asıl güç olan NATO’yu akladı. Biraz mürekkep yalamış herkes iyi bilir ki:
*Türkiye’deki bütün darbeler Amerika’nın oluru ve desteği ile yapılmıştır.
*ABD, bu darbeleri NATO’yu kullanarak yapmaktadır.
*NATO içinde Amerika tarafından yönlendirilen darbeci bir örgütün (Gladio) bulunduğu artık pek iyi bilinmektedir. İşte Wikipedia’dan birkaç cümle: “Gladyo, özel olarak NATO cephe gerisi direniş organizasyonun İtalyan kolunu belirtse de bazen “Gladyo operasyonu” NATO’nun bütün cephe gerisi (stay-behind) operasyonlarının gayriresmî adı olarak kullanılır ve bazen “Süper NATO” adıyla da anılır. Latince’de kılıç anlamına gelen Gladio sözcüğünü ad olarak kullanan örgüt, Amerikan ve İngiliz kontrgerilla örgütlenmesi olan Stay Behind tarafından 1952 yılında kuruldu. CIA tarafından yönetilen ve finanse edilen örgüt, 1956 yılında ABD ile işbirliği içinde, casusluk ve gerilla savaşı yapmak üzere örgütlendi.”
Türkiye’de darbe yapmaya çalışan cunta, işte burada anlatılan ve ABD’nin isteği doğrultuda hareket eden elemanlardır. Bu elemanları kullanan da NATO’nun ta kendisidir.
*Ahmet Davutoğlu, gerçek darbecileri aklamak için onların bu darbeden zarar gördüğünü söyleyecek kadar kendisinden geçmiştir.

‘SEROK’LUK BOŞUNA DEĞİL
Ahmet Davutoğlu, öbür muhafazakâr akademisyen-siyasetçiler gibi Amerika tarafından yetiştirilmiş birisidir. Bunlar soğuk savaş ideolojisinin ürünleridir. Gözü kapalı olarak ABD’nin yanında dururlar ve NATO’cu Gladyo’nun dolaylı elemanları gibi çalışırlar.
Bağımsızlık fikrine (Kemalizm’e ) de şiddetle karşıdırlar. Çünkü, Kemalizm (Atatürkçülük) bağımsızlıkçı karakteri nedeniyle ABD’nin karşısında olmayı içerir.
Ahmet Davutoğlu, Amerikan planlarının adamı olduğunu zaten başbakanlığı döneminde ortaya koymuştu. Kendi kendisisine “Serok Ahmet!” adını vererek, “Serok Apo!”cu bölücülerle aynı duyguda olduğunu göstermişti.
Diyarbakır’da 29 Ekim 2015’te, Cumhuriyet’in ilanının 92. yılında yaptığı konuşmada, cumhuriyete silah çeken Rus uşağı eşkıya Şeyh Sait’i ve Fethullah Gülen’in öğretmeni Said-i Kürdi’ye (Zamanın süsü!!!/Bediüzzaman!!!) masum, cumhuriyet devletini de zalim ilan etmişti.

ANGAJMAN KURALLARINI NEDEN DEĞİŞTİRTTİN?
Ahmet Davutoğlu, NATO elemanı olduğunu asıl Rusya ile Türkiye’yi kavgalı hale getirerek göstermiştir. Serok Ahmet, Rusya’nın Suriye’ye girmesinden hemen sonra, 10 Ekim’de Genelkurmay’a bir emir veriyor. Daha önce sınırımızı ihlal eden Suriye’ye ait uçakların vurulması emredilmişken, bu tarihten sonra bütün uçakların vurulmasını istiyor.
Bu emir, açık açık Rusya’yı hedef alıyor. Rusya’nın Suriye’ye girmesiyle böyle bir sorunun doğabileceğini aptallar bile düşünebilecekken Bay Davutoğlu neden düşünmedi?
Hem daha önce orada Amerikan-İngiliz-Fransız uçakları varken neden bütün uçakların vurulması emrini vermedi de Ruslar gelince verdi?
Hedef, Rusya ile Türkiye’yi kapıştırmaktı.
Bu emri de NATO, yani ABD vermişti.
Rus uçağını düşürten Serok Ahmet darbecilerin istediği ortamı yaratmış oldu.
Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan darbecilerden hesap sormak niyetinde ise, Bülent Arınç, Ahmet Davutoğlu gibi AKP içindeki tiplerin FETÖ ile olan bağlantılarını da araştırmak zorundadır.

KORUDUĞUNU İTİRAF ETTİ
Davutoğlu dünkü konuşmasında devletin tepe noktasındaki Fethullahçıları koruma altına ladığını da itiraf etti. İşte onun ibretlik konuşması: “Daha sonra başbakanlık dönemimde de bu sızıntıları ortadan kaldırmak için... Bazen çıkıyor şu kadar kişi Başbakanlık’tan gözaltına alındı filan. Onların şeyi de bütün bakanlıklarda aktif görevde olup görevden el çektirdiğimizde göreve dönme riski taşıyan... Mahkeme yoluyla bu tür zararlı unsurların hepsini Başbakanlık’ta pasif göreve getirdik. Çünkü görevden alıyorsunuz mahkemeden geri dönüyor. Aynı yere atadığınızda bu zararlı faaliyeti işlemeye devam ediyor. Bütün bakanlıklardaki en zararlı unsurları Başbakanlık’ta görevlendirmek... O zaman kimse mahkemeye gidemez... Onunla ilgili bir birim oluşturup orada kontrol altında tutmak... Bazen şu kadar Başbakanlık uzmanı gözaltına alındı olayının çoğu zaten bildiğimiz ve bilerek kontrol altına aldığımız unsurlar...”
Görüyorsunuz... Serok Ahmet, devlet kademelerinde deşifre olan FETÖ’cüleri işten atmak yerine onları Başbakanlık’ta toplayarak darbe çalışmalarını sürdürmelerini sağlamış.
Suç işlemiş, suç!
Gladyo’dan emir alan askerleri haklamak ve yargılamak şart iken bunlara emir veren uluslararası elemanları görmezden gelmek ne demek oluyor?
Darbeyle mücadele böyle olur mu?

NOT: Değerli okurlarım, anlık gelişmeler konusundaki fikirlerimi izlemek için beni Twitter’dan takip edebilirsiniz.