Şeytan doğalgazda gizli

ABD eski başkanlarından Jimmy Carter 2008-2012 yılları arasında 3 kez Suriye’yi ziyaret etti. İlk ziyaretinde Şam’da görüşme fırsatım olmuştu. Şam’ın merkezinde yer alan Sheraton Otel’de gerçekleşen toplantıya Tarih Bölüm Başkanı rahmetli hocam Hayfalı Filistinli Prof. Dr. Hayriye Kasmiye ile birlikte gittik. Carter bu toplantıda 2008’de Filistin’e (İsrail) yaptığı ziyaret esnasında Hayfa kentini gezdiğini, şehri denizden seyretme fırsatı bulduğunu ve bu tarihi kentten çok etkilendiğini anlatmıştı. Hayfalı Hayriye hocam Carter’a hitaben, “Sayın Carter, siz bir Amerikalı olarak toprağım Hayfa’yı rahatlıkla ziyaret edebiliyorsunuz. Ancak benim, bir Hayfalı olarak, doğduğum evime, ecdadımın mezarına, hatıralarıma ve toprağıma gitmem yasak” demişti. Hocam Hayfalı Hayriye’yi Hayfa’sını göremeden, bu buluşmadan 6 sene sonra 2014’te kaybettik. Carter, konuşması esnasında, o günde zihnimi kurcalayan, ilginç bir ifade kullanmıştı. “Temenni ederim ki Doğu Akdeniz havzasında mevcut olan devasa doğalgaz rezervleri bölge ülkeleri ve halkları arasında barışın tesisi için vesile oluşturur.” Birazdan bu konuya tekrar döneceğiz. Ancak, maalesef, petrol, doğalgaz ve toprağın insanoğluna bereket kaynağı olarak sunduğu zengin kaynaklar şu lahzaya kadar barışın değil ama savaş, yıkım, ölüm ve talanın tesisi için vesile oldu. 

TRİLYONLARCA DOLAR 

Hayfa, Kıbrıs, Lazkiye ve İskenderun Körfezi hattı boyunca Doğu Akdeniz bölgesinde trilyonlarca dolar değerinde zengin doğal gaz yataklarının mevcut olduğu artık bir sır değil. Suriye Humus vilayetinin doğu bölgesi ile Lazkiye sahil vilayetinin karasuları içinde çok zengin ve kıymetli doğalgaz havzaları var. Ancak Suriye kendisine karşı dayatılan kirli savaşla meşgul ve ülkede bu gazı çıkaracak ve kullanacak ne takat ne de huzur var.  

İsrail’in en büyük doğalgaz sahası olarak bilinen Tamar Doğalgaz Sahası İsrail Noble enerji şirketi tarafından Doğu Akdeniz’de Hayfa’nın 80 km batısında inşa edildi. Şirket 1 Kasım 2008’de sondaj çalışmalarına başladı. 2008-2011 yılları arasında 1500-5000 metre derinlikte birbirinden uzak farklı sahalarda yapılan sondaj çalışmaları ve en az 3 milyar dolar yatırım neticesinde bugüne kadar Doğu Akdeniz’de keşfedilen en büyük doğalgaz havzalarına ulaşıldı. Eylül 2011’de ilk üretim sağlandı. Şirketin iddialarına binaen, bu havzalarda yedek rezervler dışında en az 300 milyar kübik metre yoğunluğunda potansiyel gaz mevcut. Şirket, Mart 2012’de İsrail Enerji Bakanlığı ile 15 yıllığına yaptığı anlaşmaya binaen, 14 milyar dolar karşılığında, 42 milyar kübik metre gaz satışına onay verdi. Tamar Doğalgaz Sahasını işleten Noble enerji şirketi 6 büyük İsrail dağıtım şirketi ile 32 milyar dolar tutarında anlaşmalar imzaladı.  

İSRAİL’DEN GAZ ALIYOR 

Bu gelişmelerde en acı olanı, doğalgaz zengini Mısır’ın 2008’e kadar İsrail’e gaz satarken şimdi ise İsrail’den gaz satın almak zorunda kalmasıdır. Mart 2015’te sağlanan sözleşmeye binaen, Mısır hükümetinin resmi talebi üzerine, İsrail, Mısır’a 1.2 milyar dolar değerinde gaz satacak. Benzer anlaşmaları Ürdün Krallığı ile yapan İsrail’in Hayfa’nın eski sahipleri Filistinlilerin kontrol ettiği Batı Şeria ve Gazze’ye doğal gaz satacağı biliniyor. Trajikomik bir durum ama İsrail’in çok yakında doğal gaz tekeli olmaması için bir sebep yok. Doğalgaz zengini Mısır, Suriye ve Lübnan tekfiri terör gruplarıyla terörize edilirken, İsrail huzur içinde Doğu Akdeniz’de hegemonya kuruyor. “Erkek şiddetli açlık çekiyorsa karısını yiyebilir” diyen pek muhterem, ilim irfan sahibi Suudili şeyh hazretlerine sormalı: Doğalgaz Sünni mi, Şii mi, Dürzi mi? Yenir mi, içilir mi? AKP’li mi AK partili mi? Esad mı, Esed mi? Şeytan mı, melek mi? Osmanlı kazığı mı, İsrail kazığı mı?