24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Şeytan neden Tartus ve Jabla’yı hedef aldı

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Kan, terör ve acıdan beslenen şalvarlı-kravatlı şeytanlara ruhlarını satan yedi veled-i zina Akdeniz’in iki incisi Tartus ve Jabla’da en az 150 Suriyeli insan katletti. Yüzlerce yaralı var. Pazartesi’nin sabahında otogarlara akın eden öğrenciler, emekçiler, çocuklarını kreşlere ulaştırmaya çalışan anneler, otogarlarda sevdiklerini bekleyen babalar, cehennem ateşi ile yakılan Halep’ten, İdlip’ten kaçıp daha güvenli sahil bölgelerine sığınanlar ve otogarların renkli seyyar satıcıları paramparça edildiler.
Bu vahşeti planlayan şeytanlar ölüm mekanlarından hastanelere taşınacak yaralıları da katletmek için bir kadın intiharcıyı hastanenin acil kapısında patlattılar. Bir terörist kendisini patlatamadan yakalandı. Sorgusunda Ahra-ru El-Şam terör örgütü mensubu olduğunu ikrar etti.
Tartus, Suriye’ye dayatılan terör savaşı boyunca ciddi bir çatışma, kavga veya terör saldırıları yaşamadı. Ancak Suriye için cephelerde en çok şehit verenler Tartus ve Jabla. Alevilerin çoğunluğu oluşturduğu Akdeniz sahili savaş mağduru milyonlarca Sünni, Hristiyan vatandaşa kucak açtı, güvenli yurt oldu. Tartus ve Jabla sahil kentleri Hatay, Adana ve Mersinimiz. Sünni, Alevi, Hristiyan, Arap, Türkmen, Kürt, Ermeni, Kıbrıslı, Yunanlı dahil her kökten insanın birarada varlığını daim ettirdiği cennet mekan yerler.
Suriye sahil coğrafyasının iki inci kenti şalvarlı-kravatlı Münafık Müslüman, Hristiyan ve Yahudilerin daha çok rant daha çok karı uğruna katledildi. Terör vahşetini kınayamayan, yüzlerce insanın yok edilen umutlarıyla, arkada bıraktıkları canların acılarıyla empati kuramayan, “BAAS’ın bölgelerine saldırı”, “Esad’ın kalelerine bombalı saldırı” başlıklarıyla olayı medyasına taşıyan gazeteci, yorumcu kılıklı iblisleri de şiddetle kınıyoruz.
Terör eylemini IŞİD’in üstlendiği bilgileri tedavüle sokuldu. Ilımlı terör örgütü bu vahşeti yapmaz, katledilen askerlerin kalbini söküp yemez, cinayet, talan, tecavüz, şantaj bunların hanesinde olmaz, bütün bu insanlık dışı davranışları yapan tek örgüt IŞİD. Şeytanlar Dünya’nın başına felaket bulutu misali musallat olmuş yegane düşmanın DAEŞ olduğu yalanı üzerinden birçok kanlı projeleri için kılıf buldular. Terör örgütü Ahra-ru El-Şam Dış İlişkiler sorumlusu Labib El-Nahhas’ın Aralık ayında gizlice Washington’a gittiği ve burada CIA ve Pentagon elemanlarıyla buluştuğu artık sır değil. Münafık Dinci Örgütlerin beyni, kalbi, parası ve ruhları ABD ve bölge iblislerinin elinde.
Tartus ve Jabla’yı hedef alan terör vahşeti birden fazla mesaj taşıyor. Alevi, Sünni, Hristiyan ve etnik savaş peşinde koşanlara Tartus ve Jabla şeytani projeleri için kötü bir örnek oluşturuyor. Madem ki, mezhepçi ve etnikçi yaşamıyorsunuz o zaman katledilmeniz vacip deniliyor.
Suriye’nin bölünmesi ve yok edilmesinin engellenmesi için tarihte ve bugün yabancı işgalci iblislere ve mahalli veled-i zinalarına karşı mücadelede en çok can veren coğrafya Suriye sahil bölgesi. O zaman katledilmesi yönünde fetvalar veriliyor.
Ateşkes sürecinde IŞİD’in önemli karargahlarına yönelik Suriye ordusunun başlattığı operasyonların önemli kazanımlar elde etmesi, Tedmor’un (Palmira) kurtarılması, Deyr El-Zor ve Rakka gibi stratejik önemde olan bölgelerin kurtarılması için hummalı bir askeri hazırlık yapılması ABD, İsrail, Suudi ve Türkiye hanedanlıkları ve Suriye sahasındaki ılımlı ve radikal veledilerini derin rahatsız etti. Kerry uyarmıştı. Halep, Rakka ve İdlip operasyonlarına devam edilirse Suriye’nin her tarafında savaşın tekrar patlak vereceğini söylemişti. ABD Musul’u Barzani peşmergeleri için Rakka’yı da YPG-PKK için istiyor. IŞİD’in kalbine hançeri bizim kahramanlar sapladı propagandasıyla daha çok meşruiyet ve daha çok alan çalma peşinde. Siz Kerry’nin açıklamalarını “Benim planlarıma çomak sokarsan bizde en güvenli bölgelerinizi bile terörize ederiz” uyarısı olarak anlayın.
Halep ve İdlip El-Nusra olmadan tutunamaz. Esad ve Suriye ordusu düşmanlığı BM Güvenlik Konseyi’nin kararına binaen resmen terör örgütü olarak kabul edilen El-Nusra, Ahra-ru El-Şam ve IŞİD’ten sonra şeytan efendilerin son umudu. Halep cephesinin düşmemesi için El-Nusra’nın silahlandırılması ve finanse edilmesi tüm hızıyla devam ediyor. El-Nusra’nın Halep’in özellikle Güney ve Doğu bölgelerine yönelik başlattığı saldırı ve kazandığı yeni alanlar var. Bu gelişmeler Rusya hava operasyonlarının tekrar gündeme alınmasını gerekli kıldı. Rus Savunma Bakanı Sergei Shoigu kapsamlı hava operasyonlarının bugün itibariyle başlayacağını ilan etmişti. Halep için senin güvenli ad ettiğin bölgelerde sivil katliamlarla hayatını zehir ederim mesajı var. Tartus ve Jabla’nın ruhunun da bir mesajı var: Şeytani mesajlarınıza lanet olsun.