28 Mart 2024 Perşembe
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Silivri Hasdal kapılarının açılması

Mehmet Bedri Gültekin

Mehmet Bedri Gültekin

Eski Yazar

Türkiye Barolar Başkanı sayın Metin Feyzioğlu 10 Ocak 2014 günü Silivri Cezaevi’nin kapısında basın toplantısı yaptı. Milletimizin büyük çoğunluğu tarafından desteklenen önerilerini açıkladı:
1. Kaldırılmış olan Özel Görevli Mahkemelerin ellerindeki davalara bakmalarına olanak tanıyan 2 Temmuz 2012 tarihli yasanın geçici 2. maddesi kaldırılsın ve yargılamalar normal ağır ceza mahkemelerinde yeniden ele alınsın.
2. Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği uzun tutukluluğa ilişkin düzenleme, yasalarda öngörüldüğü üzere iki artı en fazla bir yıl olarak yeniden karara bağlansın.
Sadece uzun tutukluluğa ilişkin öneriye uygun yasanın çıkarılması halinde bile, tertiplerle içerde tutulan yurtseverlerin tamamı özgürlüğüne kavuşacaktır.
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek altı yıldır tutukludur. Tutukluların önemli bir kısmının durumu aynıdır.
İtirazlar
Sayın Feyzioğlu’nun önerisine karşı hemen bir itiraz cephesi oluştu. F tipi örgüt ve PKK cepheden karşı çıkıyorlar. Onlara göre TBB’nin önerisiyle “Ergenekoncular” serbest bırakılacaktır.
Devlet Bahçeli ile Kılıçdaroğlu da “itiraz cephesi”ne katıldılar. Devlet Bahçeli, önerinin “Öcalan’a ve KCK’ya özgürlük” anlamına geleceğini söylüyor.
Kılıçdaroğlu ise bu önerinin, AKP’yi zorda bırakan yolsuzlukların üstünü örttüğünü iddia ediyor.
MHP ve CHP’nin itirazları gerçeklerle örtüşmüyor. Sayın Feyzioğlu’nun önerisini yaptığı ilk günden beri, F tipi örgütün Zaman gazetesi ile PKK’nın Özgür Gündem gazeteleri en şiddetli karşı yayını yapıyorlar.
Bahçeli’nin “özgürlüğüne kavuşacak” dediği PKK, en ufak bir memnuniyet belirtisi vermek bir yana, “Ergenekoncuları kurtarıyorlar” diye feryat ediyor!
Türkiye’nin gündemi
“Yolsuzlukların üstü örtülüyor, gündem değiştiriliyor” iddiası ise Türkiye’nin en önemli sorununa sırtını dönmekten başka bir anlama gelmiyor.
Yolsuzluk gündem de, Ergenekon vb. tertip davaları ile hapislerde olan yurtseverlerin durumu gündem değil mi?
Hiç kimse “yolsuzluğa karşı mücadele dursun” demiyor. Bugün hapislerde tutulan İşçi Partisi yöneticileri ile Aydınlık ve Ulusal Kanal sorumlularının “suç”larından biri de, AKP’nin yolsuzluklarını kamuoyuna açıklamalarıdır.
12 yıllık AKP iktidarı, ABD emperyalizminin F tipi örgüt aracılığıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yürüttüğü saldırının tarihidir.
Bu saldırı son yedi yılda “Ergenekon”, “Balyoz”, “Poyrazköy”, “Casusluk”, “Oda tv”, “28 Şubat” davaları ile ete kemiğe büründü. Binlerce yurtsever devrimci, M. Kemal’in askeri; hedef alındı. Bugün, yüzlercesi hala özgürlüklerinden mahrum... Tertip davaları Özel Görevli Mahkemelerde hala sürüyor.
Emperyalist oyunu bozmak
Dolayısıyla Silivri, Hasdal, Maltepe, Mamak, Sincan ve Şirinevler cezaevlerinin kapısının açılması demek, Türkiye üzerinde oynanan emperyalist oyunun bozulması demektir.
Zaman ve Ö. Gündem gazetelerinin feryadı da bunu göstermiyor mu?
Daha önemlisi şudur: Silivri ve Hasdal kapılarının açılması, “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” ve “Atatürk’de Birleştik” sloganlarıyla ayağa kalkan milyonların başarı elde etmesi anlamına gelir.
Yani Türkiye’nin milli bir hükümete kavuşması yolunda büyük bir adım atılmış olacaktır.
CHP’deki neoliberaller ile Devlet Bahçeli’nin bu kadar rahatsız olmalarının nedenlerini işte tam da bu noktada aramak gerekiyor.
Birinciler, “Tertibin kaset operasyonu” ile CHP’nin başına getirildiler. Devlet Bahçeli ise 2002 yılındaki erken genel seçimden başlayarak geçen 12 yılda her kritik adımda Türkiye’yi hedef alan tertibin yanında oldu.
Onun için Milli Hükümet yolunda atılan her adım ikisini de rahatsız ediyor.
Saflaşma ve doğru tutum
Sayın Feyzioğlu’nun önerisi ile iki cephe oluştu. F tipi örgüt, PKK, Bahçeli, Kılçdaroğlu ve Köksüz Sol bir tarafta yer aldılar. Karşı tarafta ise İşçi Partisi ile 2012 yılının büyük kitle eylemlerinde önder roller oynayan demokratik kitle örgütleri var. CHP ve MHP’nin yurtsever tabanı başta olmak üzere milletimizin çoğunluğu burada.
Türk Ordusu yaşanan gelişmelerin ardından, tertibi yapan gizli örgütü hedef alan suç duyurusuyla doğru bir tutum aldı. AKP ise artık rüzgâr önünde savrulan kuru yaprak gibidir.
Rüzgâr, 2014’ün dünyasında ve Türkiye’sinde emperyalizm ve işbirlikçilerine karşı esiyor.
Gelinen aşamadan sonra hiçbir güç AKP’nin yolsuzluk vb. gibi fiillerinin üstünü örtemez.
Onun için “yolsuzluklar örtülmesin”, “gündem değiştirilmesin” gerekçeleriyle Silivri Hasdal kapılarının açılması için verilen mücadeleye yan çizenler, gerçekte Türkiye’yi hedef alan en büyük tertibin devam etmesine hizmet etmektedirler.