Şimdiden erken seçim konuşuluyor

4 ay kadar önce. 

Seçimler sadece konuşuluyor. 

Kampanyalar için peşrev bile yok. 

Hiçbir iddianın sahadaki karşılığı bilinmiyor. 

Anketçiler fazlasıyla serbest atış döneminde. 

Rakamları üzerine siyaset kurulmuyor. 

HDP'de hormon faktörü henüz bilinmiyor. 

*** 

Eski bir arkadaşımla sohbetteyiz. 

TÜSİAD ve "merkez medya"nın kesiştiği bir isim. 

Sormazsam olmaz: 7 Haziran'da ne olur? 

Cevabı kestirme: "Seçimden seçim çıkar." 

Bu kez bakışlarımla sordum. 

Açtı: "Türkiye tekrar seçime gider. En geç 2 sene içinde." 

Dipnot düşüyor. 

Kıdemli bir anketçinin ismini veriyor. "O da aynı görüşte." 

*** 

Hiçbir parti 276'yı geçemez mi? 

"Hayır" dedi. "Mesele rakam değil." 

"Muhtemelen yine Tayyip Bey kazanacak." 

(Dikkat: AKP'yi değil, Erdoğan'ı öne koyuyordu.) 

Fark az mı olacaktı? 

"Hayır. Öncekiler gibi, ciddi fark da yapabilir." 

*** 

Öyleyse, niçin erken seçim desin? 

Kestirme konuştu. 

"Türkiye yönetilemez, Tayyip Bey yönetemez hale geldi." 

Sonuç: "Sürdürülemez bir durum." 

(Bir parantez açıp sorayım: Muhatabım ne kadar nesneldi? 

Cevabım: Hangi tespitin içine temenniler sızmamıştır ki.) 

*** 

Devam edelim. 

Başka bir çevre. Malûm İslamcı kaynağım. 

Bir süredir görüşememiştik. Yeni konuştuk. 

Seçim tahminini sordum. 

"Tayyip Bey böyle götüremez." 

AKP kazansa da mı? 

"Sandık, sorunları çözemeyecek." 

Öngörüsü: "Türkiye tekrar seçime gidecek." 

*** 

Sözü Ahmet Davutoğlu'na getirdim. Kulisleri paylaştım: 

Galiba bir şey netleşiyor. 

Tayyip Bey, Davutoğlu'ndan rahatsız. 

Seçim ertesinde büyük ihtimalle değiştirecek. 

Yerine konuşulan isimleri de saydım. 

Mesela: Numan Kurtulmuş. 

*** 

İtiraz etmedi. 

Binali Yıldırım'ın adını da ekledi. 

Biri başbakan, diğeri genel başkan gibi. 

*** 

Ama asıl Davutoğlu değerlendirmelerine dikkat çekeyim. 

"Ahmet (öyle konuşuyor) başaramadı." 

"Oysa geniş bir uzlaşmayla geldi." 

"Ergenekoncuların da." (Doğrusu kimleri kastetti bilmiyorum.) 

"Tayyip Bey sınırlarına çekilecek, devlet restore edilecekti." 

*** 

Tekrar başa, ilk kaynağıma döneyim. 

4 ay sonra söylediklerine bakalım. 

Pozisyonu değişmemiş. 

Fakat "erken seçim" tarihini öne çekmiş. 

"En geç 18 ay ay" dedi. 

*** 

Sordum: Davutoğlu her şartta gönderilecekmiş. 

Teyid etti. 

"Birinci el bilgi" diyerek devam etti. 

"Tayyip Bey, AKP'nin oy kaybettiğinin farkında." 

"Sorumlusu olarak Davutoğlu'nu işaret ediyor." 

Erdoğan'ın kampanyada öne geçmesini de yorumladı. 

"Bir ara meydanlardan çekilmişti." 

"Fakat baktı, Davutoğlu götüremiyor. Duruma el koydu." 

*** 

Seçim tahmini: "Belirsizlik var" dedi. 

"HDP barajı aşıyordu. Fakat ters işaretler gelmeye başladı." 

Sebebi: "Diyanet'i kaldıracağız demekle hatta ettiler. Dindar Kürtler ürktü." 

*** 

Seçim sonrasında hükümet formülleri? 

İhtimalleri sıraladı. 

"Zayıf çoğunluklu AKP hükümeti: Uzun sürmez." 

"AKP-MHP: Mümkün. Fakat Güneydoğuyu kaybeder." 

"AKP-HDP: Orta Anadolu ve Batıyı karşısına alır." 

"AKP-CHP restorasyon hükümeti: Mümkün. En doğrusu." 

"Fakat yürümez. CHP içinden ciddi itirazlar olur." 

"Yine sandık kurulur. En geç 18 ay içinde." 

*** 

Yazıyı fazla uzatmadan söyleyeyim.