24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Sır küpü’ kırılırsa ortaya neler saçılır?..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

Malumunuz; küpler çatlarsa kırılmaktan ve dağılmaktan da kurutulamaz... İşte o zaman o küp doluysa içinde artık, ekşi, bozuk, kirli, paslı, küflü ne varsa çevreye saçılır ki, sahibi için de çevresindekiler için de durum hüsran olabilir!..

Hele küpte, peynir, turşu, salça yerine devletin bekasını ilgilendiren çok stratejik gizli bilgiler varsa, işte o zaman küp parçaları şarapnel gibi çevreye dağılır ki, yaralananın vay haline!..

Örneğin o küpte, son yılların en sarsıntılı sürecinin kilometre taşları, siyasetin kirli-temiz çamaşırları, bilinmeyen yıkıcı bilgiler, İsviçre hesapları, diplomatik skandallar, özel ilişkilerin detayları ve özellikle de güvenlik meselesindeki gafletler bulunuyorsa, vah o küpe sahibine de!..

“Küp” meselesinin önemini Erdoğan’ın son açıklamaları anımsattı... Çünkü durup dururken görevinden istifa eden MİT Başkanı Hakan Fidan için “o benim sır küpümdü” dedi...

Küpün durumuna gelince... Erdoğan “beni dinlemedi istifa etti, olumlu bulmadım” dediğine göre, küp düpedüz çatlamış...

Çatlağın bir başka önemli işareti de Başbakan Davutoğlu’nun, Erdoğan’ın aksine Fidan’a ısrarla sahip çıkması...

Davutoğlu, “Fidan her göreve layıktır, devlete farklı alanlarda hizmet edebilir” diyerek küpteki çatlağı büyüttü...

YA SANDIK DA KIRILIRSA!..

Başbakan Davutoğlu son olarak, Fidan’la ilgili, “durduğum yerdeyim, sözlerimin arkasındayım” deyince, sır küpündeki çatlağın devletin gövdesini iyice sardığı da anlaşıldı...

Ancak ne olursa olsun “küp” meselesinin en çok Erdoğan açısından sakıncaları var!.. Her ne kadar Fidan, Abdullah Gül’ün isteğiyle Davutoğlu’nun yanında yetişse de onu zirveye taşıyan Erdoğan’dı...

Fidan, Suriye politikalarının asıl amacını, PKK-AKP görüşmelerinin bilinmeyenlerini, Oslo rezaletinin perde gerisini, Erdoğan’ın ses kayıtlarını, cemaatle kavganın şifrelerini, AKP’nin dış ilişkilerdeki karanlık sayfalarını ve devletin sürüklendiği kaosun sinsi planlayıcılarını çok iyi biliyor...

Yani Fidan, AKP’den istifa ederek Erdoğan’a bayrak açan Abdüllatif Şener gibi değil!.. Çünkü Fidan, Şener gibi yalnızca yolsuzluk, ihale çarkı ve özelleştirme yağması gibi AKP iktidarı döneminde artık sıradanlaşmış bilgilere sahip değil!..

Peki; Erdoğan, Fidan’ın adaylığı konusunda susacak mı, yoksa mecburen onay mı verecek?..

DEVLETTE DERİN KAYGI!..

Erdoğan, Hakan Fidan’ın bu çıkışı nedeniyle çok huzursuz... Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık... Yalnız sırlarını deşifre olmasından çekinmiyor, Fidan’ın duruşunun AKP’de de çatlak yaratacağından kaygılı...

Özellikle cemaat ve PKK ile ilişkilerinin yıkım yaratacak sarsıcı bilgileri küpten sızmaya görsün!.. İşte o zaman Haziran seçimlerinin gidişatının Fidan’a alınacak tavırla ilgili olacağından da kimsenin kuşkusu olmasın...

Diyeceksiniz ki, “MİT gibi bir kurumu yöneten biri devlet sırlarını deşifre eder mi?..”

Fidan’ın devlet terbiyesi aldığından kimsenin kuşkusu yok da siyaset bu!.. Örneğin oğlu yolsuzluk operasyonunda gözaltına alındığı için istifa eden eski bakan Erdoğan Bayraktar’ın, “Emri başbakan verdi, biz de uyguladık. Erdoğan da istifa etsin” diye isyan ettiğini unutmayınız!..

Velhasıl, hiç merak etmeyin, Erdoğan da biliyor ki, bu küp sıradan bir küp değil, kırılırsa seçim sandığını da çatlatabilir... Bilmem anlatabildim mi?..

AYDIN ÜNİVERSİTESİ HİLAFET PEŞİNDE Mİ?..

Önceki gün, bu köşede “Aydın Üniversitesi’nde şeriat çığlığı” başlıklı bir yazı vardı..

O yazıda, üniversitesinin “Garbiyat Batı Araştırmaları Merkezi” Müdürü Selin Şenocak’ın “hilafet” talebine yer verilmişti... Çünkü adı “Aydın” olan üniversitenin bu hocası, “Bölgede Dini Cereyanlar Çalıştayı”nda, Atatürk’e, laikliğe ve cumhuriyete adeta meydan okuyarak şu çağrıyı yapmıştı;

“Hilafet yeniden gündeme gelmelidir. Bu Türkiye’nin önderliğinde yapılmalıdır. Çarpık yapılaşmayı düzene sokacak bir teşkilat lazım.”

Yazıda demiştik ki, “Hadi diyelim yargı siyasallaşmış, savcılar bu hilafet özlemcisini görmüyor!.. Peki YÖK nerede?..”

Savcılar ve YÖK’ün ne yapacağı merakla bekleniyor... Peki,  üniversitenin eski bir asker olan sahibi Mustafa Aydın’a ne demeli?.. Çünkü hilafet çağrısı onun önünde yapılmıştı ve ne şaşırtıcıdır ki müdahale bile etmemişti!..

MUSTAFA AYDIN GÖZ YUMDU!..

Şimdi asıl soruyu, üniversitesi AKP döneminde büyüyen Mustafa Aydın’a soralım;

Üniversitenizde neler oluyor?.. Gözünüzün önünde hilafet çağrısı yapan çalışanınızın görüşlerine ses çıkarmadığınıza göre siz de hilafet mi istiyorsunuz?..

Üniversitenizde şeriat ve hilafet özlemcileri laik eğitim mi veriyor, yoksa orayı bir medrese gibi mi kullanıyor?..

“Aydınlık bir geleceğe” sloganını kullanırken çalışanlarınızın karanlığı işaret etmesine ne diyorsunuz?..

Orası laik cumhuriyetin bir eğitim kurumu mu yoksa, şeriat ve hilafet isteyen cemaat ve tarikat müritlerinin üssü mü?..

Önümüzdeki kayıt döneminde, üniversitenin kapısına, “Hilafet isteyen hocalarımızla hizmetinizdeyiz” diye pankart asacak mısınız?..

Ve en önemlisi de üniversitenin adını hilafete uygun biçimde değiştirmeyi düşünüyor musunuz?..

Aydın Üniversitesi’nde okuyan binlerce öğrencinin velisine de sorularımız var; çocuklarınız hilafet isteyen şeriatçı kafalara teslim ettiğinizin farkında mısınız?..

Evet; Aydın Üniversitesi bu skandal karşısında susarak hiçbir şeyi örtemez... Her kayıt döneminde hilafetçi kafaların bu pervasız çığlığını anımsatacağız ki, cumhuriyetin çocukları tehlikeye sürüklenmesin...