Şirket AKP’yi kurtarabilir mi?

AKP sıkıntıda. Soma’da yaşananlar çuvala sığmıyor. Halkın tepkisi giderek yükseliyor. AKP ise kendini kurtarmak için yeni taktikler peşinde. Düne kadar içlidışlı olduğu maden şirketini feda edip kendilerini kurtarma derdinde.

Hükümet bu taktiği benimseyince AKP’nin yayın organı durumundaki gazete ve televizyonlar da hemen devreye girdi. Oklar maden ocağını işleten firmaya yöneldi. Dikkatleri hükümetten şirkete çevirmeye çalışıyorlar.

Şirket medyanın önüne atıldı

Başbakan Erdoğan Soma’da markete sığınmak zorunda kalınca düğmeye basıldı. İşletmeci firmaya, “basın toplantısı yapma” talimatı vererek medyanın önüne attılar. Kendilerine gelecek tepkileri önlemek için yandaş şirketi kalkan yaptılar.

Televizyonlar basın toplantısını canlı yayınladı. Şirket sahibi ve yöneticilerinin açıklamaları da AKP’nin amacına hizmet etti. Basın toplantısında söyledikleri yalanlar ve çelişkili ifadeler, tepkileri şirkete yöneltti. Zaten amaç da buydu.

“Hükümetin ne suçu var, bütün suç madenin sahibinde” algısı yaratmaya çalışıldı.

Medya tuzağa düştü

Ne yazık ki medya da AKP’nin tuzağına düştü. Asıl suçlu hükümeti görmeyip, taşeronlarla uğraştı.

Elbette işletmeci firmanın suçu büyük. Ama hükümetin suçu daha da büyük!

Bütün kamu kuruluşlarını yandaşlarına peşkeş çektiler. Yağmaladılar. İşçinin güvenliğinden, işçinin haklarından kıstılar. Maliyetleri düşürdüler(!) Kâr için işçinin canını hiçe saydılar.

Olacağı buydu, oldu!

“Özelleştirme işçinin katili” diyenler haklı çıktı.

Gladyo faaliyetleri!

Bu arada Soma’da bazı gladyo faaliyetleri gündemde. İlçede kargaşa, kaos yaratıp suçlar gizlenmeye çalışılıyor. Bazı karanlık güçler hareket halinde. Tipik gladyo taktikleri uygulanmaya çalışılıyor. Ancak Soma halkı tertipleri boşa çıkarmakta dikkatli.

Ama yine de daha dikkatli olmakta yarar var. AKP her çılgınlığı yapabilir. Hele son çıkan MİT yasasından sonra çok daha uyanık olmalı.

Hükümet ne zaman istifa eder?

Hükümetler veya bir başbakan ne zaman istifa eder? Son günlerde kulislerde yine hep bu tartışılıyor. Almanya’dan, Japonya’dan, Güney Kore’den, ... dünyanın değişik ülkelerinden örnekler sıralanıyor. “Bir başka ülkede yaşansaydı hükümet şimdiye kadar on kez istifa ederdi” deniyor.

Arkasından da Soma katliamı konuşuluyor. Yaşananlar AKP hükümeti açısından tam anlamıyla bir felaket. Koordinasyon sıfır. 30 Mart gecesi elektriklerin kesilmesini, “Trafoya kedi girdi” diye izah eden Bakan Taner Yıldız, Soma’da trafonun nasıl patladığını bir türlü anlatamıyor. Doğal olarak vatandaş tepkisi de artıyor. “Şimdi de istifa etmeyecekse ne zaman istifa edecek?” diye soruluyor.

O işçinin sözleri!

Murat Yalçın. Ağrılı. 36 yaşında. Üç çocuk babası. Madenden yaralı kurtarıldı. Türkiye onu sedyeye konurken “Çizmelerimi çıkarayım, sedye kirlenmesin” sözleriyle tanıdı.

Murat Yalçın tedavisi sonrası gazetecilere konuştu. Gazeteciler o sözleri neden söylediğini sorunca, “Devlet malı zarar görmesin diye düşündüm” dedi.

Yanıtı doğaçlamaydı. İşçi Murat, ölümden dönerken bile, “devlet malı zarar görmesin” derdinde. İnsanın içi acıyor. Hele “devletin malı deniz” mantığıyla hareket edenleri gördükçe ...

Bir milyar lira örtülü ödeneği, 7 uçağı, sayısını bilmediğimiz helikopteri, yüzlerce aracı, babasının malı gibi kullananlar da var.

Bir yanda maden işçisi Murat Yalçın, bir yanda Başbakan Erdoğan!

Yorum sizin!