25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 25°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Siz kimi kandırıyorsunuz? Bu işler organize işler!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Özel Görevli Mahkeme bir karar alıyor. Genelkurmay Başkanlığına bir yazı yazıyor. İrtica ile mücadelenin yasal dayanağı olan 2004 yılına ait MGK kararlarını istiyor. Nasıl bir yazı ise Genelkurmay Adli Müşavirliği yazıyı anlamıyor. Özel Görevli İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi kalemine telefon ediyor. Kalem, kararın "sehven" alındığını belirtip "MGK kararını göndermeyin" diyor.

Koskoca Genelkurmay Adli Müşavirliği katibe inanıyor(!) göndermiyor. Sonrası malum. Ülkenin Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları, generalleri, subayları terör örgütü suçlamasıyla müebbete, onlarca yıllık cezalara çarptırılıyor.

Bu durumu hiç sizin aklınız alıyor mu? Genelkurmay Başkanlığı bu kadar kritik bir konuda mahkeme kalemi ile iş götürüyor. Kalem mahkeme adına karar veriyor. Genelkurmay Başkanı ve komutanlar terör örgütü üyesi oluyor. Olacak iş mi?

Bir örgüt olduğu kesin!

Belli ki 2004 yılı MGK kararların mahkemeye ulaşması istenmemiş. Tertipçilerin arası bozulmasaydı belki de hiç ortaya çıkmayacaktı. Kim bilir böyle daha kaç belge var?

Bu işler öyle örgütsüz olacak işler değil. İyi organize olmuş bir örgüt sözkonusu. Değilse göz göre göre bu kadar cesur hareket edebilirler mi? Arkalarını dayadıkları sağlam(!) yerler olduğu kesin! Kim bilir belki de davanın "savcısına"(!) güveniyorlardır.

Genelkurmay Başkanı ve komutanların örgütü belli: Türk Silahlı Kuvvetleri. Bunların örgütü hangisi tam belli değil(!) Ama yakında ortaya çıkacak gibi. Dedik ya tuğla çekildi, duvar yıkılmak üzere...

Altında kalacakların telaşı da bundan!

Erdoğan'dan 'vatana ihanet' itirafı

Başbakan Erdoğan Cumartesi günü Tekirdağ'da konuştu. Geçmişte söylediklerini unutmuş olacak ki 2004 yılı MGK kararlarının açıklanmasını "devletin mahremiyetini ifşa ve vatana ihanet" olarak değerlendirdi. Arkasından da yargıya talimat vererek, "Devletin mahremine dokunduğunuzda yargı gereğini yapar'' dedi.

2007 yılında Beyaz Saray Oval Ofis'te Bush-Erdoğan görüşmesinde alınan karar sonrasında neler neler yaşandı. Devletin ne gizli belgeleri ifşa edildi. Ülkenin güvenliğini ilgilendiren en gizli kararlar Ergenekon, Balyoz, ... davaları ile dünyanın istihbarat örgütlerinin hizmetine sunuldu. ABD'nin ve AKP'nin hesapları uğruna Türkiye'nin güvenliği tehlikeye atıldı.

Başbakan Yardımcısı Arınç Manisa'da iken Ankara'nın Çukurambar semtinde kendisine "suikast" düzenlenilmeye kalkıldı(!) Subaylar gözaltına alındı, Genelkurmay'ın kozmik odalarına girildi. Genelkurmay'ın en gizli toplantılarında konuşulanlar dinlenip "yandaşlar" eliyle gazetelere, internet sitelerine servis edildi. Bu işler için CIA ve MOSAD'la işbirliği yapıldı. Yüzlerce "Vatana ihanet" suçu işlendi.

Bu suçu işleyenlerin başında kim vardı acaba?

AKP, imkansızı başaran parti!

Hükümet yeni "açılım" paketini TBMM Başkanlığına gönderdi. PKK'nın talepleri etrafı süslenerek yasalaştırılacak. Bu düzenleme ile Öcalan'a siyaset yapmasının önünün açıldığı tartışılıyor.

Toplumdan tepki gelince Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve İçişleri Bakanı Muammer Güler peş peşe açıklamalar yaptı. "Öcalan'ın siyaset yapması imkansız" dedi.

Oysa ki ortada yasa yokken bile Öcalan siyasetin göbeğinde. Hem de bizzat AKP Hükümeti sayesinde. En önemli kararlarda imzası var. AKP öncesi suspus olmuşken, şimdi akıl veriyor. Diyarbakır meydanında açıklamaları okunuyor. İçişleri Bakanı Güler yanına Jandarma Genel Komutanı ve Emniyet Genel Müdürünü de almış onu izliyor.

Daha nasıl siyaset yapsın.

Ne de olsa AKP imkansızı başaran bir parti!