Söke’de 1969 Ekiminde toplu gazete satışı

Aydınlıkçılar, kar kış dinlemeden çalışıyorlar. Geçen yılın son günü İstanbul’da yollar kapanmıştı. Aydınlık’ın nöbetçi yöneticileri İstanbul’da görev başına yürüyerek geldiler.Aydınlıkçılar, bayi satışları yanında elden satış yapıyorlar. Gazeteyi bayilerden alıp Türkiyemizin her yerine karda buzda ulaştırıyorlar. Meydan satışları da yarım yüzyıllık bir gelenek.
GELENEĞİN KÖKLERİBu çalışmaların kökü, İşçi Köylü gazetesidir. 15 günde bir yayınlanıyordu. İlk sayısı, 8 Temmuz 1969 günü çıkmıştı. 50 binin üzerinde basılıyordu. Postayla gönderilen sekiz bin abonesi vardı. Türkiye tarihinin en yüksek tirajlı emekçi gazetesidir. O zaman Türkiye’nin nüfusunun 35 milyon olduğunu düşünürsek, bugünün 100 bin gazetesine bedeldir. Bedeli 25 kuruştu.İlk sayısını İstanbul Cağaloğlu’nda bir basımevinde bastırmıştık. 25’er kiloluk 100’ün üzerinde paketi Cüneyt Akalın ile birlikte kamyona taşıdık. İlk sayısının satışına İstanbul’da 100’e yakın arkadaş katıldı. Gazeteleri saat 17’de Cağaloğlu’ndan aldık ve gece yarısı 01’e kadar sekiz saat gazete sattık. En son Kumkapı’daki restoran ve meyhaneleri dolaştığımızı hatırlıyorum. Aramızda bir yarış yaptık. O gün 235 adet İşçi Köylü satışıyla birinci olmak, mutluluk kaynağıydı. İşçi Köylü gazetesi, yüzbinleri etkilemiş, kadro olarak binlerce emekçiyi kazanmıştır. Söke Güzeltepe köyünden Hüseyin Kaya, her sayı 500 gazeteyi köy köy dolaşır satardı. Yaman adamdı, “Kardaşlık” diye hitap ederdi. Çok okurdu. Söke köylü önderi Durmuş Uyanık’ın Aşılı Zeytin adlı anı kitabının kahramanlarından biri de Kaya’dır. Oğulları hâlâ parti militanıdır. Aşı tutmuştur.


SÖKE’DEN 46 YILLIK RESİMYukarda gördüğünüz fotoğraf, 1969 yılı Ekim ayı başında Söke’de toplu gazete satışından bir gazete kesiği. Hangi gazetede yayımlanmış şu anda saptayamadık. Üst köşede “Aydın Çubukçu Arşivi’nden” diye kaynak gösteriliyor. Ancak “Akhisar köylerinde” değil, Söke’de. Kentin içinde mi, yoksa mahalle veya köylerde mi, yakında öğreniriz. Öndeki sırada sol başta Hüseyin Cevahir. Arkadaki grubun sol başında montlu uzun boylu Mustafa Kuseyri. İkisini de o yıllarda kaybettik. Resimdekilerin ellerinde İşçi-Köylü’nün 26 Eylül 1969 tarihli 6. sayısı var. Demek ki resim, 26 Eylül’den sonra ve 12 Ekim günü yapılan Milletvekili Seçimi öncesinde çekilmiş.


GAZETE DAĞITAN MİLLETVEKİLİ ADAYISÖKE GÜZELTEPE KÖYÜNDEN HÜSEYİN KAYA1969 yılında 12 Ekim günü yapılan genel milletvekili seçiminde, Söke Güzeltepe köyünden Hüseyin Kaya bağımsız aday olmuştu. Hüseyin Kaya, ön seçimde İşçi Partisi birinci sırayı kazanmıştı. Genel Merkez, ilk sıraya kontenjan adayı gösterince, köy emekçisi olarak seçime bağımsız girdi. Yukardaki fotoğraf, seçim çalışması sırasında yapılan gazete satışında çekilmiş.Aydın’ın 40 kadar köyüne gittik. Kahvelerde toplantılar yaptık. O zaman bu çalışmalar öyle kolay değildi. Şiddeti göğüslemek gerekiyordu.


SÖKE’DE GÖZALTIEkim başında Söke’de bir akşam Adalet Partisi’nin kahve toplantısına katıldık. Ankara’dan bakan ve milletvekilleri gelmişti. Çeşitli sorular sorduk. Köylüler de bizimle birlikte konuşmacıları terlettiler. Gergin anlar da oldu. Bizleri göz altına aldılar. İşçi Köylünün 7. sayısında çıkan haberde yazılana göre gözaltına alınanlar: Milletvekili adayımız fötr şapkalı Hüseyin Kaya, Gençler Doğu Perinçek, Mustafa Kuseyri, Zafer Kutlu, Gün Zileli, işçilerden Hüseyin Çakırgöz, Ömer Beykoçam, köylülerden Reşat Boğaç ve Ziya Gürel. Söke Adliyesi koridorunda çekilen sol yandaki resim, İşçi Köylü gazetesinin 7. Sayısının ilk sayfasında yayımlandı.Gözaltına alınanlardan Mustafa Kuseyri, Hukuk öğrencisiydi. Karakterli, fedakar, cesur bir arkadaşımızdı. 22 Mayıs 1970 günü Ankara Basın Yayın Okulu’nda tabancayla “şaka yapan” bir arkadaşının kaza kurşunuyla can verdi.
AYDINLIKÇIAydınlıkçı olmak, sorumluluktur, çalışkanlıktır, fedailiktir, kararlılıktır, halka güvendir, umuttur ve iyimserliktir.Bugün Aydınlıkçı geleneğin tarih içinde yoğunlaşmış niteliklerini on binlerce öncü geleceğe taşıyor.Gelecek, Aydınlıktır.