19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Sol’da 50 yılın iki çizgi mücadeleleri: Revizyonizme karşı mücadele

Partimiz, geniş kitlelere yönelme ve büyük siyasi güçlerle mücadele görevini başarmak için Aydınlık’ı günlük gazete olarak çıkarma görevini daha 1977 sonbaharında önüne koymuştu. 'Günlük gazete için İleri!' sloganını atmamızdan yaklaşık 5 ay sonra, 20 Mart 1978’de Aydınlık yayın hayatına başladı

Sol’da 50 yılın iki çizgi mücadeleleri: Revizyonizme karşı mücadele
A+ A-
Ali Karşılayan

Sovyetler Birliği’nin 1968 Ağustos ayında Çekoslovakya’yı işgali, SSCB’nin artık sosyalist olmadığını, tam aksine kapitalizme geri dönüp emperyalist bir karakter kazandığının en açık kanıtı olmuştu. Bu gerçeği kabul etmeyenler, sadece TİP Merkez Yöneticileri, Sovyetler Birliği Komünist Partisine bağlı olanlar değildi. Milli Demokratik Devrim stratejisini savunan Mihri Belli, Dev-Genç yöneticileri, Mahir Çayan da aynı görüşteydi.
Proleter Devrimci Aydınlık’ın (PDA) Temmuz 1970, 21. sayısında “ MODERN REVİZYONİZMLE MÜCADELE PROLETER DEVRİMCİ MÜCADELENİN BİR PARÇASIDIR” başlıklı bir yazı yayınlandı. Yazı özetle şöyleydi: “Bütün bunlar gösteriyor ki, kurtuluş yolunda ilerleyen halklar, modern revizyonizmin baltalayıcı faaliyeti ve emperyalizme teslimiyetçi çizgisiyle karşı karşıya gelmektedir. Bu sebeple ABD emperyalizmine karşı zaferin yolu, mutlaka modern revizyonist fikirleri açık ideolojik mücadeleyle tasfiyeden geçmektedir.”

AYDINLIKÇILARIN DEVRİMCİ TAVRI

Milli Demokratik Devrimi savunan sosyalistler arasında en önemli iki çizgi mücadelesi böyle başladı. Proleter Devrimci Aydınlık’ın Ekim 1970 sayı: 10-24 sayısında Doğu Perinçek’in MARKSİZM-LENİNİZM MAO ZEDUNG DÜŞÜNCESİ BÜTÜN İNSANLIĞIN MALIDIR YAZISI tartışmayı daha da alevlendirdi. Perinçek yazıya Lenin’in şu önemli saptamasıyla başlamıştı: “Emperyalizme karşı mücadele, revizyonizme karşı mücadeleyle birlikte yürütülmezse ikiyüzlülükten ibarettir.”
Mihri Belli, SBKP’nin revizyonist olduğunu kabul etmekle birlikte Sovyetler Birliğinde kapitalizme geri dönüş olduğunu kabul etmedi. Dolayısıyla bir devlet olarak Sovyetler Birliği’ne karşı tavır almayalım, yine de sosyalist devlet olarak bizim devrimimize destek olur, dedi. Çin’e ve Sovyetler Birliği’ne eşit mesafede duralım, tezini savundu. Mahir Çayan da aynı tavrı aldı. Aydınlıkçılar ise, bütün saldırıları göğüsleyerek devrimci bir tavır aldı. Böylece ideolojik ve örgütsel bağımsızlık temelinde partiyi inşa ettiler.

17-18 Ekim 1970’de toplanan DEV-GENÇ’in 5. Kurultayında, Doğu Perinçek kürsüye çıktı: “Arkadaşlar, Sovyetler Birliğine dayanarak, ona güvenerek devrim yapma hayallerinden vazgeçin” dedi ve konuşması kesildi; kürsüden indirildi.

Kurultay salonunda delegelerin büyük çoğunluğu Doğu Perinçek’i protesto ediyordu. Sadece 40 delege PDA çizgisinde direniyordu. Türk Solu dergisinde birlikte olduğumuz eski TKP’li arkadaşlarımız Sevinç Özgüner, Vecdi Özgüner, Şevki Akşit “Stalin’in sosyalist ülkesine laf söyletmeyiz” diyerek üzerimize yürüdü.
Doğu Perinçek her zaman şunu söyler: “İki çizgi mücadelesine girdiğinizde, yalnız kalmaktan korkmayacaksınız. Bugün yalnız kalabiliriz ama devrim yolunda kararlılıkla mücadele edenler büyük çoğunlukla birleşir.”

SOVYET EMPERYALİZMİNE KARŞI MÜCADELE

Aydınlıkçıların Sovyet revizyonizmine karşı mücadelesi 1976 yılından sonra, Sovyet Sosyal Emperyalizmine karşı mücadele şeklinde gelişti
Türkiye İşçi Köylü Partisi (TİKP) 30 Ocak 1978 tarihinde kuruldu. Genel Başkanlığına Doğu Perinçek seçildi. TİKP, önceki dönemin pratiklerinden çıkardığı derslerle, yenilenmiş ve zenginleştirilmiş bir programla kuruldu. TİKP, işçi sınıfı içinde, köylü kitleleri içinde yürüttüğü sınıf mücadelesi temelinde öncüleri örgütledi. Bu dönemde Partimiz, “Ne Amerika Ne Rusya Bağımsız Türkiye” temel sloganıyla mücadele yürüttü. Parti, ilk kurulduğu günden başlayarak revizyonizme karşı yürüttüğü mücadelenin sonuçlarını 1977-78 yıllarında aldı. 1978 baharında “Halkın Yolu,” grubunu dağıtarak TİKP’ye tek tek üye olma kararı aldı. Aynı şekilde “Kurtuluş Yolu” grubu tek tek devrimciler olarak Partimize katıldı. “Halkın Kurtuluşu”, “Halkın Birliği”, “Devrimci Yol”, “Kurtuluş”, “Kava” gibi gruplardan; TKP, TSİP, SDP, TBP gibi partilerden ayrılan çok sayıda sosyalist Partimiz saflarında birleştiler. Değişik gruplardan 1000’den fazla bilimsel sosyalist TİKP saflarına katıldı.

DEVRİMCİ PARTİ OLMADAN DEVRİM OLMAZ
Devrim yapan bütün ülkelerde, halk kitlerinin öncüsü devrimci parti olmuştur. Hasan Yalçın ORTAK AKLIMIZ PARTİ kitabında şöyle der: “Partisi olmayan halkın hiçbir şeyi yoktur. Yalın ve basit bir gerçektir bu. Siyasete adımını atan her devrimci tarafından bilinir. Ama bilmekle kavramak arasında dağlar kadar fark vardır.”

Türkiye devriminde parti geleneği vardır. Ancak, emperyalizm 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinde bazı sosyalistlerin ezberini bozmuş ve partiden vazgeçme hatasına düşmesine sebep olmuştur.
Enver Bey, Resneli Niyazi Bey, önce İttihat Terakki Partisi’ni kurmuş sonra dağa çıkmışlardır. Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’da Samsuna çıktığında önce Erzurum ve Sivas Kongrelerinde Müdafa-i Hukuk Cemiyeti adıyla parti kurmuş, 23 Nisan 1920 günü Cumhuriyet devrimini yapmıştır.

1969 yılına geldiğimizde Amerikan Gladyosu darbe hazırlığı içindeydi. Üniversitelerde devrimci gençlik, MHP’nin yetiştirdiği ülkücü militanların silahlı saldırısına uğruyor ve mecburen silahlanıyordu. O dönemde bazı sosyalistlerin ordudan gelecek “ilerici” bir darbenin sol kanadını oluşturarak Türkiye’nin geleceğine müdahale umutları vardı. Mihri Belli, “öncü savaş “ teorilerinde bir gerçek payı görmemekle birlikte, darbe ortamı hazırlanmasına hizmet edeceği beklentisiyle maceracılarla birleşti. Aydınlıkçılar TİP içinde ideolojik mücadele ile tabanı kazanarak yönetime gelmek ve TİP’i devrimcileştirmek çizgisini izlerken, Mihri Belli ve Mahir Çayan grubu partiyi tahrip etmeye çalıştı. Bu nedenle Mihri Belli, Deniz Gezmiş’in “Parti kuralım” talebini reddetti. Maceracı akımlar Parti yerine, gerilla örgütünü tercih ettiler.

16 Temmuz 1974’te genel afla Mamak Cezaevinden çıkan TİİKP kadroları yasal parti kurmayı tartıştı. Çoğunluk böyle bir devrimci olanağın bulunmadığı görüşündeydi. Burada bir çelişki vardı. Aydınlık gazetesinin yeniden yayınlanması olanağı olduğu görüldüğü halde yasal parti olanağı olmadığını iddia etmek tutarlı değildi. TİKP 1978’de, 3 yıl gecikmeli olarak kurulabildi.
9-10 Eylül 1977 günü toplanan TİİKP 1.Kongresinde yapılan tartışmalar sonucu, 1974 yılında yasal parti kurma olanağının değerlendirilmemesinin bir hata olduğu kabul edildi.

Sol’da 50 yılın iki çizgi mücadeleleri: Revizyonizme karşı mücadele - Resim : 1

HER ŞART ALTINDA MÜCADELEYİ SÜRDÜRMEK

Yasal parti konusundaki çok önemli tartışmada “Legal parti devrimci olamaz, illegal parti devrimci olabilir. Bu nedenle iki parti olmalıdır” tezi mahkûm edildi. Alınan karar şöyle formüle edildi: “Dört Tek, Bir Esas.” Açılımı şöyle; 1.Tek Parti 2. Tek Program 3. Tek Merkez 4. Tek Disiplin; Bir esas: Her şart altında mücadeleyi sürdürmek
1978 yılı başında Parti iki büyük atılım yaptı: 1. TİKP’nin (Türkiye İşçi Köylü Partisi) kurulması 2. Aydınlık’ın günlük gazete olarak yayınlanması
Partimiz, geniş kitlelere yönelme ve büyük siyasi güçlerle mücadele görevini başarmak için Aydınlık’ı günlük gazete olarak çıkarma görevini daha 1977 sonbaharında önüne koymuştu. “Günlük gazete için İleri!” sloganını atmamızdan yaklaşık 5 ay sonra, 20 Mart 1978’de Aydınlık yayın hayatına başladı.

Aydınlık, ülke gündemini belirleyen bir gazete oldu. TİKP 1978 Temmuz ayından itibaren siyasal mücadelede MHP ve Kontrgerilla’yı hedef aldı. Aydınlık yayınıyla Kontrgerilla’cılar, kulaklarından tutulup birer birer halkın önüne getirildi. Kampanyada teşhir edilenler arasında MİT şefleri Hiram Abas ve Mehmet Eymür bulunuyordu. Bunlar 1992 yılında, Aydınlıkçıların 1978 ve 1988’de iki kez MİT’i felce uğrattıklarını gazetelerde açıkladılar. MİT’çiler TİKP’ye karşı bildiriler, broşürler, kitaplar yayınlayarak yoğun bir psikolojik savaş yürüttüler.

Son Dakika Haberleri