Soma’da işçileri bile bile boğmuşlar!..

“Korku imparatorluğu”nun baskısından bir nebze olsun kurtulmaya çalışan “bir kısım medya”, Soma katliamının ardındaki denetimsizliği ve ihmali sorgularken, AKP yanlısı matbuat ise adeta olayın üzerini örtmek ve madencilerle AKP’liler arasındaki ilişkiyi kapatmak için çırpındı...

İşte bu sırada, ülkemizde her konuda şehir efsanesi üretmenin ne kadar kolay olduğu da kanıtlandı...

Baksanıza; Soma’daki maden katliamının ardından kan ve can üzerinden medya savaşları yürütülürken, yalan ve dezenformasyon da ne yazık ki birbirine karıştı...

Oysa ortaya çıkan şoke edici bir belge; yok efendim “yangın çıktı”, “trafo patladı” gibi hedef şaşırtan bahaneleri de ortadan kaldırdı...

Soruşturmanın seyrini de değiştirecek olan bu belge de gösteriyor ki, kim neyi karartırsa karartsın, güneş balçıkla sıvanmıyor!..

Yani yeraltında; kapkara kömürü bağrında tutan karanlık dehlizlerde işlenen cinayetler bile, biraz cesaretle deşifre edilebiliyor... Hem de tüm ihmaliyle; insanlığa ve emeğe ihanetiyle birlikte!..

İşte Soma katliamından önce, madendeki rezaletlerle ilgili TBMM’ye verdiği araştırma önergesi AKP’lilerin oylarıyla reddedilen CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, 301 kişinin öldüğü facianın peşini bırakmıyor...

Özel’in elde ettiği çok önemli bir belge, karartılan katliamın asıl gerekçesine de ışık tutuyor...

MADENCİNİN NEFESİ KESİLMİŞ!..

Soma vahşetini soruşturan savcının elinde de bulunan vahim belgelere göre; kazadan 1 saat önce madendeki karbonmonoksit salınımı yükselerek “riskli” kabul edilen “50 ppm” oranının üstüne çıkmış...

Saat 15.10’da yaşandığı belirtilen kazadan 6 dakika önce karbonmonoksit miktarı hızla yükselmiş ve 15.04’te, önce 100 ppm’nin üzerine çıkmış, katliamın yaşandığı anda ise 500 ppm’ye ulaşmış...

CHP Milletvekili Özel, bu büyük skandalın nelere yol açtığını şöyle anlatmış:

“Önceki günlerde de defalarca karbonmonoksit salınımının 50’nin, 100’ün üzerine çıktığına ilişkin veriler var savcının önünde. 50’den sonra insan sağlığı ve maden güvenliği açısından tehdit başlıyor. 100’den sonra kesin tahliye etmek gerekiyor. 300’den sonra ilk solumada ölüm noktası olduğu bize belirtildi.”

Özel’in ortaya çıkardığı belge şu anlama da geliyor: Soma madeninde karbonmonoksitin yükseldiği görülmesine rağmen hiçbir önlem alınmamış ve işçiler tahliye edilmemiş...

Yani madende “trafo patlaması”, “yangın”, “çökme”, “grizu” gibi gerekçelerin hepsi hikâye!.. Çünkü yüzlerce işçi ihmal, gaflet ve de denetimsizlik nedeniyle; bile bile nefesleri kesilerek öldürülmüş...

Anlayacağınız işçiler; yerin altında, çırpını çırpına nefes almaya uğraşmış, ancak göz göre göre boğulmuşlar... Çalışanları hızla tahliye etmediklerinden de anlaşılıyor ki, sorumlular bu katliamı izlemekle yetinmişler!..

Söyler misiniz; yerin altında oksijen tükenirken korku filmi izler gibi seyredilmişse, bu durum “tasarlayarak adam öldürme” suçunu da kapsamıyor mu?..

Soma’da cinayete katkı sunan en küçüğünden en büyüğüne kadar siyasi ya da bürokratik tüm zanlılara sesleniyoruz: Yazıklar olsun sizin gafletinize de, ihmalinize de, denetiminize de hatta insanlığınıza da!..

CHP KULİSLERİNDEKİ ÇANKAYA ADAYI...

Emine Ülker Tarhan’ın, bu köşede yer alan, “CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu olsun” çağrısı ana muhalefet tabanında yankı buldu ama dün yapılan bir toplantıdan da anlaşılıyor ki, CHP liderinin böyle bir girişimi olmayacak...

CHP’li vekiller, cumhurbaşkanı önerilerini kâğıtlara yazarak Kılıçdaroğlu’na vermişler... İddiaya göre, Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in ismi öne çıkmış... Kamer Genç de aday olmak istediğini söylemiş...

Toplumda, CHP ve MHP’nin “Çankaya için ortak aday” çıkartması yönünde bir talep büyürken; Bahçeli’nin, Büyükerşen ismine nasıl bakacağı henüz bilinmiyor...

Yine kulislerde konuşulduğuna göre, adı adaylar arasında gösterilen İlhan Kesici’ye MHP tabanı da sıcak bakıyor...

Çankaya konusunda toplumun beklentisinin, isimden çok ideolojiyle ilgili olduğu biliniyor... Halk; hem cumhuriyetle kavgalı Abdullah Gül’ün Atatürk’e yakışmayan izlerini silecek hem de Erdoğan’ı frenleyecek etkinlikte bir ismi konuşuyor...

Bizim naçizane önerimiz de CHP’nin kendi adayını çıkartması ama siyaset çevrelerindeki genel kanı, ana muhalefetin tek başına AKP’yi frenleyemeyeceği yönünde...

Gericisi-bölücüsü, hilafetçisi ve tarikatçısı Çankaya’yı yine Milli Görüş kafasıyla süsleme peşindeyken, ülkenin çağdaş geleceğinden taraf olan kesimler o kadar umutlu görünmüyor...

Velhasıl herkes; solcuya, sağcıya, sosyaliste, muhafazakâra, ulusalcıya ve ülkücüye de sempatik gelecek bir isim hayal ediyor ama etkili olacak böyle bir figür belirlerken, hedefe ulaşabilmek için çok dikkatli olmak da gerekiyor...

İŞTE ‘ULUSAL’CI CUMHURBAŞKANI!..

İnternet medyasında bir anket yapılıyor... Dün saat 16.30 itibarıyla baktım da katılım da hayli yüksekmiş... “Cumhurbaşkanı kim olmalı” başlıklı ankette dün öğle saatlerine kadar çok farklı isimler, şaşırtıcı oranlarda oylar almıştı...

İşte en yükseğinden başlayarak cumhurbaşkanı olması istenen siyasilerin oyları ve yüzdeleri:

İlker Başbuğ: 10 343 (21.8),

İlber Ortaylı: 8136 (17.1),

Emine Ülker Tarhan: 6517 (13.7),

Metin Feyzioğlu: 5442 (11.5),

Meral Akşener: 2299 (4.8),

Recep Tayyip Erdoğan: 2725 (5.7),

Aziz Yıldırım: 2347 (4.9),

Yılmaz Büyükerşen: 1390 (2.9),

Kamer Genç: 1262 (2.7),

Ümit Kocasakal: 1222 (2.6),

Sabih Kanadoğlu: 1123 (2.4),

Hüsamettin Cindoruk: 883 (1.9),

Deniz Baykal: 849 (1.8),

Haşim Kılıç: 823 (1.7),

Kemal Kılıçdaroğlu: 652 (1.4),

Devlet Bahçeli: 562 (1.2),

Abdullah Gül: 387 (0.8),

Ümit Boyner: 321 (0.7),

Tansel Çölaşan: 186 (0.4).

Yukarıdaki anket “Ulusal Kanal”ın web sayfasında devam ediyor... Ancak ilginç sonuçlar yalnızca sağcısı, solcusu ve dincisiyle toplumdaki farklı beklentileri anlatmıyor, Ulusal Kanal izleyici yelpazesinin ne kadar ilginç olduğunu da kanıtlıyor...