25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Son çıkış

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

7 Haziran’dan önceki bu son yazımda bir kez daha hatırlatıyorum: 

Bir yanda Atatürk’ün yolunda yürüyen bir Türkiye, bir yanda da 2001’de Amerika’dan gönderilen plana göre kurulmuş olan AKP var... Tam 3 kez bu millet onu iktidar yaptı.  

AKP; Türkiye’nin modern bir devlet olmasını sağlayan bütün laik kurumları yerle bir etti ve ülkeyi gerici din devleti haline getirmek için oldukça yol aldı.  

AKP lideri Tayyip Erdoğan, kendisini Suudi Arabistan’ın istediği, Müslüman Kardeşler adlı terörist grubun özlediği lider gibi gösterdi. Mezhepçilikle Ortadoğu’yu karıştırdı. ABD’nin bölgemizi kargaşa içinde tutarak yönetme politikasının 1 numaralı elemanı oldu. 

Bu süreçte arkasına, Amerikan çıkarlarına göre yazan ve konuşan sözde liberalleri aldı. Etnik bölücülerle (Kürtçü faşistlerle) işbirliği yaptı. Cumhuriyet karşıtı tarikatleri ve özellikle de Fethullahçıları kullandı. Fethullahçıların devlet içine yerleşmiş uzantıları; Erdoğan’ın kirli işlerini yapan maşalar olarak çalıştı. Cemaat elemanları, CIA elemanlarının yol göstericiliğinde; adliye, polis, Maliye, TİB, Adli Tıp gibi kuruluşlarda sahte belge imal etti. Bunlarla, yurtseverleri ve mu- halif unsurları tutuklayıp engizisyon türü mahkemelerde yargıladılar. Toplum müthiş bir baskı altına alındı. 

Sonrasında Arap Baharı adı altında, Ortadoğu’yu ABD’ye göre şekillendirme operasyonu başlatıldı. Lakin bu hareket, Amerikan kontrolünden çıktı. Bölgeyi din üzerinden şekillendirme sevdasına kapılan Erdoğan, Suriye’de ve Irak’taki aşırı Sünnici terör gruplarına silah yardımı da dahil her türlü desteği verdi. Türkiye’yi bir açmazın içine itti... 

Şimdi bundan çıkış için elimize bir fırsat geçmiş bulunuyor. 

Acaba halkımız bu fırsatı doğru kullanabilecek mi? 

ORTAĞI 

Bu süreçte Tayyip Erdoğan’ın tek ve en etkili ortağı PKK’nın siyasal uzantısı olan Kürtçü partiler oldu. Şimdi bunlar ortaya, “Türkiye’yi Erdoğan’dan kurtaracak kuvvet” gibi çıkmış bulunuyorlar. Bu bir aldatmaca... AKP ile HDP çoktan anlaştılar. Ana hedef; Kürdistan’a giden yolu açmak. Bunu, Erdoğan, 2005’te Diyarbakır’da açıkça “Türkiye’de Kürt sorunu var!” diyerek kabul  

etti.  

Bugün Çözüm Süreci dedikleri yıkım projesi sonucunda PKK, Güneydoğu’nun doğrudan doğruya yöneticisi haline getirilmiştir... 

Şimdi eğer HDP’ye oy atarsanız, Kürdistan’ın kurulmasına, Türkiye’nin bölünmesine, bir iç savaş çıkmasına destek vermiş olacaksınız. 

YA ALEVİLER? 

Bu seçimlerde oynanan en utanmaz oyunlardan birisi de Alevilerin HDP’ye oy vermeye iteklenmesidir. 

Bu konuda koşuşturan çıkarcı veya tarihinden habersiz Alevilere şunu diyorum: Siz dedelerinizin cellatları olanlara hizmet etmekle, onların kemiklerini sızlatıyorsunuz. Eğer Osmanlının kanlı padişahı Yavuz Sultan Selim, bir çırpıda 40 binden fazla Alevi’nin kellesini kestirdi ise, bu işte Kürt derebeylerinin kılıçlarını da kullandı. 

Kürt derebeyleri (ağalar-şeyhler) arkalarına devleti alarak tarih boyunca Doğu’daki Alevi-leri ezdi. Çaresiz kalan Alevi Türkmenler, bunlara yanaştı, dilini değiştirip Kürtçe öğren-mek zorunda kaldı. Şimdi bu Türkmen çocuklarının bir bölümü kendisini Kürt Alevisi zannediyor.  

Halbuki cem yapan, saz çalan, ibadetini kadın-erkek birlikte yürüten Alevinin Kürtlükle ilgisi yoktur.  

Bunun belgelerini merak ediyorsanız benim şu kitaplarıma bakın; her şeyi bulacaksınız:  

1-Osmanlıda Karşı Düşünce ve İdam Edilenler, 2-TÜRK ALEVİLİĞİ, 3- Dersim İsyanları ve Seyit Rıza Gerçeği, 4-Hünkâr Hacı Bektaş-ı  

Veli... 

GERİCİLERE OY YOK 

Kandırılan Alevilere hatırlatıyorum: Bu HDP’lilerin konuşmaları sizi uyandırmadı mı? Bunlardan Altan Tan ne dedi: “Biz, Bediüzzaman Said-i Kürdi’nin torunlarıyız.” 

Said-i Kürdi, Said-i Nursi de denilen ve Nurculuk tarikatını kurmuş bir gericidir. Bunun talebesi Fethullah Gülen’dir...  

Ey Alevilerin şaşırmış tipleri! HDP’ye oy vermekle Fethullah Gülen’e oy vermiş olacağınızı ne zaman anlayacaksınız? 

Bu sıkı demokrat Selahattin Demirtaş, Zaman gazetesine verdiği demeçte, “Bizler Said-i Nursi’nin mücadelesini kılavuz alıyoruz” demedi mi? Bu Said-i Nursi bir Alevi düşmanı değil mi? 

Bu HDP’liler, 1925’te ayaklanan gerici Şeyh Sait’in heykellerini Diyarbakır’a dikenler değiller mi? Şimdi Aleviler bu Atatürk ve cumhuriyet düşmanı gericilere, Alevilerin kanını dökmeyi helal sayan gerici geleneğe mi oy verecek? 

Bu Selahattin Demirtaş değil mi, Gezi olayları için, “Darbecilerin işi!” diyen?  

Bu Selahattin Demirtaş değil midir Tayyip Erdoğan TBMM’ye geldiğinde ayağa kalkarak onu alkışlayan? 

Ey Aleviler! Eğer dedelerinize kılıç çalanları, gericilerin heykellerini dikenleri ve bu şeyhlerle övünenleri desteklerseniz sizlerin insan içine çıkıp konuşmaya hakkınız olmayacaktır. 

*** 

Kime oy verelim, diye soruyorsanız.... 

İşte Vatan Partisi... 

Şu anki yönetici takımını Amerikancı ve Çözümcü bulmama karşın; işte CHP... 

İşte MHP...  

Oyunuza sahip çıkın, Türkiye’ye kıymayın... 

Bunun için etnikçi faşizmden (HDP) ve mezhepçi faşizmden (AKP) uzak durun...