Son dönemlerin en iyi sözleşmesi

Belçika sermayeli Bekaert Fabrikası’nda 5 ay önce başlayan toplusözleşme süreci anlaşmayla sonuçlandı. İşçiler bu toplusözleşme sayesinde bir önceki aya göre aylık en az net 1000 TL daha fazla gelire sahip olacak. Bu artışla birlikte işyerinde en düşük ücret fazla mesai hariç 3 bin 800 TL’ye yükseldi. Bekaert sözleşmesinin, son dönemde imzalanan toplusözleşmeler içerisinde en yüksek tutarda paranın alındığı sözleşmelerden birisi olduğu belirtildi.

İŞVEREN YÜZDE 18 ZAM TEKLİF ETTİ
Kocaeli’de faaliyet gösteren ve çelik tel üreticisi 400 çalışanlı Bekaert Fabrikası’nda işveren ile Birleşik Metal-İş Sendikası arasındaki toplu iş sözleşmesi görüşmeleri haziran ayında başladı. Zamların altı aylık dilimler halinde uygulanmasını isteyen sendika, sosyal haklar dahil ücretlerde yüzde 32 oranında artış talebinde bulundu. Buna karşılık işveren zamların yıllık dilimler halinde uygulanması ve sosyal haklar dahil ücretlerde yüzde 18 artış teklifiyle masaya oturdu. Ancak taraflar arasında yapılan görüşmelerde ve arabulucu sürecinde de uzlaşma sağlanamadı. 22 Ekim tarihi itibarıyla başlayan 60 günlük süreçte anlaşma sağlanamazsa işçiler greve çıkacaktı. Greve sayılı günler kala taraflar bir kez daha 12 Kasım’da bir araya geldi ve görüşmede uzlaşma sağlandı.

KIDEMLİ İŞÇİLERDE ARTIŞ DAHA FAZLA
Toplusözleşme içeriğiyle ilgili Aydınlık’a bilgi veren Birleşik Metal-İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Telat Çelik, 1 Eylül 2018 tarihi itibarıyla yürürlükte olacak toplusözleşmenin iki yıllık imzalandığını söyledi. Şu anda işçilerin aylık kazançlarına net ortalama 1000 TL’den az olmamak üzere net bir artış yansıdığını belirten Çelik, kıdemli işçilerde bu oranın daha da arttığına dikkat çekti. Çelik, 1000 TL’lik zam içinde ücret artışı, 200 liralık alışveriş çeki ve 90 liralık prim ödemelerinin bulunduğunu ifade etti.

‘MEMNUNİYET, ÜRETİMİ POZİTİF yönde ETKİLER’
Çelik, ekonomok krizin derinleştiği bir süreçte yüksek oranda bir zam alabilmelerini şöyle açıkladı:
“Birincisi, şu anda bu fabrika ihracatı olan bir fabrika. Türkiye’deki son 6-7 ayda dövizin aşırı yükselmesi, aslında ihracatı olan firmaların işçilik maliyetlerini, döviz üzerinden hesaplandığında ciddi oranda düşürdü. Enflasyon yükselme eğiliminde, işçinin satınalma gücü de ciddi anlamda azaldı. Bu verileri ve kârlılık oranını ortaya koyduğumuzda, sendikanın örgütlülüğü, işçilerin örgütlü yapısı bu oranda zam almamızı sağladı.
Metal işkolundaki fabrikaların borsa verilerine baktığımızda işçilik giderlerinin, toplam giderler içindeki payı yüzde 2. Buradaki yüzde 30’luk artışın toplam giderlere bir etkisi yok. Bunun kamuoyunca iyi bilinmesi lazım. Dolayısıyla işçinin memnun olacağı bir sözleşmenin, üretime pozitif etkisi, toplusözleşme maliyetini daha da aşağı çeker. Bekaert işçisi, işine artık daha çok dört elle sarılacak. Niye? Çünkü ücreti 1000 TL artmış.”