Soros / TESEV ağzıyla TSK’yı ‘sivilleştirme’ tuzağı!

Her şerden bir hayır çıkar derler.
Cemaat görünümlü, ABD iltisaklı, gayrı milli FETÖ’nün halk düşmanı darbe teşebbüsünün hezimete ve bozguna uğratılarak defedilmesi, Milletimizin ve Cumhuriyetimizin hayrına oldu gerçekten de.
Bu gözü dönmüş, beyni yıkanmış-ABD maşası, cemaat maskeli çetenin karşısında, milletimizin büyük bir çoğunluğu, sağ-sol demeden, köken-mezhep ayırmadan, iktidarıyla-muhalefetiyle, doğru ve bilinçli bir refleksle, gönüllü demokratik bir milli cephe oluşturdu.
Açıktır ki, TSK’nın emir-komuta zincirine ve üst komuta kademesine bağlı olan çok büyük ve milli kesimi, bu darbe teşebbüsüne iştirak etmedi, desteklemedi, tam aksine karşı çıktı, çatıştı ve direndi.
Nitekim, dün TSK’dan yapılan açıklamada, “Asker elbiseli FETÖ’cü teröristlerin” sayılarının 8.651 kişi olduğu, bu rakamın TSK’ın toplam personel mevcudunun %1,5’u (yüzde bir buçuk) olduğu açıklandı.
Aynı şekilde FETÖ’nün kalkışmada kullandığı uçakların toplam uçakların %7’si, helikopterlerin toplamın %8’i, tank ve zırhlı araçların ise, toplamının %2,7’sinden ibaret olduğu açıklandı.
Buna rağmen TSK’ya bu meşum çete kalkışmasını bahane ederek, toptancı bir yaklaşımla haksız-mantıksız-yakışıksız ve önyargılı, itham ve eleştiriler yöneltilmeye başlandı bir anda.
CIA/NED bağlantılı Soros’un, Türkiye’de finanse ettiği TESEV, Açık Toplum Enstitüsü gibi etki ajanı faaliyetlerde bulunan dernek ve vakıfların yıllardır rapor-öneri vs adı altında empoze ettikleri Asker ve Atatürk düşmanlığı içeren önerileri, bazı dinciler ve laik görünümlü Amerikancılar tarafından yine yeniden tedavüle sürülmeye başlandı.
Neymiş. Asker sivilleştirilmeliymiş!
Kuvvet Komutanlıklarına sivil müsteşar ve Valiler atanmalıymış, Jandarma sivilleştirilmeliymiş vs.
Bu aklı evvellere şunu sormak lazım; FETÖ ilk olarak ve en kolay “sivillerin” yönetimindeki poliste, yargıda ve eğitimde örgütlenip, palazlanıp, kök salmadı mı?
Emniyet teşkilatı sivillerin elinde partizanlaşıp, cemaatleşip, yozlaştırılıp, kumpasların bir numaralı merkezi haline getirilmedi mi?
TSK’ya sızan beyni yıkanmış ortaokul-lise öğrencileri “sivil” ağabeyler tarafından, “Işık evleri” denilen fitne-fesat merkezlerinde yetiştirilmediler mi? KPSS, YDS, YGS, Askeri okullara giriş sınav soruları “siviller” tarafından çalınıp, gençlerin istikballeri çalınmadı mı?
Bu memleketin başına FETÖ belası, baştan-sona “siviller” tarafından musallat edilmedi mi?
Askere, sivil müsteşar, Vali atamak, Jandarmayı sivillere bağlamak gibi “saçma-sapan” öneriler gözbebeğimiz, milli ordumuz TSK’yı tarihinde görülmediği biçimde hızla siyasallaştırmanın ve yozlaştırmanın yolunu açar.
TSK’nın MSB’ya bağlanması ve buna benzer önerileri geçmişte Ukrayna ve Gürcistan gibi ülkelerde “sözde renkli devrimler” organize ve finanse eden CIA/NED bağlantılı Sorosçu örgütler tarafından istenen ve pompalanan, Asker ve Atatürk düşmanı taleplerdir.
TSK’nın MSB’ye, Jandarma’nın İçişlerine bağlanması adı altında, TSK’yı partizanlığa, cemaatçiliğe ve siyasallaştırmaya açık hale getirmeyi önerenler, bilerek veya bilmeyerek bu CIA/NED bağlantılı Sorosçu örgütlerin söylemlerini tekrarlamış olurlar.
Bu da milli değil, gayrı milli bir çizgiye savrulmaları anlamına gelir.
Asker düşmanı olurlar. Bu FETÖ ile TSK’yı aynı kefeye koymak olur ki, asla kabul edilemez.
TSK yoksa milli ordu da yoktur, TSK yoksa devletimiz ve Cumhuriyetimiz de yoktur.
Darbeye ve FETÖ’ye karşı çıkacağız diyerek, Asker düşmanı TESEV/CIA ağzıyla konuşmayı lütfen kesin hemen!