24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Sorumsuz olmak

Cem Zeren

Cem Zeren

Gazete Yazarı

A+ A-

GALATASARAY-Brugge maçının uzatma dakikakalarında; Diatta, Brugge’ün beraberlik golünü attı. Hala oynanacak 2-3 dakika vardı. Golden sonra sarı kartı olan Diatta formasını çıkardı, başka bir sarı kartı olan Brugge futbolcusu Mata korner direğini kırdı. İkisi de ikinci sarı kartlarını görüp takımlarını sahada 9 kişi bıraktılar. Galatasaray o 2-3 dakikada rahatlıkla galibiyete ulaşabilirdi. Olmadı. Çarşamba günü Brugge bu 2 önemli oyuncusundan yoksun olarak Real Madrid maçına çıkacak. Galatasaray PSG’yi yenerse; Brugge’ün kazanamaması durumunda temsilcimiz Avrupa Ligi’ne katılacak. Diatta ve Mata’nın davranışları tam bir sorumsuzluktur.
Ya Beşiktaş ve Trabzonspor’un Avrupa kupalarında as oyuncularını oynatmaması? Gruplarda son haftaya girilirken Trabzonspor 5 maçta aldığı tek puanla grup sonunculuğunu garantiledi (!). Grubunun seri başı olan Beşiktaş da grup sonuncusu ve gruptan çıkma şansı yok. Kazanılacak her puanın UEFA kulüpler ülke sıralamasını etkileyeceği hassas bir yerdeyiz. Beşiktaş ve Trabzonspor’un Avrupa Ligi maçlarına yedek ağırlıklı kadrolarla çıkması, ülkemiz futboluna karşı sorumsuzluktur. Sanmasam da; perşembe günü bu sorumluluğu yerine getirmelerini dilerim.
Çocukluğumdan hatırladığım biri var. Austria Wien ile oynadığı Avrupa kupası maçında maçı bırakıp düşürdüğü kolyesini aramıştı. Avusturya ile oynadığımız milli maçta altı pastan rahatlıkla alabileceği topu rövaşata ile uzaklaştırmaya kalkması nedeniyle gol yemiştik. Hele bir de, hakemin yüzüne tükürmesini hatırlıyorum. Gördüğüm en sorumsuz oyuncu idi. Neyse ki, antrenörlüğü döneminde ülkemize hem kulüp hem milli takım düzeyinde kazandırdığı başarıların hatırına ismi bende kalsın!
2014 Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda 3.000 metre engelli finalinde son iki Avrupa Şampiyonası’nın Şampiyonu Fransız Mahiedine Mekhissi Benabbad son 100 metreye rakiplerinin yaklaşık 20 metre önünde girdi. Üst üste üçüncü şampiyonluk kesindi. Son 100 metreyi formasını çıkarıp koştu. Yarışı ilk sırada bitiren Benabbad, göğüs numarasız yarışı tamamladığı için diskalifiye edildi. Bırakın hak ettiği altını, derecesi bile yoktu artık. Yılların emeğini bir anlık sorumsuzlukla heba etti.
Bir de yıllarca dünyanın saygısını kazanan sporcular vardır. Onlarca başarıdan sonra bir bakarsınız bir organizasyonda doping ile suçlanır. Tüm o başarılara gölge düşer. “Ne olurdu sanki, sporu bıraksaydı da dopingli yakalanmasaydı” diye üzülürsünüz, sporcunun bu sorumsuzluğu üzerine. 2001’de Üniversite Oyunları’nda altın, 2002’de Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası’nda altın, 2003’de Dünya Şampiyonası’nda gümüş kazanarak efsaneleşmişti Süreyya Ayhan. 2004’te sakatlandığı dönemde dopingli madde ile yakalanınca ömür boyu spordan men edildi. Belki de, kullandığı ilaç yarışma amaçlı değildi; ama 2007’de dopingli yakalanması açıklanamadı! Ne büyük sorumsuzluk! Böyle bir şampiyonun ne yediği ne içtiği takip edilmez miydi? 2012’de Avrupa Şampiyonu, 2013’te salon Avrupa Şampiyonu olan, Olimpiyatlarda final koşan Nevin Yanıt kısa mesafede gururumuz olmuştu. 2014’te ortaya çıkan doping ile Yanıt’ın kazandığı tüm madalyalar geri alındı. Bir sorumsuzluk tüm başarıları yok etti. Efsaneleşmiş nice atletimizi ekleriz bu isimlerin yanına; Eşref Apak, Elvan Abeylegesse, Aslı Çakır, Binnaz Uslu gibi.
Halil Mutlu’nun doping haberini okuduğumda da çok üzülmüştüm. 3 Olimpiyat, 5 Dünya ve 10 Avrupa Şampiyonluğu olan bir halterci, tüm dünya ona hayran. Bir efsane olarak sporu bırakacakken 2005’te dopingli yakalandı. Mutlu bilerek steroid almadığını belirtti, ona gerçekten inanıyorum. Buna sebep olanın sorumsuzluğu ne büyüktür! Nurcan Taylan da halterimizdeki kadın efsanemiz; 6 Avrupa ve 2 Dünya rekoru sahibi. 2004’te Olimpiyat ve Dünya rekoru kırarak kazandığı altın unutulmaz. 6 Avrupa ve bir Dünya Şampiyonluğu da var. 2012’de dopingli yakalandı. Şimdi, rekorlarıyla hatırlanacak bir şampiyon, bir sorumsuzluk nedeniyle kafalarda soru işaretleriyle hatırlanıyor. İki kez Avrupa Şampiyonu ve birer kez de Dünya ve Olimpiyat üçüncüsü olan Sedat Artuç da sonraki yıllarda dopingli yakalanan haltercilerimizden. Bu doping sorumsuzluklarının vebalinin tamamını sporculara yüklemek olmaz. Antrenörleri, kulüpleri, doktorları ve federasyonumuz; bu değerlerimizi doping iddialarından özenle korumalıydı. Küçük bir sorumsuzluk büyük kayıplara neden oluyor.
Hep sporcular mı sorumsuz olacak? 2013 yılında Karşıyaka’nın Rus Krasni Krilya Samara ile oynadığı final maçında 3. çeyrekte Karşıyaka 17 sayı öndeydi. Karşıyaka sahasında Avrupa Kupası’nı kaldırmaya çok yakındı. Maça ısınmıştı, üstündü. Tribünden bir sorumsuz sahaya dolu bir su şişesi attı, zemin ıslandı. Sahanın silinmesi zaman aldı. Karşıyakalı oyuncuların kafası maçtan koptu, vücutları soğudu. Hakemlerin tavrı değişti. Taraftarın neşesi kaçtı. 17 fark kısa sürede eridi ve maçı 77-76 Rus ekibi kazandı. Bir seyircinin sorumsuzluğu bir yıllık emeğin yok olup gitmesine neden oldu. Bu sorumsuzluk nedeniyle, Pınar Karşıyaka’nın ve Ufuk Sarıca’nın eksik tek kupalarını almaları tam 6 yıl gecikti. Bu yıl, benzer sorumsuzlar yine ortaya çıkmazsa bu eksik kupa da gelecek!
Kısaca, emperyalizmin kadın üzerinden ülkemize yapacağı saldırıların farkında olup bunu yazmak sorumluluktur. Kendisine her zaman saygı duyan yoldaşının bu sorumluluğunu arayıp sormadan sorumsuzluk diye tanımlamak sorumsuzluktur. Asıl sorumsuzluk; onlarca yılın onurlu duruşuyla büyük bir saygı kazanmışken, Sorosçuların peşine takılıp bu onurlu geçmişi heba etmektir! Umarım bu geçmişine yakışan sorumluluğunun farkına varır!

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları