24 Nisan 2024 Çarşamba
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘TPAO’nun özelleştirilmesi ciddi bir güvenlik sorunu’

Pamir, röportajın ikinci bölümünde ise enerji sektörünün ulusal, ekonomik ve dış güvenlik açısından önemine dikkat çekti.

‘TPAO’nun özelleştirilmesi ciddi bir güvenlik sorunu’
A+ A-

Sinem Gülcan / Ankara

Türkiye Petrolleri’nde (TPAO) dikey bütünleşik yapının yeniden sağlanması gerektiğini kaydeden Petrol Mühendisleri Odası Enerji Politikaları Çalışma Grubu Başkanı Necdet Pamir, özelleştirmeyle yaşanacak iş güvencesizliğinin Adıyaman ve Batman’da PKK terör örgütü tarafından istismar konusu olabileceğini belirtti.

Petrol Mühendisleri Odası Enerji Politikaları Çalışma Grubu Başkanı Necdet Pamir, röportajımızın dün yayımlanan bölümünde, enerji sektörünün milli ve kamu ağırlıklı olması gerektiğini vurgulamıştı. Pamir, röportajın ikinci bölümünde ise enerji sektörünün ulusal, ekonomik ve dış güvenlik açısından önemine dikkat çekti.

RUHSATLAR TPAO’NUN’

| Özelleştirmeyle birlikte TPAO’nun petrol arama ruhsatları ne olacak?

Petrol sektörü özel bir sektördür. Şöyle ki arama yatırımları son derece risklidir. Karada bir kuyu açmaya kalkışsanız, kuyunun maliyeti 3-4 milyon dolardır. Ama denizdeki bir tane kuyu 250-300 milyon dolardır. Türkiye’deki hangi özel sektör kuruluşunun böyle bir sermaye birikimi var? Bütün bu ruhsatlar, mesela denizlerdeki ruhsatlar Türkiye Petrolleri’nindir. Türkiye Petrolleri mevcut yapısıyla bile yabancı şirketlere diyor ki: “Gelin, burada birlikte arama yapalım. Ama ruhsat bende, sen minimum iki tane kuyu deleceksin. Bütün masraflarını sen karşılayacaksın. Eğer bulursan sonra bunu paylaşabiliriz.” Düşünün ki özelleştirilen TPAO kimin eline geçerse o ruhsatlar olduğu gibi açığa çıkacak, başka bir tarafa devrolacak. Yani denizlerimiz henüz aranmamış. Türkiye bunun var mı yok mu ayrımını bilmiyor ve bu birikimi yerine getirebilecek tek kurum Türkiye’de; Türkiye Petrolleri.

HANÇER VURACAKLAR’

| Türkiye Petrolleri’nin dikey bütünleşik yapısı neden bu kadar önemli?

Siz ararsınız, milyarlarca dolar yatırım yaparsınız, bulamayabilirsiniz. Eğer bulursanız katma değeri yüksek rafinajda, yani hem arama olacak hem üretim olacak bu şirketlerde. Bunun taşıması olacak, rafinerisi olacak, dağıtım ağınız olacak. Oradan elde edilen kârı getirip yine aramaya yatıracaksınız. Dünyada böyle örgütlenmiştir. 1980 öncesi TPAO’nun yapısı şöyledir: Ana kuruluştur. Şemsiyesi altında BOTAŞ, PETKİM, TÜPRAŞ, İGSAŞ, DİTAŞ, Petrol Ofisi vardır. Bunları almışsınız ana gövdeden. Yatırımlarını yapacak sermaye birikimini yaratamayacak bir TPAO, onun da kalan ruhsatını vs. en son hançeri vurarak veriyorsunuz. Bu stratejik sektör. Ülkenin ulusal, ekonomik, dış güvenliğiyle ilgili. Doğalgazın yüzde 55’ini Rusya’dan, yüzde 18’ini İran’dan alıyorsunuz. Şimdi Rusya ile yakınlaşma görünüyor. Uçağını düşürdünüz. Yaşadığımız sıkıntıları düşünün. İran ile bugün ilişkilerimiz iyi mi? En fazla petrolü Irak’tan alıyoruz, Irak hükümetiyle kavgalıyız. Petrolümüzün önemli bir kısmını İran’dan alıyoruz.

ENTEGRE YAPI SAĞLANMALI’

İthalat yaptığınız ülkelerle dış politikada bu kadar bıçak sırtındayken siz kalkıp bu işleri yapabilecek tek milli şirketinizi parçalıyorsunuz. Bunun akla sığacak bir tarafı yoktur. Enerji sektörü sizin sıradan ticari ilişkilerinizin enstrümanı değildir, olamaz. Meselenin özü budur. Yapacakları özelleştirmedir. Buna şiddetle karşı çıkmak lazım. Bırakın özelleştirmeyi, tam tersine 1980’den beri paramparça ettiğiniz dikey bütünleşik yapının, entegre yapının yeniden sağlanması gerekir.

PKK İSTİSMARINA ORTAM AÇILIYOR’

| TPAO’nun Adıyaman ve Batman için önemi nedir?

TPIC’e daha önce bir devir yapıldı. 2014 sonunda 850 işçi işsiz kaldı. Şimdi bir işsizleştirme meselesi var. Sendikal güvenceniz yok. İş güvenceniz yok. Bir sürü insan da işinden olunca terör örgütünün rahatlıkla istismar edebileceği bir ortam oluşturuyorsunuz. “İşte devlet böyle bir devlet” denebilecek.

RAFİNERİ KURULMALI’

Öbür taraftan Petrol Kanunu’nun değiştirilmesi sürecinde oradaki belediyeler bunun istismarı için şunu söylediler: “Buradan üretilen petrolden elde edilen devlet hissesini bize verin.” Ben de şunu sordum o zaman: “Kardeşim orda bulunan petrolden söz ediyorsunuz. Orda bulunan petrol için yatırımı Batman Belediyesi mi yaptı? Diyarbakır Belediyesi mi yaptı?” Devletin tekilliği söz konusudur. Meselenin özünde bu işin hem istihdama yönelik sakıncası var hem de güvenlik açısından istismara açık bir ortam hazırlanması meselesi var. Trakya’da, Ankara’da ses çıktı ama daha güçlü reaksiyonlar Adıyaman, Batman gibi daha ağırlıklı üretimin yapıldığı alanlardan geliyor. Yani siz ihtisası olmayan bir kuruluşa devrediyorsunuz. Tam tersine BOTAŞ’ın tekrar alınması lazım. Türkiye Petrolleri bünyesinde rafineri kurulması lazım ya da mevcut rafinerine hissedar olması lazım. Dolayısıyla bu ciddi bir ekonomik sorundur, ciddi bir güvenlik sorunudur.

Söyleşinin 1. bölümü: ‘Enerji politikası milli ve kamu ağırlıklı olmalı’

Son Dakika Haberleri