25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Suriye’de tek parti dönemi ve Türkiye

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Suriye, ABD liderliğindeki NATO ve Sovyet Rusya önderliğindeki Varşova askeri paktına dâhil olmadı. BM ve Dünya Bağlantısızlar Hareketi kurucu üyesi oldu. Baba Esad sultası altında BAAS tek Parti yönetimi 1970’ten itibaren Suriye’ye hâkim oldu. Müslüman Kardeşler Örgütü (İhvan) dışında kalan yedi farklı siyasi partinin BAAS ile birlikte inşa ettikleri İlerici Cephe hükümeti yöneten yapı olarak görünse de devletin ana omurgası BAAS idi. Devleti ve toplumu yöneten parti oldu. “Devrimi yapan” partinin siyasi, ekonomik, ideolojik ve askeri doktrini yürürlüğe kondu. Muazzam bir sıçrama yaşandı.
Üretim ekonomisi ve bağımsızlığın sağladığı özgür irade egemen kılındı. Devlet ve özel sektör tandanslı karma ekonomiyi Çin’den yıllar önce icra etmiş ve olumlu bir netice hasat etmişti. Tarım ve sanayide büyük bir dönüşüm yaşandı. Suriye’de naylon pakette kâğıt mendil, naylon torbalarda billur tuz, Evet, Sana, Vita gibi margarinler, yumurta, limongiller velhasıl birçok ürünü bulmak zordu. Bulunursa da kalitesiz ve çok pahalıydı. Canlı şahidiyim. Kıssadan hisse tuz, kâğıt mendil ve margarine muhtaç olan Suriye yılda iç tüketim ve ihracat sonrasında iki milyon ton buğdayı ihtiyati olarak depolayan ülke konumuna geldi.
BAAS ATILIMI
Meyve, sebze, kaliteli kâğıt mendil, sigara, her türlü sıvı ve katı yağı fazlasıyla üreten ve ihraç eden ülke oldu. Petrokimya, fosfat, ilaç üretimi ve ihracatında dünya listesinde ilk onda yer aldı. Borcu olmayan, dışardan kredi almayan, kendi kendine yeten nadir ülkeler arasında oldu. Bunları başarırken aynı zamanda dünyada askeri harcamalara en çok kaynak ayıran ülkeydi. Zira İsrail ve ABD ile daimi husumet ve savaş halindedir. Ambargo ve ablukalarla mücadele etmek zorunda. Buna rağmen Merkez Bankası’ndaki altın ve dolar rezervi o kadar büyüktü ki bugünkü savaş ekonomisini finanse eden halen en önemli kaynak durumundadır.
Okula devletin parasız sağladığı tek tip kıyafet ile gelinirdi. Öğrenciler okulun tahsis ettiği minibüs ve otobüslerle bedava taşınırdı. Okullarda öğrencilere bir öğün parasız yemek verilirdi. Kitaplar ücretsiz dağıtılırdı. Orta halli, zengin fakir her ailenin çocuğu aynı okulda aynı otobüste aynı yemek ve kıyafetle yetişirdi. Baba Esad, “cebinize daha fazla para koyamadım ama şu lahzaya kadar mahrumiyet yaşamış ülkenin en ücra köşesindeki vatandaşımın kaliteli temel eğitim ve yüksek eğitim diploması sahibi olmasını sağladık” derdi. Göçebe bedevi Arapların çadırlarına sahra okulları veya eğitmenleri gönderilirdi. Okuma zorunluluğu ve seferberliği ülkenin en ivedi göreviydi.
HEM LAİKLİK HEM DE ŞERİAT
Okullarda her sabah Suriye Arap Milli Marşı, “Ne Mutlu Suriyeliyim” şarkısı ve “Yaşasın Birlik, Sosyalizm ve Hürriyet” sloganları eşliğinde okullu olunurdu. Ülkenin anayasasına binaen ülkenin resmi dini İslam resmi mezhebi Hanefilik. Devlet Başkanı İslam dini mensubu olmalı. Müslüman olmayanlar devlet başkanı olamazdı. Ülkenin %15’i Mesihi. Buna rağmen bu husus bir sorun teşkil etmiyordu. Konsensüs sağlanmıştı. Suriye Arap Hristiyan, Süryani ve Ermeni başbakan ve bakanlar gördü. Sünni-Alevi-Şii—İsmaili İslam’ın tüm mezhepleri Hanefi mezhebine uygun tanzim edilen din eğitimini mecburi alır. Mesihi ve Musevi dinlerine mensup vatandaşlar kendi dini eğitimlerini alır ve ibadetlerini hiçbir engel ve kısıtlama olmadan yaşar. Hem medeni laik hem de şeriat hukuku yürürlüktedir.
Suriye’de İngilizce eğitim yapan yabancı veya mahalli özel okullar ve üniversiteler yoktu. Baba Esad döneminde yasaktı. Eğitim dili ülkenin resmi lisanı olan Arapçaydı. 22 Arap ülkesinde tıp ve hukuk eğitimin Arapça okutulduğu tek yer Suriye idi ve bu halen öyledir. Tıp ve hukuk biliminde istihdam edilen tüm terminolojiler orijinal Arapçadır. Zira Latince ve İngilizce olarak karşımıza çıkan birçok tıbbi ve hukuki terim köken itibariyle Aramice-Arapçadır. Bu tablo sayesinde, BM resmi verilerine binaen, Suriye okulları ve üniversiteleri dünya sıralamasında üst sıralara tırmandı ve yerini korudu.
SURİYE’DE KİBİRE KAPILANLAR
Tek parti yönetiminde sağlanan bu başarı ve kazanımlar BAAS partisini kibirli yaptı. Eleştiriye kapalı ve kendisi dışında kalan vatanperver yapılara gerek yok mefhumu hâkim oldu. 2000li yıllardan itibaren daha çok büyüme ve batı sistemine entegre olma arzusuyla özelleştirme ve dönüşüm, yabancı sermayeyi teşvik, İngilizce eğitim yapan özel okullar ve üniversiteler yasası, üretim ekonomisinden ziyade ithalatı teşvik, tarımı ihmal ve yerli araba üretimini destekleme yanlış politikalar yüzünden hem “halk demokrasisine” hem de milli ekonomiye büyük zararlar verildi. Ülkede bir zümre zenginleşti geniş halk kitleleri yoksulluk ve belirsizlik içinde debelendi. Üretim yerine, rant ve ihale vurgunları devreye girdi. Üreten azaldı tüketen çoğaldı.
Partiler, sendikalar, gençlik örgütleri, kadın örgütleri tabela yapılara dönüştü. Tek tip kıyafet “ırkçı ve hakir” bir uygulama olarak görüldü. Okullar ve üniversitelerde eğitim kalitesi düştü. Parti yöneticileri ile temsil ettiği emekçi sınıf, milli sermaye, çiftçiler, orta ve küçük işletmeciler arasına mesafeler girdi. Parti nüfuzlu ve yabancı sermaye sahiplerinin özel çıkarlarına hizmet eden kurum oldu. Milli kaynaklar ve muhtaç olan için banka kredilendirme suiistimal edildi. Yakın çevre ve menfaat kesimleri için harcandı. Rüşvet sarmalı büyüdü. Doğu toplumlarında tek parti yönetimi devrimle başlar ancak kısa ve orta vadede demokratik hukuk esaslarını tesis etmezse “kendi çocuklarını yer” tunç yasası devreye girer ve karşı devrimci bir hal alır. Suriye’ye dayatılan şer savaşını sadece askeri zaferle kazanmak değil aynı zamanda hukukun üstünlüğü ve milli ve yerli tüm siyasi oluşumların sisteme entegre edilmesini sağlamak işte asıl mesele ve zafer bu olacaktır.
TÜRKİYE’YE DERSLER
Suriye olmak ve Suriye’yi yönetmek gayet belalı bir iştir. Dünyanın ağır sıklet merkezi ve tüm fırtınalı kanlı savaşların odağındadır. Türkiye de öyledir. Bu durum halen geçerliliğini koruyor. Büyük devletler ABD, Batı, Rusya ve Çin’in hesaplaştığı sahadır. Türkiye, Irak ve İran’ın kaderini tayin eden sahadır. Doğu Akdeniz’de yaşadığımız askeri yığınakların merkezinde Suriye Anadolu misali esastır.
Komşu Suriye’nin tek parti yönetimi deneyimden ders ve ibret alan bir Türkiye tek parti yönetiminin “geçici” olması gerektiğini idrak etmelidir. Rehavet kibrine düşmemesi hayatidir. Yoksa başlangıç umut sonuç hüsran olur. Suriye, her şerde bir hayır vardır misali ikinci kurtuluş savaşı imkânı sundu. Tarih Türkiye’ye bu imkanı da tanımayabilir.