25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Suriye’ye Çeçen yardımı

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Suriye’ye dayatılan terör ve talan savaşına katılan Çeçenlerin sayısı binlerle ifade ediliyor. Kaynaklar Suriye’de sadece Gürcistan vatandaşı en az iki yüz Çeçen’in savaştığını söylüyor. Gürcistan’ın başkenti Tiflis’in 280 km Kuzey ve Kuzeydoğusunda, Güney Kafkasya coğrafyasına komşu geniş Pankisi Vadisi’nde yer alan Çeçen köylerini yakinen görme ve tanıma fırsatım oldu. Bu bölge PKK için Kandil ne anlam taşıyorsa ayrılıkçı Çeçen örgütleri için aynı kıymeti taşıyor. Şam’da Arapça kurslarına katılmış, geldiği köyüne döndüğünde, diploması ve kapsamlı bir eğitimi olmadığı halde, köyde Arapça ve İslam dersleri veren gençlerle tanıştık.
Lütufkâr ve cömert olan ancak dünyadan bihaber bu insanların hikâyelerini dinledik. Katı kurallar itikadı ile yetişmiş ve anlatacak bir şeyi olmadığında “tekbir: Allah-u Ekber” sloganı misali ezber hikâyelerle Suriye’de yaşananları bilinen versiyonuyla arz ettiler. İslam düşmanı ve Müslüman katili Yahudi İsrail devleti ile birleşerek Alevi-Nusayri bir gulyabani iktidarın, namazında niyazında olan Sünni “Müslüman” halkı kestiği, astığı, tehcir ettiği hikâyeleri anlatıldı.
Önceleri Moskof ve Komünizm düşmanlığı ardından İran Şiileri ve Aleviler İslam düşmanı oldukları telkin edilerek, Vahhabi parası ve zehri, Gülen yapılanması, Türkiye’nin sinsi dini-darları ve Rusya’da yaşayan ve siyasi-ticari bağlantılarını Münafık Müslüman Kardeşler zihniyetleri için kullanan Suriye ve diğer Arap ülkelerinden gelenler, mahalli ve yabancı istihbarat teşkilatları din konusunda basit ama çok titiz ve hassas olan bu halkı ahtapot kollarıyla esir almış.

SELEFİ ÇEÇENLER
Bu bölgede işsizlik sayısı devasa boyutta. Hayvancılıkve biraz tarım dışında bir gelir yok. Bu hikâyelerin, özellikle işsiz ve dolara muhtaç “dinci” gençler üzerindeki etkisi kuvvetli olmuş. Meseleyi, ekonomi, siyaset, güvenlik boyutuyla izah ettik. Gelinimizin Çeçen, refakat edenlerin “yerli malı ve güvenilir” olması insanların daha sağlıklı düşünmesine vesile oldu.
Uzun yıllar Çeçenistan’da savaştıktan sonra 2012 yılında Suriye’ye gelen El Kaide bağlantılı Ceyşul Muhacirin (Muhacirler Ordusu) ve el Ensar Tugayı Komutanı Gürcistan doğumlu Selahaddin Şişâni, IŞİD’in Suriye Askeri Komutanı Ömer Şişâni ve Lazkiye bölgesinde birçok Osmanlı Sultanı ismi taşıyan “Türkmen” Tugayları ile birlikte hareket eden kına sakallı Müslüm Şişâni de aynı köyden.
Bilinenin aksine Suriye’de savaşan Çeçen teröristlerin ezici çoğunluğu Rusya Federasyonu üyesi Putin dostu Ramazan Kadirov’un yönettiği Çeçenistan Cumhuriyetinden değil, Avrupa’dan, ama özellikle Ukrayna, Gürcistan ve Türkiye’den sağlanıyor. Moskova, Pekin ve hatta Batı artık başkentlerinin güvenliğini Şam’dan korumanın Şam ile işbirliğinin gereksinimini idrak ediyor. Ankara halen Osmanlı ve Kafkas tugayları ile aşna fişne olup sultanlık hayali kuruyor.
Kafkasya coğrafyası onlarca farklı dil ve kökenden toplulukları ihtiva etmesine rağmen bu coğrafyanın insanları genelde Çerkez veya Çeçen olarak tanımlanır. Çerkezler pozitif Çeçenler için negatif bir algı vardır. Suriye ve Ürdün’de Dağıstanlılar ve Abazalara da Çerkez denilir. Güvenilir ve müstakim kabul edilir. Bu sebeple ordu ve istihbarat içinde önemli bir konuma geldiler.
“Çeçen” kavramı bir kesim için Rus işgali ve emperyalist politikalarına karşı direnişin sembolü olarak telakki edilirken diğer bir kesim için terör ve terörist ile eşdeğerdedir. Uzak diyarlardan gelip Suriye’yi tahrip eden yapılanmaların başında Çeçeni, Şişani, Kafkasi isimleri yaygın kullanılmaktadır. Taşınan isimler ortaya konulan vahşet ile özdeşleşmekte ve bu isimlere karşı ciddi bir anti-pati ve derin bir nefret duygusu oluşmaktadır.
Suriye’de muhalefetin bağrına bastığı muhacir ve mücahitler, devlet ve ordu için Suriye’ye sokulan profesyonel katil, yobaz, cahil ve medeniyet düşmanı dağ bedevisi olarak görülür. Bu genel algıyı Çeçenistan Cumhuriyeti Devlet Başkanı Ramazan Kadirov bozdu. Önce Çeçenlerin imajını düzeltmek adına Suriye ordusunun yanında savaşmak için gönüllü asker teklif etti. Rus operasyonlarına katılmayı önerdi.
En nihayet Ramazan Kadirov Hayriye Vakfı, Çeçenlerinde sorumlu oldukları, Suriye’nin kanayan yarasını bir nebze olsun hafifletmek için, bu Ramazan ayı boyunca her gün iftar için 20 bin, sahur için 5 bin tam teşekkülü sıcak yemek paketi dağıtacak. Bunun organizasyonu bizzat Şam’a gelecek olan Vakıf Başkanı ZiyadSbisby tarafından üstlenilecek.Çeçenler itikat temelinde Sufi ve Selefi Vahhabi iki akıma mensup. Sufi Çeçen yaralar sarıp aş dağıtırken Selefi Çeçen yaralar açıp Suriye’yi talan etmekle meşgul.