18 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Suudi Arabistan kulvar değiştiriyor

Suudi Arabistan kulvar değiştiriyor
A+ A-
PROF. DR. ATA ATUN

Suudi Arabistan Prensi Muhammed bin Salman, Türkiye’yi neredeyse bir yüzyıl önce Osmanlı İmparatorluğu’nun çöktüğü zaman ortadan kalkmış olan İslâmi Hilafet’i geri getirmek için çaba sarf etmekle suçlamaya başladı. Belli ki Türkiye, Suudi Arabistan’ın Arap dünyasındaki liderliğini sallamaya başlamış.

Suudi Arabistan yönetiminde güçlü bir yeri olan Prens Muhammed bin Salman, Mısır Al-Sorok gazetesine verdiği demeçte, İran’a verip veriştirdi. Arkasından da Türkiye’yi İran’ın yanında İslâmi örgütlerin de içinde bulunduğu “şer üçgeni”nde yer almakla ve bu şer üçgenine destek vermekle suçladı. Salman’a göre şer üçgeninin bir köşesinde İran, bir köşesinde İslâmi örgütler, diğer köşesinde de Türkiye bulunmaktadır.
Bu yorumlar, Suudi Arabistan’ın diğer bazı Körfez ülkeleri ile olan çatışmasında Türkiye’nin kendi yanında değil, Katar’ın yanında yer alması nedeniyle Suudi Arabistan’ın Türkiye’den duyduğu endişeyi ve derin şüpheyi yansıtıyor.

SURİYE EKSENLİ RAHATSIZLIK

Türkiye’nin, geçen bir kaç ay içinde Suudi Arabistan’ın Ortadoğu’daki büyük rakibi olan İran’la birlikte, Kuzey Suriye’deki savaşları azaltmak için çalışması, İranlı ve Türk askeri yetkililerin geçen yıl resmi olarak görüşmeleri ve birbirlerine yaptıkları ziyaretler, Suudi Arabistan’ın ve ağabeyi ABD’yi pek hoşnut etmemiş anlaşılan.
ABD’nin bölgedeki en büyük düş kırıklığı, 1952 yılından sonra Orta Doğu’yu İngilizlerden devraldıktan sonra Orta Doğu’da kurduğu ve 21’nci yüzyılın başına kadar sürdürdüğü “Yat Arap, Kalk Arap” sistemine Türkiye’nin çomak sokmuş olmasıdır. Türkiye’yi son 60 yıldır, eyaleti gibi yönetme çabalarının son bulması, ABD’yi bölgedeki stratejilerini değiştirmeye itmiştir.

ARABİSTAN’DA DEĞİŞİKLİKLER

Strateji değişikliğe Suudi Arabistan’ın başına ABD hayranı ve kölesi bir kişiyi getirmekle başladı.
ABD, Orta Doğu’yu Suudi Arabistan liderliğinde ve önderliğinde yönetmek istiyor. Bu nedenle son bir yıl içinde Suudi Arabistan’da büyük bir tasfiye operasyonu yapıldı.
Prens, geçen yıldan bu yana yurtdışına ilk seferini Kahire’ye yaptı. Suudi tahtının halefi olarak Mısır gazetelerinin yöneticileriyle önemli bir toplantı yaptı. Bu özel toplantıda “Şer Üçgeni” tanımlamasını yaptı. Katar uyuşmazlığının 60 yıl önce Küba’ya uygulanan ABD ambargosuna benzer şekilde süreceğini söyledi. Bu sözler gelecekte nelerin yaşanacağının da ipucu niteliğinde.
Suudi Arabistan’ın, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Bahreyn ile birlikte geçen Haziran ayında Katar ile diplomatik ve ticari ilişkileri kesmesi, dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğal gaz ihracatçısı olan ve dünyanın en büyük ABD askeri üssüne ev sahipliği yapan Katar’a hava ve deniz yollarını kapatması, Suudi Arabistan ile Katar’ın yakında kanlı bıçaklı olacağının habercisiydi.
Suudi Arabistan’ın dış politikasındaki bir başka değişiklik ise İsrail ile olan ilişkilerinde oldu.

Prens Salman’ın verdiği tarihi bir kararla 1948 yılından beri diplomatik ilişkileri sürdürmediği İsrail’e bazı koşullarda hava sahasını açtı. Bundan sonra İsrail’den kalkan ve İsrail’e gidecek uçaklar Suudi Arabistan hava sahasını kullanabilecek. Şimdilik bu uygulama gizli tutuluyor ve İsrail yetkilileri ile Suudi yetkililer güya “haberimiz yok” diyorlar, ama uygulama başladı bile.
Suudi Arabistan’ın İsrail’in bile yeni fark ettiği bu kararının, bölgede hızla nüfuzunu artıran İran’a karşı olduğu açık. Bu durum iki ülkeyi daha fazla birlirine yaklaştırıyor ve ilişkilerini geliştiriyor.
Belli ki Trump yönetimi, İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurduğu dengelerin değişmesiyle Orta Doğu’yu hızla kaybediyor. Bunu önlemek için de son bir gayretle müdahale ediyor. Sonrası ise belli ki tufan olacak.

Son Dakika Haberleri