Tahta bavulluların Cumhuriyeti

Mustafa Özyürek'i 54 yıldır tanırım. O zaman Liseyi yeni bitirmiştim. O Mülkiye'nin üçüncü sınıfındaydı. SBF Fikir Kulübü'nün liderlerindendi.

HÜKÜMET KURACAK KADRO

Varol Sezen, Şefik Çakmak, Erdinç Gönenç, Sami Güven, Erdem Yörükoğlu, Savaş Toprak, Aydın Erdim, Erhan Olgaç, Üstün Güven, Metin Kalkavanlı, Şener Can, yaşlarının çok ötesinde birikimleri olan bir kadro. Onlarla Türkiye'yi aydınlıklara çıkaracak bir hükümeti oluşturabilirdiniz.

Benim de öğretmenlerim oldular. Onların arasında çok şey öğrendim ve Bilimsel Sosyalizmi benimsedim. Biz de 1962 yılında Ankara Hukuk Fakültesi'nde Uğur Mumcu, Adil Özkol, Hüseyin Günday ve Orhan Kayıhan ile birlikte Fikir ve Sanat Ocağı'nı kurduk. Daha sonra 1969 sonlarında Dev-Genç adını verdiğimiz Fikir Kulüpleri Federasyonu'nun kökleri SBF ve Hukuk'tadır.

KIRIKKALE'DE KARA TRENLE BAŞLAYAN YOLCULUK

Mustafa Özyürek, bir işçi çocuğu idi. Babası Kırıkkale'de Makina Kimya'da çalışıyordu. Oradan bir tahta bavulla biniyor trene ve Ankara... İşte o tahta bavulla başlayan yolculuğun hikâyesini yazmış.

Tahta bavulun öyküsü aslında Cumhuriyetimizin son elli yılı.

Bizim Cumhuriyetimizi tahta bavullular kurdu ve Cumhuriyetimiz de ancak tahta bavullularla yoluna devam edebilirdi. Türkiye'nin millî demokratik devrimi, Atatürk' ün 1935 yılında CHP Genel Kurultayı'nda vurguladığı gibi "Arasız Devrimlerle" tamamlanabilirdi.

TAHTA BAVULLULARIN HİKâYESİ

Tahta bavulluların öyküsü, bir bakıma yolları haramiler tarafından kesilenlerin öyküsüdür.

Mustafa Özyürek, gerçi hesap uzmanlığında, arkasından meslek örgütü yöneticiliğinde ve siyasette sessizce ama önemli görevler yaptı. Ancak O, en sonunda bir karşıdevrimle bastırılan Cumhuriyetin aydınlarındandır. Ve karşıdevrimin son darbesinden de nasibini aldı.

Temsil ettiği değerleri tahta bavulunda özenle ve dirençle taşıdı.

Boyasız, cilasız, farfarasız ve gürültüsüz bir kişiliğe sahiptir. Bir emekçi ailesinin erdemleri ile yine kendi emeğiyle kazandığı değerleri birleştirmiştir. Bütün sermayesi, işte o tahta bavulun içindeki değerlerdir ve her menzile emeğiyle ulaşmıştır.

1964'LÜLERİN DAMADI

Mustafa Özyürek, sonra bizim damadımız oldu. Hukuk Fakültesi'nden yakın arkadaşlarımdan Sunter ile evlendiler. Kitabına düğünde çekilen resmimizi de koymuş. Adil Özkol ile sağdıç konumundaydık.

Geçenlerde Hukuk Fakültesi 64 Mezunları olarak ellinci yılımızda buluştuk. 100'ün üzerinde arkadaş, iki gün Manavgat'ta sınıf arkadaşımız Süleyman Süral ve eşi Gülsün Süral'ın konuğu olduk.

Sunter ve Mustafa Özyürekler, bu kez bilinçlerinde ve yüreklerinde taşıdıkları o tahta bavulla oradaydılar. Köklü ve unutulmaz arkadaşlıkların güzelliğini bir kez daha yaşadık.

Özlediğim dünyayı tanımlamamı isterseniz, arkadaşlıktır. Ütopyamın adı "Arkadaşlar Âlemi"dir.

BU ADAMLAR NEREYE BAKIYOR?

64'lü Hukukluların o iki günlük birlikteliklerini birkaç kez daha okuyacaksınız bu köşede. Çünkü orada bir gün hepimizin paylaşacağı güzellikler vardı.

O toplantıda Mustafa ile bakışlarımız bir kez daha birleşti. Halkımızla da birleşti o bakışlar. Arkamızda Sınıf Arkadaşımız Büyükelçi Tugay Uluçevik, o bakışlarımızın buluştuğu ufku görüntüledi, hepimiz sırdaş olduk.