19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tam yetkili ağabeyim Veli Devecioğlu

Doğu Perinçek

Doğu Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

Sizin altı yıl her pazartesi, size telgraf çeken bir ağabeyiniz oldu mu? 

İnfaz memurları da artık onu tanımışlardı. Hücre koridorunun küçük demirden penceresi açılır, “Doğu Bey, Genel Müdürün telgrafı” diye seslenirlerdi. Güneşin doğuşu gibi, her haftaya Veli Ağabeyin telgrafıyla başlardık. O’nun Silivri Cezaevinde ayrı bir ünü vardı. Ne de olsa Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü yapmıştı. 

VELİ AĞABEY ACABA BU HAFTA NE YAZMIŞ 

Telgrafı merakla açarım, Veli ağabey acaba bu hafta ne yazmış? Telgrafın ilk cümlesi, mücadele gündemine göre bir değerlendirmedir; kimi zaman Aydınlık gazetesindeki Rota’ya bir göndermedir. Sonra bir yüreklendirme gelir ve arkasından selam-kelâm. Veli Ağabey, eşine az rastlanır bir vefa ve sadakat örneğidir. 

YARGIÇLAR BAŞLARINI ÖNLERİNE EĞERLERDİ 

Silivri mahkemelerindeki konuşmaları tarihî değerdedir. Hepsi birer meydan okumadır. Ergenekon-Balyoz davalarının hukuk içinde açıklanamayacağını, Türkiye’yi hedef alan bir tertiple yüz yüze olduğumuzu daha ilk günden Mahkeme Heyetinin yüzüne vurmuştur. Kürsüde oturanlara, hangi rolleri üstlendiklerini açık açık ve etkili bir dille söylemiştir. O konuşurken yargıçlar başlarını önlerine eğerlerdi.  

Türkiyemizin seçkin hukukçularındandı. Uzun yıllar savcılık yapmıştı. 1968 kuşağı Niğde Cezaevi’ndeyken, Veli Ağabey cezaevinden sorumlu savcıydı. Onların da ağabeyiydi. Beton oturma yerlerini ve yine beton masaları Adalet Bakanını dinlemeyip tahta sıra ve masalarla değiştirdi. O yıllarda Niğde Cezaevi’nde kalan arkadaşım Kamil Dede’yi aradım şimdi. “Ah canım ağabeyim” diyor Veli Devecioğlu için.  

1979 yılında Ecevit Hükümeti kurulunca Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü görevine atandı. İnsana garip geliyor, Türkiye’nin özgürlük davasının seçkin öncüsü, cezaevlerine özgürlük getirmek gibi bir sorumluluk üstlenmişti.  

AYDINLIKÇI VE PARTİLİ 

Veli Ağabey ile yakın arkadaşlığımızın başlangıcı, 1993 yılında Aydınlık’ı yeniden günlük çıkardığımız günlere uzanır. Aziz Nesin Ağabey ile birlikte Onbinler AŞ’nin kurucu ve yöneticilerindendi. Hep birleştirici, hep yapıcı oldu. O da artık Aydınlıkçı idi ve daha sonra İşçi Partisi’ne katıldı, yıllarca Merkez Disiplin Kurulu Başkanlığı yaptı. Hukuka bağlılığı ve titizliği, Parti için güvenceydi.  

En son Vatan Partisi Genel Başkan danışmanlarındandı. Varlığıyla her zaman verdiğimiz söze sadık kalma kararımızı pekiştirdi. 15 Şubat 2015 günlü Vatan Partisi Genel Kurultayı’nda, Veli Ağabeyimin, Muazzez İlmiye Çığ’ın, Fikret Otyam Ağabeyimin, Ressam Rasin’in, E. Kur. Alb. Cemalettin Korkut Ağabeyimin, özetle Türkiye’nin büyük aydınlarının önünde konuşuyor duygusu, eşsiz bir sorumluluk kaynağıdır.  

SİVAS’TA BİSMİL’DE LOZAN’DA SİLİVRİ’DE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ OLAN HER YERDE 

Veli ağabeyin hayatı eksen alınarak bir özgürlük mücadelesi tarihi yazılabilir. 

Kurulu düzenle başı belâda olan her aydının avukatıdır, yanındadır. Türkiye’nin bütün özgürlük davalarında en önde O’nu görürsünüz. Yeleli saçlarıyla Fransız Devriminin kahramanlarına benzerdi. Hep devrimler tarihi kürsüsündeydi. Birikimiyle, hitabetiyle, olağanüstü nezâketiyle gerçek bir özgürlük savaşçısıydı. Her zaman mazlumların ön cephesindeydi.  

Sivas’ta yakılanların savunucusuydu.  

1998-1999 yıllarında Haymana Cezaevi’nde kaldığım zaman, her hafta ziyaretime geldi. 

Bismil köylülerinin davasını yıllarca takip etti. 

Lozan meydanlarında Ermeni Soykırımı yalanına karşı mücadelenin ön safındaydı. 

Silivri’de Ergenekon davasındaki duruşuyla bilinçlere ve yüreklere yerleşti.. 

Özgürlük ve hukuk mücadelesi olan her yerde, Veli Devecioğlu ağabey vardı. Bıraktığı değerlerle bundan sonra da hep bizleri ateşleyecektir. 

ERDEMLİ YAŞAMAK İÇİN IŞIK 

Veli Devecioğlu, Anadolu erenlerindendi. Yaptıklarının bilinmesini, anılmasını istemedi. Son yıllarında Bozüyük’te köyüne çekilmişti. Mehmet Cengiz arkadaşım, Ulusal Kanal’ın bir kamera görevlisini alıyor ve hayatını anlatması için Veli ağabeyi ziyarete gidiyor. Verdiği özgürlük mücadelesinin kamuya duyurulmasını kabul etmedi. Karşılıksız emeğin örneklerindendi. Erdemli yaşamanın işte biricik kaynağı, almadan vermektir.  

Alçak gönüllüydü, birikimliydi, yapıcıydı, hep olumlu yönde önerilerde bulunurdu. O’nun uyarıları, eleştirileri, biz kardeşleri için çok değerliydi. Bu nedenle, “Ağabey, kulağımı çekme yetkin var, hiç kullanmıyorsun” derdim. Bir Parti toplantısında “Gel dedim, seninle resim çektireceğiz, ama bir şartla benim kulağımı çekerken görüntü vereceğiz.” En sonunda razı ettim. Yazının başında işte o resmi görüyorsunuz.  

O’nu köylüleri ve Partili arkadaşları bir köy mezarlığında toprağa verdiler.  

Özgürlük mücadelesini davullarla zurnalarla ilan etmeyen o erdemli ağabeyimiz, şimdi Bozüyük Kızılcapınar köyünün toprağında yatıyor. 

Toprağın altındaki varlığı, biz toprağın üzerindeki kardeşleri için bir ışıktır.  

Erdemli yaşamak için ışık!