25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tarih böyle yazılıyor

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Türkiye türbana dolandı. Anayasa Mahkemesi'nin kararına rağmen türbanın üniversitede serbest bırakılmasıyla başlayan süreç, önce kamuya, sonra da TBMM Genel Kuruluna kadar uzandı.

Kamu kuruluşlarından ilginç haberler geliyor. Eskiden çalıştıkları kamu kurumunun kapısına kadar türbanla gelen bazı çalışanlar türbanlarını çıkarır kurumlarına öyle girerlerdi. CHP ve MHP'nin de destek verdiği türban kararından sonra şimdi tam tersi yaşanıyor. Başı açık olarak kurum kapısına gelen kadın çalışanlar kapıda türban takıp içeri giriyorlar.

Yani kuruma girerken türban takıp, çıkarken açıyorlar. Nedenini sorunca, amirlerin psikolojik baskısına işaret ediyorlar. İşte tarih böyle yazılıyor.

Odalar da ayrılıyor

Gelen bilgilere göre devlet dairelerinde odalar da ayrılıyor. Kadınlar kadınlarla, erkekler erkeklerle oturtuluyor. Kamuda türbandan sonra bu da gündemde. Çeşitli bahanelerle odalar değiştiriliyor. Çaktırmadan haremlik selamlık yapılıyor.

Kadın erkek aynı odada kalırlarsa maazallah ne olur ne olmaz? Adamların kafası başka bir şeye çalışmıyor ki! Hani ne demişler: "Fikri neyse zikri de odur." Durum aynen böyle...

Durmak yok, yola devam!

AKP'de durmak yok. Böyle muhalefet olunca her gün yeni bir hamle yapıyor. En son kafayı gençlere taktılar. "Haziran Direnişi"nin, Cumhuriyet kutlamalarının intikamını alma peşindeler. Gençleri itibarsızlaştırarak etkisizleştirebileceğini düşünüyorlar.

Aynı "Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk ve Fuhuş, ..." davalarında olduğu gibi...

Tepkilere rağmen Erdoğan'ın ve AKP'nin bu konuda yola devam edeceği görülüyor. Din istismarından sonra, "namus istismarı"(!) yaparak oy almayı planlıyor. Bakalım muhalefet AKP'nin elindeki bu kozu da almak için harekete geçecek mi?

AKP'de öğrenci evleri çatlağı

AKP'de kafalar karışık. Öğrenci evleri ile ilgili tartışma giderek büyüyor. Bazı AKP'liler Erdoğan'a yalakalık yapmak için yarışırken, önemli bir kesim tedirgin. Bir de çift görüşlüler var. Ortalıkta Erdoğan'ı hararetle destekleyip, baş başa görüşmelerde "Ortamı bu kadar germek doğru değil. Bu işin sonu iyiye gitmez" görüşünü savunalar bulunuyor.

Kızılcahamam'da CHP ve MHP yönetimi sayesinde sağlanan "türban birlikteliği", öğrenci evleri ile yeniden bozulmuş durumda. Erdoğan'ın çok güvendiği Ankara milletvekili Zelkif Kazdal bile Hz. Ömer'den örnek vererek Erdoğan'a tepki gösteriyor. Aileden Sorumlu Bakan Şahin bile "Evlere müdahale yanlış" diyor.

Kıvrananlar!

Yandaşların bazıları ise kıvranıyor. Erdoğan'a "Artık seni savunmakta zorlanıyoruz" diye sitem ediyorlar. "Böyle gidersen seçim kazanamazsın, kendini düşünmüyorsan bizi düşün. Sen iktidardan gidersen biz sokağa çıkamayız" havası var.

"Yetmez ama evet"çiler, "yetti artık" noktasında. Bu tavırla günahlarını affettireceklerini sanıyorlar. Türbanı "özgürlük" olarak yutturmuşlardı, şimdi kıvır kıvır kıvranıyorlar.

Ama öyle görünüyor ki daha çok kıvranacaklar...