Bu kitap Neo Osmanlıcıları çok kızdıracak

Osmanlı padişahları, saray şairleri, Osmanlı âlimleri, devletin üst düzey yöneticileri, öyle bir zenginlik içine dalmışlar ki sonunda farklı cinsel zevkler aramışlar ve oğlanlara yönelmişler. Böylece saraylarda iç oğlanları ile başlayan gulamparalık (oğlancılık) şehirlerin sokaklara inmiş ve yayılmış.

Rıza Zelyut, eserinde bunun Türk ve İslam ahlakına aykırı olduğunu, lakin egemen kesimlerin eskiden beri tercih ettikleri bir sapma olduğunu gösteriyor. Lutilik olarak Kuran’da lanetlenen oğlancılığın Osmanlı saraylardan zengin konaklarına oralardan sokaklara taşmasının belgelerini ortaya koyuyor.

Öyle ki okullarımızda Divan Edebiyatı adı altında okutulan şiirlerde bile oğlancılığın anlatımını buluyor, delilleriyle gösteriyor. Şiirlerde “nev-civan” diye övülen güzellerin oğlan olduğunu böylece öğreniyoruz.

PROTOKOL KİTABINDA

Bu araştırma, oğlan kullanmanın, daha Padişah 2. Murat zamanında sarayın protokol kitabına girdiğini ortaya koyuyor. Ya adını da vererek oğlanlara güzelleme yapan, onlara âşık olduğunu söyleyen padişahlar olabileceğini hiç düşündünüz mü?

Örneğin ünlü padişah 4. Murat’ın kaç tane erkek sevgilisi olduğunu biliyor musunuz?

Oğlan durur iken kadınla ilişkiyi şanına leke sürmek olarak gören şairleri hiç duymuş muydunuz?

Bugüne kadar “Şehrengiz” kitaplarını bizlere, şehirlerin turistik rehberiymiş gibi tanıtanların yalanını da Osmanlıda Oğlancılık açıkça ve pek bol örnekle ortaya koyuyor. Şehrengizlerde, piyasada erkek fahişe gibi çalışan oğlanların tanıtıldığını bu çalışma ile öğreniyoruz.

ESNAFTAN SAYILDILAR

Osmanlı Devleti’ndeki erkek fahişelerin şehir oğlanı, hamam oğlanı, tavşan oğlan, ateş oğlanı, kuloğlu gibi adlarla sınıflandırıldıklarını bu kitap gösteriyor. Civan, nev-civan, civelek gibi sıfatlarla anılanların böyle tipler olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin, hamamiye türünden kitaplarda anlatılan hamam oğlanları, hamam müşterilerinin cinsel ihtiyaçlarını giderirlerdi. Bunların gecelik kullanım ücretleri bile belirlenmişti.

Osmanlı sisteminde oğlancılık o kadar olağanlaştırılmıştı ki bunlar esnaf törenlerinde, ayrı bir esnaf bölüğü olarak, padişahların önünden oynaşarak geçerlerdi de kimse buna şaşırmazdı.

Gulamparaların (Lutiler) oğlan avlama yolları da dahil bu konudaki bütün bilgiler bol örneklerle ortaya konulmuş ve Osmanlı tarihinin cinsel yüzü çok çarpıcı biçimde gösterilmiş.

İLBER ORTAYLI’YA SERT ELEŞTİRİ VAR

Osmanlıda Oğlancılık kitabı, Yeni Osmanlıcı kadroların Cumhuriyet ahlakına karşı sanki daha iyi bir ahlakmış gibi gündeme getirdikleri Osmanlı ahlakının üstündeki örtüyü kaldırıp atıyor. Ensar Vakfı ve benzeri yurtlardaki erkek öğrencilere tecavüzün tarihi köklerini ortaya çıkarıyor.

Ayrıca, bu oğlancı (gulampara) sistemi görmezden gelen akademisyenleri ve özellikle de tarihçileri de sert biçimde eleştiriyor. Örneğin, 14. sayfada, ünlü tarihçilerimizden İlber Ortaylı’yı, oğlancı Osmanlı sisteminin üstünü örtmeye çalışmakla suçluyor. İlber hocanın bu sert eleştiriye ne cevap vereceği de merakla bekleniyor.

Her sayfasında insanı alt üst eden bu kitap putları gerçekten kırıyor.