Taşlar yerine otururken..!

Türkiye’de gelişmeler çok hızlı. Adeta baş döndürüyor. Dün “mümkün değil, olmaz” denilen şeyler bugün oluyor.
Şu geçmiş bir yıla bir bakalım:
24 Temmuz 2015 itibariyle “açılım” yerle bir oldu. PKK hendeğe gömüldü. Yıllardır elde ettiği militan, silah, mühimmat, ... yok edildi.
İktidar ortağı FETÖ’ye karşı mücadele başladı.15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişimi sonrası “tam tasfiye” kararlılığı var. FETÖ’nün de 40 yıllık birikimi dağıtıldı. Mücadele sürüyor.
Rusya ile uçak krizi 8 ayda bitti. Şu anda kriz öncesine dönülüyor. İlişkilerin daha da ileri gideceği kesin.
Suriye politikası hızla değişiyor. Başbakan Binali Yıldırım “Esad” dedi. Rusya-İran-Türkiye üçlüsüne Suriye’nin de katılması çok yakın.
Kısacası taşlar yerine oturuyor.

ABD İÇİN İŞLER KOLAY DEĞİL
ABD işgal sonrasında iktidara getirdiği Irak yönetimine şimdi söz geçiremiyor. Irak işgali öncesinde Türkiye’de iktidara getirdikleri AKP onlar açısından S.O.S. veriyor. “Açılım” bitti, PKK çöktü. FETÖ dağıldı. Suriye’de hesaplar karıştı.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin bugün başına gelen birçok şeyin “Suriye politikasının bir sonucu” olduğunu söylüyor.
Esad yönetimi doğrudan PKK/PYD’yi vurmaya başladı. ABD “2. İsrail Devleti” için düğmeye bassa da işleri kolay değil.

KARŞI HAMLELER
Peki Türkiye ve bölgede taşlar yerine otururken ABD sessizce seyir mi edecek?
Elbette etmeyecek.
Karşı hamleler gündemde. FETÖ darbe girişimi bastırılınca PKK ve IŞİD’i devreye soktu bile. ABD Başkan Yardımcısı Biden’in Türkiye ziyareti öncesinde Gaziantep’te 50 vatandaşımızın ölümüne yol açan patlama da bunun göstergesi.

DEVAMI GELİR Mİ?
ABD önümüzdeki günlerde Türkiye’den taleplerini Başkan Yardımcısı Biden’in ağzından yenileyecek. Ama köprülerin altından çok su aktı. Kabul edilmesi çok zor.
Rusya-Türkiye-İran işbirliğinin çatısının kurulduğu şu günlerde Türkiye’nin eli eskisi gibi zayıf da değil.
ABD kara gücü PKK/PYD ile Menbiç hamlesi yapsa da önü karanlık. Suriye uzmanı Mehmet Yuva dün Aydınlık’taki yazısında kritik bir noktaya dikkat çekti. Kamışlı’da, Haseke’de, Dar’a’da, Deyr El Zor, Kesep’te, yani Suriye’nin doğusunda, batısında, kuzeyinde, güneyinde Suriye bayrağının hiç inmediğini vurguladı.
Suriye toprak bütünlüğü konusunda kararlı. Rusya, İran, Türkiye de Suriye’nin yanında.
Bundan sonrasını ABD ve “üst aklı” İngiltere düşünsün!

TALİMAT CIA’DAN
CIA yöneticileri bir süreden beri uyarıyorlar. IŞİD ve PKK saldırılarının artabileceğini vurguluyorlar. Hele Rusya ile Türkiye arasındaki buzların erimesinden sonra uyarılarını arttırdılar.
CIA’yı yakından takip edenler bilir. Hele Türkiye’de yaşayanlar hemen anlar. CIA “PKK, IŞID saldırıları artacak” diyorsa bunun anlamı bellidir.
CIA PKK ve IŞİD’a “saldırın” talimatını vermiştir.
Nitekim CIA’nın uyarıları(!) haklı çıktı. PKK ve IŞİD saldırıya geçti.
PKK ve IŞİD, CIA talimatını yerine getiriyor.

FETÖ-PKK-IŞİD
Biz başından beri “Tek merkez üç örgüt” diyoruz. Tek merkez ABD. PKK, FETÖ ve IŞİD de tek merkezden yönetilen üç örgüt. Başbakan Binali Yıldırım önceki gün terörle ilgili olarak, “FETÖ gitti, BTÖ geldi” dedi.
İki örgütün vardiya değişikliği yaptığını söyledi. Şimdi bunlara IŞİD de eklendi.
Dedik ya! Taşlar yerine otururken bu iş öyle sakin olmayacak!
Ama Türkiye bunu da atlatacak. Yeter ki geçmişteki hatalarımızı tekrar etmeyelim.
Şu bir haftadır yaşadıklarımız bile TSK’da emir komuta birliğini bozan kararnamenin derhal geri çekilmesini zorunlu kılmıyor mu?