20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Taşları bağladılar itleri sokağa saldılar

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Beklenen oldu; dün Hürriyet yazarı ve CNN Türk programcısı Ahmet Hakan’ın saldırıya uğrayıp şiddetli biçimde dövüldüğü haberini aldık.Fikrinden ve kaleminden başka aleti bulunmayan Ahmet Hakan’a geçmiş olsun diyorum.Bilmelidir ki yalnız değil... Biliyoruz ki bu saldırı asla amacına ulaşamayacaktır.***Peki neden yapıldı bu saldırı?Bir değil, birkaç sebebi var.Başbakan Erdoğan, Doğan Medya’ya yönelik yıllardır ağır eleştiriler yapıyor. İktidar partisi liderinin bu tavrının, sonunda saldırıya dönüşeceği belliydi. Üstüne üstlük iktidardan beslenen bazı sözde gazeteciler de bu saldırganlığı besleyen yazılar yazdılar. Farklı düşünen gazetecileri, yazarları açıkça tehdit ettiler. Bir zamanlar Fethullahçıların yürüttüğü zağarlığı (av köpekliğini) şimdi onlar üstlendiler.Unutmasınlar ki bir gün, bugünün avcıları da av haline geleceklerdir.***Bu saldırganlaşma döneminde; AKP’nin Gençlik Kolları Başkanı Abdürrahim Boynukalın, peşine taktığı fanatik partililerle CNN Türk’ü basıp sağı solu kırdılar. İki kez yapılan bu saldırıda kimseden hesap sorulmadı. Ahmet Hakan’a saldırıp onu da kırıp dökenlere bir şey yapılmayacağı imajı böylece yaratıldı.Sosyal medya denilen gerçekten de tam it-kopuk medyası haline gelen o hesap sorulmayan ortamı kullanan serseriler de particilik adına bu havayı iyice gerdiler. Bu yüzden Türkiye’de muhalefet yapmaya çalışan gazetecilerin ve yazarların hayatı tehlike girdi. Bu saldırıların yarın öbür gün başka isimlere yönelmeyeceğini kim söyleyebilir ki?Peki AKP’nin elindeki bu iktidar, basını susturmaya kalkışanlara karşı bir önlem alıyor mu?Önlem alsa önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir işaret vermesi gerekir ama bu ne mümkün?!... ***Bu saldırının diğer ayağını; AKP iktidarının teröristler karşısındaki aciz tutumu oluşturmaktadır.Bir yıl kadar önce görmedik mi? Adamlar şehirlerde ellerinde kalaşnikof tüfeklerle dolaşıyorlar; yol kesip kimlik kontrolü yapıyorlar. Polis yok, yerini PKK’lılar almış... İktidar Çözüm Süreci adlı yıkım projesi uğruna meydanı teröriste bırakmış...Serseriler, buna bakıp harekete geçiyor. Madem ki onlar elde silahla dolaşıyor, bir şey olmuyor, ben de dolaşırım; istediğimi yaparım; döverim, söverim diyor.Böylece sokaklar, özellikle büyük şehirlerdeki sokaklar serserilerin kontrolüne geçiyor.Buna bir de demokratikleşme adına, insan hakları adına çıkartılan yasaları ekleyin... Bu yeni yasalar; namuslu insanlara hiçbir fayda getirmez iken hırsızı, soyguncuyu, vurguncuyu, teröristi koruyor. Onlara yeni olanaklar getiriyor.Sözün özünü atalarımız söylemiş: Taşları bağladılar; itleri de serbest bıraktılar...Ahmet Hakan kardeşim “Yeni Türkiye” dedikleri bu uğursuz düzenin kurbanı oldu...Sırada başka gazeteciler de var...Çünkü haber alma ve öğrenme özgürlüğü iktidarın işine yaramıyor. Gerçekler ortaya çıktıkça AKP eriyor. Bu da onları böyle saldırgan hale getiriyor.Kurtuluşumuz, AKP’li seçmenin uyanarak, “Yeter artık!” demesine kalmış durumda...İnşallah gözlerini gerçeklere açıp “Yedi Uyurlar” halinden çıkarlar.
VALİLER UYANIN!Artık aklı çalışan herkes anladı ki Türkiye’nin yaşadığı bu derin bunalımın ana sebebi Çözüm Süreci’dir. Bu sericin mimarı AKP iktidarı er geç hesap verecek. Ama onlar bu hesaptan kaçmak için daha şimdiden devlet memurlarını suçlamaya başladılar. “Neye mal olursa olsun Çözüm Süreci devam ettirilecek!” diyen Erdoğan, şimdi, “Meğer PKK bizi aldatmış!” diyerek sorumluluktan kaçmaya başladı. Yetmedi başka bir kesimi daha suçlamaya başladı: “Kamu görevlilerinin gelişmeleri yanlış değerlendirmesi zaafiyete yol açtı.”Kendini temize çıkartırken kimi suçluyor? Başta bölgedeki valileri, emniyet müdürlerini, biraz askerleri ve MİT görevlilerini...Kamu adına çalışan bürokratlara tavsiyem, artık parti kulu gibi değil cumhuriyet rejiminin memurları gibi davranmalarıdır... Çünkü ileride bu günlerin hesabı mutlaka sorulacaktır...
O PROGRAM BİTTİCem TV’de bir 14 ay boyunca, ilahiyatçı Mustafa Cemil Kılıç’la birlikte “Tarihte Alevi Gerçeği” adlı bir program yaptık. Bu kanaldaki yönetim, Ulusal Kanal’daki konuşmalarımı beğenmedi. Ben Ulusal Kanal’ı tercih edince çok izlenen o programa son verdiler.Canları sağ olsun...Bizi, 12 Eylül darbecileri bile susturamadı... Bir kapı kapanırken başka bir kapı açıldı.Her yerde, Atatürk ilkelerine ve devrimlerine sonuna kadar bağlı kalarak insanları laik ve çağdaş bilgilerle aydınlatmaya ve Alevi toplumunun haklarını savunmaya devam edeceğim.