19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tayyip ile Cemaat şok kasetler için anlaştı mı?

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

Bunlar cemaat değil çete ve örgüt diyen o! Ordumuza kumpas kurdular diyen o!

Casusluk yaptılar diyen o!

Poliste ve yargıda kadrolaştılar diyen o!

İnlerine gireceğiz diyen yine o!

Ancak...

Bütün bunları söyleyen Tayyip Erdoğan önceki akşam NTV’de “ancak yüksek oy alırsam bunların üstüne giderim” dedi.

Pardon ama bunlar madem örgüt, çete ve casus, operasyon için neden oy gerekiyor?

Türkiye asgariden kanun devleti ise bu tür suçlara müeyyideler ortada değil mi?

Acaba beklenen şok kasetler 25 Mart’ta sızmadığına göre yoksa Abdullah Gül’ün arabulucuğu sonuç verdi ve Tayyip ile Cemaat gizlice anlaştı mı?

VAY, VAY, VAY!

Dün sızdırılan ortam dinlemesine göre Deniz Baykal’a kurulan tezgahın ardında Tayyip Erdoğan varmış.

Kayıtlar eğer doğru ise bu büyük bir faciadır.

Belaltı metotlarla siyaset mühendisliği yapılması Türkiye adına beka sorunudur.

Başbakan dün beklendiği gibi bu dinlemeye de yalan ve montaj dedi.

Dedi ama 17 Aralık’tan bugüne bu ifadesini kanıtlamak adına somut bir adım atmıyor yani montaj dediği bu tür dinlemeleri uluslararası yetkin kurumlarda ısrarla incelettirmiyor ki bu tavrı kuşkulara neden oluyor.

İlaveten Baykal’ın kaseti olayının üzerinden yıllar geçmesine rağmen faillerinin bulunamaması ya da bulunmaması dün sızdırılan ortam dinlemesine gerçeklik yönünde katkı sağlıyor.

Hülasa sadece Baykal kaseti hadisesi bile eğer gerçekse AKP iktidarını alaşağı edecek rezilliktedir.

FETHULLAH’LA EMİNE ERDOĞAN!

AKP’liler bu ara habire Fethullah Gülen’in Papa ile yaptığı malum görüşmenin fotoğraflarını servis ediyor.

Vay sen misin bunu yapan!

F Tipi Cemaat hemen hareke geçti.

Bizzat Fethullah Gülen’in avukatı Orhan Erdemli, Emine Erdoğan’ın fotoğraflarını sanal aleme sundu.

Hangi fotoğrafları mı?

Emine Hanımın kilise ziyaretinin resimleri.

Anlayamadığım şey şudur.

Fethullah Gülen’in avukatının bunu yapmaktaki muradı neydi?

Yoksa ikimiz de aynı yolun yolcusuyuz mu demek istedi?

AKP-BDP, BÖLÜCÜ-İRTİCA CEPHESİ

Apo’nun son mesajları ve Tayyip Erdoğan’ın kampanya boyunca Öcalan ile PKK’ya zerre laf etmemesi AKP ile PKK arasındaki stratejik işbirliğini ortaya koyuyor.

Öyle olduğu içindir ki AKP ile BDP bu seçim sürecinde gizli müttefik gibiler.

Öyle ki bunun somut yansımaları da var.

Mesela İstanbul’da Sırrı Süreyya Önder’in AKP kazansın diye çırpındığı yoğun iddiadır.

Aynı şekilde Erzurum’da AKP ile BDP’nin seçim işbirliği dillerdedir.

30 Mart sonrası süreceği tahmin edilen bu yoldaşlık Türkiye’nin üniterliği üzerindeki kara buluttur.

İronik olan onlarca yıllık bölücü-irtica koalisyonunun hala sürmesidir.

TAYYİP’LE DEFNE SAMYELİ’NİN MUTA NİKAHI

Bir şeyin şuyuu vukuundan beter derler ya hadise aynen budur.

Dün ODA TV’de okudum, Türkiye’de sanal medyada üretilen mesnetsiz iddialar yabancı basına malzeme olmuş.

Hayır biz Deniz Baykal olayına nasıl tepki koyuyorsak Tayyip Erdoğan’ın Defne Samyeli ile muta nikahı kıydığı zırvasına da kesin delil olmaksızın asla inanmayız ve de tepki koyarız.

Bu iş bu kadar ucuz olmamalı.

Varsa ispatınız koyun ortaya, yoksa yapılan haysiyet cellatlığıdır.

Tam burada bir parantez:

Gördüğünüz gibi bizim için önemli olan yapan değil yapılandır.

Yapılan yanlış ise gerektiğinde Erdoğan’ı bile sahipleniriz.

İnsaf ile söyleyin aynı duruşu yandaş-besleme matbuatın kalemşörleri ortaya koyabiliyor mu?