19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tayyip’in Allah’a isyanı mı?

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

Tayyip Erdoğan’ın yiyecek ve içeceği ile ilgili özel analiz laboratuvarının kurulmasına Devlet Bahçeli, “İnanç-lı insanlarda tereddüt olmaz. Haramı çok olanlarda korku çok olur” şeklinde bir değerlendirme getirince anılarım depreşti.

Yıl: 1990’ların başı.

Türkiye Gazetesi yazarı ve Ankara Temsilcisiyim.

Enver Ören o yıllarda İhlas Finans’ı kurmadığı ve hortumlamaya başlamadığı için henüz mütevazıdır.

Bir gün sokakta tek başına gezdiğini görünce kendisine “Sizin korumanız yok mu” sorusunu yönelttim.

Enver Ören aynen şu karşılığı verdi:

-”Bizim korumamız Cenabı Allah’tır. Kim yaradanın korumasını yeterli görmeyip korumalar tutuyorsa imanı zayıf ve kadere meydan okuyup Allah’a isyan ediyor demektir.”

Aradan birkaç yıl geçer ve Enver Ören, İhlas Finans’ı kurması ile milyar doların üstünde bir mevduat toplar ki, Başbakanlık Teftiş Kurulu raporlarına ve Ahmet Ertürk’ün beyanına göre bunun 750 milyon doları hortumlanır.

İşte o günlerde Enver Ören kendi ve oğlu için Almanya’dan tanesi 1.5 milyon Euro’ya özel yapım zırhlı iki otomobil alır. Dahası, o zırhlı arabalarının önünde ve arkasında 2 otomobil dolusu özel donanımlı korumalar eşlik etmeye başlar.

Enver Ören’e yine sordum:

-”Zırhlı araçlar ve özel koruma bölüğü biraz fazla değil mi?”

Yıllar önce bana söylediği “Kim koruma tutuyor ise imanı zayıf ve kadere meydan okuyup Allah’a isyan ediyor” sözünü unutan Ören, bu sefer şu karşılığı verir:

-“Tedbir almak İslam’ın emridir.”

Pes demedim, inancım adına vah dedim!..

İŞTE BAHÇELİ’NİN TV’LERE ÇIKMAMA SEBEBİ

Televizyon denen kutu insanları bir anda milyonlarla bütünleştirip mesaj iletiyor ki günümüzün en etkin ve yaygın iletişim aracıdır. Siyaset yapan birinin böyle bir araçtan uzak durmasının hiçbir izahı olamaz.

Realite bu iken Devlet Bahçeli TV’lerden öcü misali kaçıyor ki Doğan TV CEO’sunun bana söylediğine göre sadece CNN Türk’ten 20 defa yapılan program davetini geri çevirmiş. Peki bu tavır niye mi?

Ya kendine yani dağarcığa zerre güvenmiyor ve ‘bilmiyorsan sus, biliyor sansınlar’ı oynuyor ya da MHP yerinde saysın ve yüksek oy alsın istemiyor... Öyle çünkü Tayyip Erdoğan ile Davutoğlu’nun her gün saatlerce canlı yayında TV’lerde olduğu bir tabloda ekranlardan kaçıp, o iki isme cevap vermemenin başka izahı olamaz.

TÜRKİYE’NİN SURİYE BİLANÇOSU

- Suriye Kürdistanı’nın fiilen inşası.

- Suriye’de 350 bin Müslümanın katli ve ve ülkenin Kerbela’ya çevrilmesi.

- Suriyeli 2 milyon kaçkın ya da mülteci için Türkiye’nin harcadığı 5 milyar dolar.

- 4 yıl boyunca sınır ticareti ve ihracat kaybı olarak olarak 30 milyar doların uçması.

- Güney sınırımızın radikal örgütlerin denetimine girmesi.

- Suriye olayı ile IŞİD ve El Nusra benzeri örgütlerin tezahürü ve Türkiye’nin bunların üssü olması. - IŞİD sayesinde PKK’nın Batı kamuoyunda aklanması.

- Türkiye’nin İslamcı imajının dünyada yaygınlaşması.

RUHAT MENGİ BUDUR

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, “Ruhat Mengi’nin programını terk ettim” deyince bir anımı hatırladım.

Yıl:2009.

Cemaat ile AKP, terör, Ergenekon diye estirirken Star TV’de program yapan Ruhat Mengi aradı:

-Sabahattin Bey programıma konuk olur musun?

-Ben Ankara’dayım, İstanbul’a gelemem. Telefonla katılayım.

Program günü baktım; Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan ve M. Ali Birand gibi iktidar ve cemaat yandaşı isimler konuk.

Nazlı Ilıcak’la ben programda hakaret olmaksızın hararetli bir şekilde tartışırken, Ruhat Mengi araya girdi ve şunu söyledi:

-Benim program konuğumu bu şekilde eleştiremezsiniz.

“Ruhat Hanım ben de sizin program konuğunuzum. Niye taraf tutuyorsunuz” deyip telefonu kapattım.

Program sonrası Ruhat Mengi aradı:

-Eşim Güngör Mengi aradı. Size haksızlık etmişim. Özür dilerim...

CHP’den mebusluk bekleyen Ruhat Mengi’nin sözde AKP ile Cemaat karşıtlığı ve televizyonculuğu budur...