29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tek tipçiliğin ürettiği terör

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

İslam dünyasında karşımıza çıkan terör; tek tipçi İslam’ın bulunduğu yerlerde imal edilmektedir.Ve bu İslam Sünni İslam’dır.Sünni İslam’ın ilk ayrışması sayılabilecek olan Hariciler; bugünkü El Kaide, IŞİD, Boko Haram gibi isimler altında karşımıza çıkan örgütlerin anası sayılır. Hz. Muhammed’in damadı ve amcasıoğlu Hz. Ali’yi 661’de katleden de bunlardır. Bu zihniyet; 18. yüzyılın ortalarında Suudi Arabistan’da yeniden hortlamış ve Vehhabilik mezhebi olarak bölgeye hakim olmuştur. Vehhabiler, kendileri gibi olmayanları kâfir saymışlar; sadece Şiileri değil Sünni Hanefileri de katletmişlerdir. Önce Fransızlarla sonra İngilizlerle işbirliği yapan Vehhabiler, OsmanlıDevleti’nin çökertilmesinde çok önemli rol oynamışlardır.Vehhabiliğin içinden 1920’lerin sonlarına doğru Mısır’da İhvan-ül Müslimin (Müslüman Kardeşler) örgütü çıkmıştır. Bunlar, Batılı sömürgeciliğe karşı mücadele verip onları kovan Arap milliyetçilerine karşı savaşmışlardır. Bu yüzden Mısır Lideri Cemal Abdünnasır, Müslüman Kardeşler’e “Şeytan Kardeşler” adını takmıştır.Bugün Afganistan’dan ve Pakistan’dan tutun da Libya’ya kadar uzanan alanda cihadcılık yapan teröristler, aslında Müslüman Kardeşler zihniyetinin tekfirci kolunun yenilenmiş halinden başka bir şey değildir. Bu zihniyet Türkiye’de 1980’den sonra derinden derine örgütlenmiştir. Arkalarında da Müslüman Kardeşler çizgisinin parlamenter sistemi de kullanan kolu bulunmaktadır.Bunların tarihsel arka planlarını çok ayrıntılı olarak “Muaviye’den Erdoğan’a DİN VE SİYASET” adlı çalışmamda ortaya koydum. (Kaynak Yayınları’ndan çıktı.)Bu saltanatçı ve tek tipçi İslam, yukarıdan aşağıya dayatılmıştır. Buna karşı çıkanlar ise Rafızî, zındık, Gulat gibi sıfatlarla kötülenmişler, dışlanmışlar, ezilmişlerdir. Aleviler de işte bu kötülenen kümenin içine sokulmuştur.EMPERYALİZM KULLANDIİslam’ı sadece şekliyle anlayan ve özellikle de cahil kesimlerden destek alan bu tek tipçi İslam; kendisini kadında türbanla, erkekte sakalla belli eder haldedir. Eskiden dışa yönelik cihadı; Hıristiyanlar karşısında yenilmeye başlayınca Müslümanlara yönelttiler. Böylece, Müslümanları katletmeyi dindarlık sayan bir anlayış ortaya çıktı. Bu tek tipçiliği , Vehhabiler ve Müslüman Kardeşler sistemleştirdiler.ABD; Ortadoğu’yu elinde tutabilmek için; bu bölgedeki Müslümanların kargaşa içinde olmasını planladı. Bunun için de tek tipçi Müslüman örgütleri kullandı.Bugün Paris’te bomba patlatan IŞİD’i ve Afrika’yı kana bulayan Boko Haram’ı bu amaçla imal ettiler.Peki nasıl oluyor da ABD’nin imal ettiği bu örgüt Paris’i bombalıyor?Bu da örgütün arkasında uluslararası çok önemli bir gücün bulunduğunu kanıtlıyor.Nasıl ki 2001 yılında ABD’de 11 Eylül saldırıları aslında Amerikan gizli örgütünce örgütlenmiş ise Paris işi de öyle yapılmıştır.Artık Amerika, Ortadoğu ve İslam işinde Avrupa kamuoyunu arkasına almıştır. Ve yine bu saldırı sonucunda Avrupa’yı tehdit ettiği ileri sürülen sığınmacılara karşı da psikolojik bir duvar örülmüştür.***Sorunu Suriye ve Beşar Esat ile ilgili göstermeye çalışan aslında da tek tipçi olan bu siyasal İslamcıların iddiasına gelince:Unutulmasın ki 2010 yılında mülteci sorunu yoktu.2010 yılında IŞİD’in böyle küresel eylemleri yoktu. Terörü ateşlemek için ABD ile Fransa ve İngiltere Arap Baharı adı altında bir yıkım süreci başlattılar. Ve Afrika’dan Pakistan’a kadar geniş bir coğrafyayı,IŞİD’in at oynatacağı bir tarlaya çevirdiler. Onlarla hem İslam dünyasını parçaladılar hem de bunları göstererek Batı dünyasını birleştirdiler.Peki içimize sızmış olan ve arkasında çok ciddi bir Sünni Müslüman desteği bulunan bu beladan biz nasıl kurtulacağız?Hemen belirtelim ki Batılıların yaptığı gibi sadece bombalayarak değil... Gerçek kurtuluş yolunu haftaya yazalım...