THY sendika başkanını işten çıkardı!

Türk Hava Yolları'nda çalışan, Hava-Sen'e bağlı 15 işçi tehdit ve şantajla işten çıkarıldığını iddia etti.

Henüz 6 ay geçmişi olduğu halde hızlıca örgütlenen Hava-Sen'e kayıtlı pilot ve kabin görevlilerine Türk Hava Yolları tarafından kıyım yapıldı. Hava-Sen Genel Başkanı Kaptan Pilot İskender Çarkçı da 15 personelle beraber işten atıldı. Aydınlık'a konuşan Hava-Sen Genel Başkanı Çarkçı, "O sendikaya gideni atarız diyerek açık ve alanen tehdit ediyorlar. Hatta hiç utanmadan korkmadan duyuru bile yayınlayabiliyorlar" dedi.

Çarkçı şunları söyledi: "Türk Hava Yolları'nda diğer tarafta 55 yıllık Hava-İş Sendikası var. Bu sendika 4 yıl içerisinde bir sendikaya yakışmayan işler yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Özellikle işten çıkaramadıkları pilotların uçuş mesai şartları ve limitleriyle ile ilgili büyük oynamalar yaptılar. Bunlar da toplu iş sözleşmesine göre yapıldı. Biliyorsunuz toplu iş sözleşmesi imzalandığı andan itibaren tek taraflı değiştirilemez. Bu değiştirildiyse demek ki ikili anlaşmalarla değiştiriliyor. THY'nin ve Hava-İş'in yaptığı gizli anlaşmalar bizim karşımıza geldi. Bunun sonucunda pilotlarımız çok fazla yorulmaya başladı."

'15 ÇALIŞANIN TOPLAM MESAİ SAATİ 255 SENE'

15 çalışanla birlikte bu duruma itiraz ettiklerini belirten Çarkçı şunları söyledi:"Bu atılan 15 kişinin havayollarında mesai saatlerini topladığınız da 255 seneden fazla çıkıyor. Öyle bir birikim var. Bu arkadaşlarımla beraber dedik ki bu doğru değil. Bunun sonunda bir kümülatif yorgunlukla Allah korusun bir kazaya gidiliyor. 'Kimsenin burnu kanamasın gelin bunu düzeltin yanlış oluyor' dedik. Biz deyince diğer sendikayla (Hava-İş) araları çok iyi olduğu için bizi durdurmaya çalıştılar ve atmalar başladı."

Çarkçı, sendikanın ocak ayında kurulduğunu ve nisan ayına kadar hızlı bir yükselişe geçtiklerini belirterek, "Bu yükselmeyi durmayı amaçladılar ve durduruldu. Herkes bir yaşam mücadelesi içinde. Atılan personellerimizi mazur görüyoruz onlar buraya gelmeye çok istekli ama buraya geleni şirket hoş karşılamıyor daha ötesi tehditle işten çıkartıyor. Bizim iddialarımız bunlardı. Bunlar için arkadaşlarımızın 15 tanesi kapıya kondu ve bu işler halen devam ediyor. Bizim 4 bine yakın üyemiz var, bunlar ağırlıklı olarak pilotlar. Zannediyorlar ki bütün pilotlar uçmayacağız diyecek tüm seferler iptal olacak havayolları batacak. Hayır, biz bunu söylemiyoruz evet buna imkanımız var gücümüz var ama bunu hiçbir zaman düşünmedik. Çünkü amacımız havayollarına zarar vermek değil. Amacımız havayollarının daha iyi olmasını sağlamak."

'HAVA-İŞ İLE THY ANLAŞTI'

Çarkçı, Hava-İş Sendikası'nın, Hava-Sen'i durdurmak için her şeyi yaptığını ancak durduramadığını ve en sonunda THY ile anlaştığını belirtti. Çarkçı Hava-Sen'i kurmadan önce Hava-İş'te delege olarak bulunduğunu ve üye aidatları üzerinden yapılan hesapları yargıya taşıdıklarını açıkladı.

Aydınlık'ın ulaştığı Hava-İş Sendikası Genel Sekreteri Sedat Ali Cangül ise bu iddaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.

ARKADAŞINI SAVUNDU DİYE İSTİFAYA ZORLANDI

İşten çıkarılan arkadaşını savunmak için mahkemede ifade veren ve tehditle işten çıkarılan, Eski THY Kabin Amiri Ömer Selman Çüle ise şu açıklamalarda bulundu:

"İnsanlar şunu anlamalı, THY halkın tasarrufları ile kurulmuş, gelişmiş bir şirkettir. Bu şirket işin ehli olmayan insanların yönetiminde ciddi zarar görüyor. Bu yöneticiler kanun, kural tanımadan iş yapıyorlar ve sonucunu THY çekiyor. Ben bir iş arkadaşımın performans yetersizliği adı altında keyfi olarak işten atılması nedeniyle, işe iade davasında personel lehinde ifade verdim. Ocak ayında daha dava devam ederken çağırıp, tehdit edip, verdiğim ifadeyi değiştirmem gerektiğini söylediler. TCK 277 ve 288’e göre kanunen suç bu. Yazıyor kanunda açık açık, suç işliyorsunuz dedim ama dinlemediler. Bu suçu beni bir odaya tıkıp baskı kuran ve ifademi değiştirmemi söyleyen yöneticiler, müdürler işledi. Hiyerarşik olarak başlıyor bu kanunsuzluk. Şirketin yönetmelikleri de bu tarz bir muameleyi yasaklıyor. Ancak yönetmelik ve kuralları uygulamayan, keyfi kararlar veren insanlar yönetici olursa sonuç bu oluyor.

Şikayetçi olduk savcılığa, savcılık kovuşturmaya gerek olmadığına karar verdi. İtiraz ettik. Yani kanunda açık olarak “adliyeye karşı işlenen suçlar” kapsamına giren bir suçu ihbar ettik. Suçun beni ilgilendiren kısmı için zaten iş mahkemesine başvuru yaptık ancak sonuç çıkmadı. Devlete, devletin kurumuna karşı işlenen suç maalesef kovuşturulmadı. Görev emri ile çağırıldığım görüşmede kanunlara uyduğum için gördüğüm baskıdan dolayı istifa etmek zorunda kaldım."

YA HU NE OLUYOR?

En çok baskı ve şantajın Kabin Hizmetleri Müdürleri'nden geldiğini söyleyen Çüle, şunları söyledi: "Bir yetkili de çıkıp “Ya hu ne oluyor?” diye sormuyor. Ayrılan, atılan, istifa ettirilen personel sayısı muazzam. Ben çalışırken her gün birinin ayrıldığını, atıldığını duyuyordum. Peki bu kadar personelin ilişiği kesilirken, yöneticilerin hiç mi kabahati yok? Hiç mi yaptıkları yüzünden hesap vermeyecekler? Ben sosyal medyada paylaştığım yazıda da belirttim. Birinin en kısa sürede bu işe bir el atması gerekli. Teftiş edilsin, çalışanlar ile görüşülsün, yaşananlar gözlemlensin. Kaç kişi işten ayrılmış, kaçı işe açılan davalarını kazanmış, kaç yönetici için suç duyurusunda bulunulmuş, bu suç duyurularından kaçı kovuşturulmuş bunların sorulması, araştırılması lazım. İşten ayrılanlar ile görüşülmesi, yaşadıklarının, ayrılma nedenlerinin öğrenilmesi çok zor değil. Sosyal medyadaki yazımdan sonra bana ulaşan insanlar oldu. Söylediklerine inanamazsınız. Bu insanlar bana ulaşabilirken ilgili kişilerin bu insanlara ulaşması çok mu zor?
Basit bir firma değil ki THY. Türkiye’yi yurt dışında temsil eden kocaman bir şirket bu. Milyarlarca cirosu olan bir şirket ve bu şirketin uğrayacağı en ufak zarar ülkemize de yansır. Uygunsuzlukların, kuralsızların, kanunsuzlukların sorumluları bulunsun, cezalandırılsın. Biz bugün bunu yapmazsak yarın uçulan ülkelerden birisi bunların hesabını sorar. Cezasını yine THY ve ülkemiz çeker."