26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Tlass ve ihanet nedir?

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Savunma Bakanlığı görevini bıraktığı 2004 tarihine kadar tam 32 sene Suriye’nin Savunma Bakanı, Başbakan yardımcılığı ve BAAS Merkez Yürütme Kurulu üyesi görevlerinde bulunmuştur. Renkli bir sima olan Mustafa Tlass, Hafız Esad’ın yanında sahip olduğu derin sevgi ve saygının kanatları altında diğer yetkililerden daha farklı bir hayat tarzı ve siyasi üslup arz etmiştir. Mustafa Tlass’tır ne yapsa yeridir misali yaşamıştır. İlk kez Mustafa Tlass’ı 1997’de Şam üniversitesinde konuşmacı olduğu bir panelde dinlemiştim. Filistin Kurtuluş Örgütü Genel Sekreteri Yaser Arafat, Suudi hanedanlığı ve Ürdün Kralı Hüseyin için söyledikleri normal şartlarda savaş sebebi olacak cinstendi. Kral Hüseyin’in gizli “İsviçre hesabı” ve hesapta kullanılan “Norman” takma ismi deşifre etmişti. Suudi hanedanlığın “Yahudi ve Siyonist” olduklarını bütün maddi imkânlarını “Arap milli kimlik ile İslam’ın tahrip edilmesi için” harcadıklarını söylemişti. Arafat’ın çok mahir bir “oryantal dansöz” olduğunu ve Filistin için bir facia teşkil ettiğini ifade etmişti. Bunları anlatırken Arapçada meşhur olan ne kadar belden aşağı küfür varsa kullanıyordu. Hangi “Arap” liderin “fahişe” hangisinin “dansöz” olduğunu isim vererek deşifre ediyordu.

‘Annem ve babam Mustafa Kemal hayranıydı’

O panelden sonra kendisi ile 2007 tarihine kadar hiç karşılaşmadım. Mustafa Tlass Haziran 2000 tarihinde vefat eden Hafız Esad’n yedi emin konumundaydı. Devlet Başkanlığı için yapılacak olan halk referandum sürecini, “yeğenim” dediği oğul Beşar Esad’ın Devlet Başkanlığı için mahir yönetmiştir. Daha sonra Suriye’den kaçan Devlet Başkanı yardımcısı Abdulhalim Haddam, bugün pasif konumda olan eski Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanı yardımcısı Faruk Şe’ra ve Hafız Esad’ın sürgünde yaşayan kardeşi Rıfat Esad gibi kurt yöneticileri by-pass ederek Beşar Esad’ın başkanlık makamına seçilmesini sağlayan iradenin en önemli temsilcilerinden birisi olmuştur. Mustafa Tlass ile 2007’de aynı fakülteden meslektaşım olan Ortadoğu’nun maruf Filistin asıllı Suriyeli “ Filozofu” Prof. Dr. Ahmet Barkawi vasıtasıyla şahsen tanıştım. Mustafa beyin her Perşembe günü özel öğle yemeği faslı olurdu. Yemek sofrasında çok renkli şahsiyetler bulunurdu. O gün bana hitaben, “Seni çok takdir ediyorum. Suriye-Türkiye çıkarları için yaptıkların çok önemli. İki ülkenin dostluğuna yaptığın katkıları tarih not edecek. Seni bir televizyon programı esnasında dinledim. Arap dünyasına Mustafa Kemal’i daha çok anlatmak gerek. Büyük bir şahsiyet ve hakkında asılsız iddialar tedavüle sokuluyor. Annem ve Babam büyük bir Mustafa Kemal hayranıydı. Mustafa Kemal’e duydukları sevgiden dolayı bana Mustafa ismini verdiler. Ölmeden önce onun meşhur kitabı Nutuk Arapçaya tercüme edip yayınlamalıyım. Bu işi sen yapar mısın?” demişti. Memnuniyetle kabul ettim. Bana o gün “Dünya’da sadece 100 nüshası bulunan ayetlerin indiği ilk gün sıralamasına uygun” tanzim edildiğini iddia ettiği bir Kur’an hediye etmişti.

Önce Bender, sonra Davutoğlu ve Fidan

O yemekte bugün kaçak yaşayan en büyük oğlu Firas ve onun küçüğü Manef ile tanıştık. Firas Suriye’nin en meşhur tüccarı idi. Esad ailesine olan yakınlığı ve Mustafa Tlass’ın oğlu olması ticarette yükselmesini sağlayan en önemli faktörlerdi. Ülkenin elit kesimindendi. Evlendiği hanım da Halep kentinin eşrafı ve geleneksel aristokrat ailesinden olan Cabirzadelerdendi. Mustafa Tlass’ın oğlu Firas denmesinden çok rahatsız olurdu. Bana her fırsatta, “Ben kendi kendimi yarattım. Üzerimde hiç kimsenin hakkı yok” derdi. Fransa ile derin ticari ilişkileri vardı. Ülkeyi terk ettikten sonra Fransa istihbaratı ile de derin alakaları olduğunu kendisi itiraf etti. Fransa’da yaşayan Ablası Figaro gazetesinin sahiplerinden olup ailenin Fransa ile irtibatını sağlayan kadındır. Ailenin ticaret ilişkilerini askeri ve istihbarat alanında tamamlayan kişi Menaf Tlass’tır. Ağzında Havana Purosu Che Guevara hayranı olduğunu iddia eden ve Beşar ve kardeşleri ile aynı yatağı aynı sofrayı paylaşarak büyümüş olan Menaf, Fransız istihbaratının yardımı ile Suriye’den kaçmış ve Temmuz 2012’de Suudi Arabistan’a giderek istihbarat şefi Bendar Bin Sultan ile buluşmuştur. Bu ziyaretin ardından Davutoğlu tarafından Türkiye’ye davet edilen Menaf, 26 Temmuz 2012’de önce Davutoğlu daha sonra Hakan Fidan ile bir araya gelmiştir. Yandaş medya tarafından zirveye taşınan Tlass kardeşlerin bugün emaresi okunmamaktadır. Baba Mustafa Tlass halen Şam’dadır. Neler hissettiğini anlamak zor değil. Allah hiç kimseye ahir zamanda evlat acısı ve evlat ihaneti yaşatmasın.

Bizi dışarıya şikâyet edenler vatan haini değil mi? diye soran Davutoğlu’na soruyoruz: Kendi ülkesi ve devletine karşı savaş halinde olan Suudi eski istihbarat şefi Bendar bin Sultan, Fransa istihbarat yetkilileri, Davutoğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile bir araya gelen bir Suriyeli tüccar ve eski bir asker vatan haini değil midir?