19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

'Topuk Dikeni' teşhis ve tedavisinde önemli 8 madde

'Topuk Dikeni' topuk kemiğinin alt yüzünde kalsiyum depolanması sonucu bir çıkıntı sonucu oluşan, ayak altındaki kasları örten zarın topuk altında yapışma yerinde ağrı ve hassasiyetle kendini gösteren ve zamanla yürümeyi kısıtlayan ciddi bir ortopedik sorundur.

'Topuk Dikeni' teşhis ve tedavisinde önemli 8 madde
A+ A-

Tüm ortopedik sorunlarda olduğu gibi “topuk dikeni”nde erken teşhis ve uygun tedavinin öneminin altını çizen Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, gerek teşhis gerek tedavide dikkat edilmesi gereken maddelere ilişkin şunları söyledi:

1)Eğer topuk altında çivi batmasına benzeyen ve zamanla şiddeti artan bir sıkıntınız varsa, hemen bir uzmana danışın. Her türlü sağlık sorununda olduğu gibi bu durumda da erken teşhis tedaviyi kolaylaştırır.

2)Topuk dikeni özellikle sabahları ilk ayağa kalkılmasını zorlaştırır ve ağrı sadece topukta değil, tüm ayak altında görülebilir. Yumuşak tabanlı terlikler giymek, bu ağrıların kötüleşmesini bir nebze durdurabilir.

3)Ayak röntgeninde genellikle topuk altında bir çıkıntı oluşumu görülür ve operasyon olmadan bu çıkıntı tedavi edilemez. Ancak, topuk dikeni vakalarının sadece %1’inde operasyona gidilir, vakalar genellikle gerek ilaç, gerekse fizik tedavi ile sağlıklarına kavuşurlar.

4)Ciddi ağrılı durumlarda ağrı bölgesine enjeksiyon yapılabilir ve bu tedavi olayın şiddetine göre kalıcı yada geçici bir rahatlama sağlayabilir.

5)Kilo ve hareketsizlik pek çok ortopedik sorunda olduğu gibi olayın gidişatını olumsuz olarak etkiler. Uygun ayakkabı seçimi de çok önemlidir. Tabanı sert ve dar ayakkabılar, özellikle gün boyu ayakta çalışmak zorunda olan hastalarda ağrıyı katlanılması zor hale getirebilir.

6)Masaj ve buz uygulamaları da topuktaki hassasiyeti azaltabilir. Ayak tabanı germe ve kuvvetlendirme egzersizleri de önemlidir. Bu egzersizlerden sonra mutlaka 15 dakikalık buz uygulaması yapılmalıdır.

7)ESWT (şok dalga tedavisi) son yıllarda topuk dikeni tedavisinde en etkili yöntem olarak geliştirilmiştir. Hastaların anlayışlarının aksine, bu tedavi topuktaki sivrileşmeyi kırmaz, ama bölgenin kanlanması için gerekli ortamı oluşturur.

8)Yürüme analizi sonucu kişiye özel yapılan tabanlıklar, hem olayın seyrinin kötüleşmesini durdurmada, hem de tekrarlamasını engelleme de en etkili yöntemlerdendir.

Son Dakika Haberleri