19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

TSK, Balkan Savaşı psikozunu aşmalı

Sabahattin Önkibar

Sabahattin Önkibar

Eski Yazar

A+ A-

Önce yalın bir tespit. Devletlerin beyni, kalbi ve omurgası siyasetçiler değil, orduları ve istihbarat kurumlarıdır. ABD’nin yönetiminde Pentagon ve CIA en az Başkan kadar etkilidir. 

Aynı şekilde KGB ve Kızıl Ordusuz Rusya’nın düşünüleyemeyeceği gibi, MI 5 ve MI 6’sı tasfiye edilen bir Britanya’dan söz edilemez. 

Rejimi ne olursa olsun bir devleti var eden ve etkili kılan şey öncelikle ordusu ve istihbarat gücüdür. İşte Irak; ordusu dağıtıldı ve yok oluyor. Bu temel realitenin altını çizdikten sonra hele Anadolu gibi bir coğrafyada iseniz ve tarihsel sorumluluklarınız varsa güçlü bir ordunuz olmaksızın ayakta kalamazsınız. Türkiye bugünlere ayrışmadan geldiyse bunu tartışmasız TSK’ya borçludur. 

Peki bundan sonrası mı? 

Açık yazacağım; endişeliyim zira MİT, yargı ve polis dahil, devletin bütün temel kurumlarının tarumar edildiği bir tabloda maalesef Türk Silahlı Kuvvetleri’nde de, Ergenekon ve Balyoz tertipleri sonrasında Balkan Savaşı bozgununu andıran bir psikolojik çöküntü gözleniyor ki, bu durum devlet-i ebed müddetimiz için alarm halidir. 

TSK, ülke ile ilgili bugünkü bananeci duruşunu değiştirmez ve siyasetteki kifayetsiz muhterislerin zabıtası olmayı sürdürürse Ergenekon tertipçileri hedefine varmış olacaklar zira amaçları zaten buydu. 

Söylemek istediğim asla darbe yapsınlar değildir elbette ama birilerine bu ülkenin babasının çiftliği olmadığını, kurumsal misyonları gereği hatırlatmak durumundadırlar ki, dış politikadaki facialarla PKK’ya verilen ödünler bunun yapılmadığını teyit ediyor. 

Ama bunu yaparlarsa demokrasi yara mı alır? 

Yahu adam her gün anayasa ve yasaları bağıra çağıra çiğniyor ve kuralsız olarak tek başına hüküm sürüyor... İlaveten her şey net; demokrasi Atatürk Cumhuriyeti’nden rövanş adına sadece tramvaydır. 

Ahali yani toplum ne mi der? 

Ahali günlük yaşar, alacağı avantaya bakar ve korkuya boyun eğer. Ayrıca Atatürk din ile afyonlanan ahaliye uysaydı, Vahdettin’e biat edilirdi ki, bu durumda Türkiye hâlâ Amerikan mandasıydı... 

TGB’Lİ AVŞAR’DAN UTANMASI GEREKENLER 

Tayyip Erdoğan’a “Diktatör” dediği iddiasıyla yargılanan TGB’li Aykutalp Avşar’a bir yıl hapis verildi ve tutuklandı ki, bu kararla utanması gerekenler şunlardır: 

-Demokrasi oyunu oynayan AKP güruhu. 

-Siyasallaşan Türk yargısı. 

-Doğu Perinçek, Tayyip Erdoğan ile işbirliği yapıyor diyen bazı sözde solcular. 

-Kürtçüleri sahiplenmeyi demokrasi gibi sunup, Avşar yiğidimize yapılana susan Avrupa Birliği. 

-Her fırsatta PKK için ayağa kalkıp, TGB’li Aykutalp için susan medya ve sözde aydınlar. 

IŞIK EVLERİNDEN MHP’YE! 

Devlet Bahçeli’nin önceki danışmanlarından, hadi titrini vereyim, emekli bir müsteşar dün telefon etti: 

-Sabahattin Bey, Bahçeli saklamaya çalışıyor ama Cemaat ile gizli bir mutabakatları var. 

-Nasıl?.. 

-Cemaatin bazı adaylarını listeye koyacaklar. 

-Mesela kim? 

-Kalkınma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Erkan Usta. 

-Emin misiniz Cemaatçi olduğuna? 

-Yüzde 100... Işık evlerinde yetişmiş bir şakirttir ve Erdoğan bu sebepten dolayı onu yükselttirmedi. 

BUNUN ADI İSLAM’A TECAVÜZDÜR 

“Başınızı örtmezseniz Özgecan gibi (ırzınıza geçerler) olursunuz.” 

Bunu bir ilköğretim okulu öğretmeni din ve ahlak dersinde öğrencilerine söylüyor. 

Lafı dolandırmayacağım; böyle bir bakış inancımıza tecavüzdür ve öğretmen kılıklı o ismin IŞİD’lilerden zerre farkı yoktur. 

Hep yazıyorum “İslam’ın en büyük belası bu dinciler” diye ki, maalesef Türkiye’de bunlar artık kitleselleşmiş ve devlettedir. 

Kahrolunması gereken bir başka husus ise Milli Eğitim Bakanlığının öğretmen kılıklı o ismi açığa alacağına veliler isyan etti diye sadece başka bir okula nakletmesidir.