19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

TSK'nın gölgesi yeter!

Ufuk Söylemez

Ufuk Söylemez

Eski Yazar

A+ A-

GenelKurmay Başkanımız Orgeneral Sn. Necdet Özel'in 30 Ağustos resepsiyonu esnasında söylediği sözler hepimizin içine su serpti.

Sn. Özel'in milletin bağrından çıkan ve milletimiz tarafından Peygamber ocağı olarak görülen TSK'nın, Cumhuriyetin kurucu, koruyucu ve kollayıcı asli unsuru olarak, bölünme ve çözülme sürecine yönelik, rezervlerini ve duruşunu çok dikkatli ve kararlı bir uslüpla ortaya koymuş olması son derecede önemli bir gelişmedir.

Bu suretle, açılım adı altında ABD-PKK-BDP/HDP ve iktidarın "pazarlıkla", Anayasa suçu işleyerek ve pervasızca yürüttükleri bölünme ve çözülme sürecinin sonunda gelip dayanacağı yıkılmaz ve aşılmaz milli duvarın, TSK olduğu bir kez daha görülmüş oldu.

Böylece, ülkemizin laiklik karşıtı odak tarafından göz göre göre bölünme ve çözülme sürecine sürüklenmesine karşı TSK'nın seyirci kalmasını, sesini çıkarmamasını, kafasını kuma gömmesini isteyen zihniyetin, "Askeri Vesayet" yaygarası ile yürüttüğü psikolojik harekatın artık işe yaramayacağı da görülmüş oldu.

GenelKurmay Başkanımız bana göre bu açıklamasıyla, Anayasamızın değiştirilemez-değiştirilmesi teklif dahi edilemez olan başlangıç hükümlerine tüm Türk yurttaşları gibi, kalben bağlı olduğu ve bağlı kalacağının altını çizen bir duruş ortaya koymuştur.

Yani, laik-demokratik-sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin ulus devlet ve üniter yapısına, Başkent'in Ankara, resmi dilinin Türkçe olduğuna dair kurucu değerlerinin sahibi ve koruyucusu olduklarını açıkça söylemekten kaçınmamıştır.

TSK, PKK'nın ekmeğine yağ süren 4. Yargı paketine sokuşturulan düzenlemeler yüzünden terörle mücadelede elinin kolunun bağlandığını, operasyon yapılması için Valillerden izin alma gereği yüzünden teröristlere anında müdahale etmeye yetki ve imkanının bırakılmadığını da açıklamalıdır.

PKK paçavralarını asarak, yol keserek, heykel dikerek, araç yakarak, bölücü şov yapan teröristlere ve destekçilerine bu düzenleme nedeniyle yasal müdahale imkanının ellerinden alındığını söylemelidir.

Atatürk Cumhuriyetine, Anayasa ve Demokrasiye bağlı milyonlarca Türk yurttaşının, TSK'dan beklediği milli duruş işte tam da böyle bir tavırdır. Kimse, TSK'nın günlük siyasete karışmasını, müdahalesini arzu etmiyor ama Cumhuriyetin kurucu değerlerine birliğimize ve bütünlüğümüze ve de kendi kimliğine ve hukukuna sahip çıkmasının da "askeri vesayet" olarak görülemeyeceğinin artık anlaşılması gerekiyor.

Son söz; Atatürk Cumhuriyetinin kurucu, asli ve koruyucu unsuru olan milli ordumuz TSK'nın "gölgesi" bile yeter.