Tunceli seçimlere hazırlanıyor: Sahte solun masalı ‘Komünist Başkan’

Bir ülkeye etnik bölücülük girdiği andan itibaren halk saflarında farklılaşma yönündeki eğilim güçlenir. Türkiye’de etnik kimlik üzerinden siyaset ağırlığını 1980’den sonra hissettirmeye başladı. Düne kadar Türk milletinin (bütün) ayrılmaz parçalarından olanların bir kısmı kendilerini bütünden kopararak parça halinde sunmaya başladı. Çağımızın en önemli ve modern toplumsal örgütlenmesi olan bir millete ait olmak ruhi şekillenmesi, yerini etnik köken arayışına bıraktı. Bu da yetmezmiş gibi bölgecilik, gizli yeni tipte aşiretçilik hortlatılmaya çalışılıyor. Aslında tümü farklı kılıflarla ortaya çıkmalarına rağmen millet yerine ümmetçilikte birleşiyorlar.
Tunceli’de aşiretçiliğin kutsanması PKK/HDP ile bir takım sahte solcular tarafından özendiriliyor. Feodalizmin kalıntılarından aşiretçilik ve dini inançların körüklenmesini ilericilik olarak gösteren Amerikancı örgütlerin bu tavrı anlaşılırdır! Emperyalizm, girdiği ülkelerde Ortaçağ ilişkilerini kendi çıkarları doğrultusunda kollar ve kullanır.

GÜZEL TUNCELİ
Tunceli Doğu Anadolu Bölgemizin eşsiz güzelliklerine sahip. Elazığ’dan yola çıkarak Tunceli’ye doğru giderken, ilk önünüze tarihi Pertek ilçesi gelir. Keban Gölü (Baraj) içinde kalan Pertek Kalesi tüm ihtişamıyla sizi karşılar. Yol boyunca yeşilin tüm tonları, dağların sırtlarında yolculuğunuz boyunca sizi yalnız bırakmaz. Munzur suyu ile Pülümür Çayı’nın birbirini kardeşçe kucakladığı ve Munzur Dağlarıyla, çevrelediği doğa harikası sizi büyüler. Tunceli’yi görmediyseniz bir eksiklik var demektir ve bu eksikliği gidermek için yolunuz mutlaka Tunceli’ye düşmeli.
Tunceli üzerine oynanan oyunlar ve bu ilimizin gelişmesini önleyen faktörler başka bir yazının konusudur. Zira bir dönem hem hükümetlerin yanlış politikaları ve hem de kendini sol diye sunan ama gerçekte karanlık ilişkiler içindeki ve önderliklerinin tamamının yurtdışında refah içinde yaşadığı sahte solcu örgütlerin yoğunlaştığı Tunceli büyük acılar yaşadı.
Tunceli ismi 1980 öncesi ilericilikle, aydınlanmayla, devrimle özdeşleşmişti. Ne zamanki bölücülük adımını Tunceli’ye attı, o andan itibaren Tunceli’nin çehresi de olumsuz yönde değişmeye başladı. Bölücülük illeti girmeden önce Tunceli ilericiydi, devrimciydi, Cumhuriyetimizin kalesiydi. Tüm tahribatlara rağmen Tunceli ilimiz yine aynı rotaya girecektir.

PKK VE ‘SAHTE SOL’UN TAHRİBATLARI
Tunceli’de göçün bir sebebi uygulanan yanlış politikalar diğer sebebi ise PKK ve sahte solcu örgütlerdir. Özellikle de Amerikancı bölücü PKK’nın silahlı kalkışması ve HDP kanalıyla Tunceli’de alan açması göçü hızlandırmıştır. Şu an Tunceli’nin başındaki en büyük bela PKK ile sahte solcu legal ve illegal örgütlerdir.
Tunceli halkını, izledikleri siyasi çizgiyle şaşkına çeviren o tür solumsu oluşumlar, Dersimcilik yaparak, Zazacılık yaparak, Kürtçülük, yaparak halkı canından bezdirdiler. Her kafadan bir sesin çıktığı yörede halk huzur istiyor, güven içinde yaşamayı istiyor. Türkiye devrimi adına yola düşen maceracı solun en sonunda PKK’da konaklaması ve kendine yabancılaşması ders çıkarılması gereken önemli bir olgu olarak karşımızda duruyor. Şu tarihsel gerçeklik bir kez daha doğrulanmış oldu: Maceracılık yenilgiye devrimcilik zafere götürür. Halka rağmen, halk adına halkın benimsemediği eylemleri gerçekleştirmek halk düşmanlarına yarar. Ve sizi en sonunda karşı devrimciliğin ana karargâhı ABD emperyalizmine PKK/HDP vasıtasıyla götürür teslim eder.

‘SOSYALİST MECLİSLER FEDERASYONU’
Önceleri Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) adı altında faaliyet gösteren ve daha sonra ismini değiştirerek Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) adını alan oluşum İbrahim Kaypakkaya’nın kurduğu örgütün çizgisinde hareket etmektedir. Zaten Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu da bunu dile getirmişti. İsim değişikliği sırasında deklarasyonu bizzat Fatih Maçoğlu okumuş ve hedeflerini açıklamıştı. Maçoğlu’nun birlikte hareket ettiği sahte solcu grup maceracılığı eylem kılavuzu olarak benimsemiş ve Amerikancı PKK/HDP’yle eylem birliktelikleri içinde yer almıştı. Ovacık Belediyesi’nden Tunceli Belediye Başkanlığı’na oynayan Fatih Maçoğlu üzerine methiyeler düzenler, onun fikriyatını ve eylem çizgisini ya bilmiyor ya da bilerek onu savunuyorlar. Kaypakkayacı çizgi ne demek? Onu yere göğe sığdıramayanlar bunun yanıtını verebilirler mi? Kaypakkaya’nın çizgisi Tunceli ilimize yalnızca felaket getirmiş ve halkın sorunlarını daha da ağırlaştırmıştır.
Sayısız kez bölünen TKP (M-L)’nin kurucusu İbrahim Kaypakkaya’nın tüm yazılarını kapsayan ve 1979 yılında kitap haline getirilerek Ocak yayınları arasında çıkan 447 sayfalık “Seçme Yazılar” kitabında Atatürk ve Kemalist Devrim değerlendirmeleri, ibret belgesi olarak duruyor. İsteyen bulup okuyabilir. Baştan sona ezbere bildiğimiz bu kitapta Kemalizm değerlendirmesi 31 sayfa ve 1046 satırdır. Bu 1046 satırın 840 satırı alıntı ve geri kalanı da bu alıntıların yorumuna ayrılmıştır. İbrahim Kaypakkaya’ya ait tek bir özgün cümle bulamazsınız. Baştan sona yanlışlıklarla dolu bu değerlendirmede Kaypakkaya Atatürk’e, devrimlerine karşı çıkmış ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü haddini bilmeden faşist olarak değerlendirmiştir. Kendilerine Atatürkçü süsü veren bazıları bilerek ya da bilmeyerek Atatürk düşmanlarını savunabiliyor.
Aynı geleneğin savunucusu olan Fatih Maçoğlu’nu örnek gösterirken onun neyi savunduğunu ve hangi amaca hizmet ettiğini de bilmek gerekir. Aksi halde sizin ondan farkınız kalmaz!
Vatan Partisi Tunceli’yi rahatlatacak
Tunceli ilimiz Aydınlıkçıları her dönem bağrında taşımıştır. Aydınlıkçıların doğru eylem çizgisi Tunceli’de hâkim olsaydı onca zorluklar yaşanmazdı. Tabi ki geçmişe takılıp kalmamak lazım! Önümüze bakalım ve Tunceli’ye yakışır adaylar 2019 yerel seçimlerinde kazanmalı. Vatan Partisi’nin adaylarının başta Pülümür ilçemiz olmak üzere tüm ilimizde anlamlı bir oy almalıdır. Bu Tunceli’yi rahatlatacak ve halk üzerindeki baskıları azalacak, bölücüler ile sahte solcuların tecrit olmasını, tükenmesini getirecektir.

Sözcü ve Cumhuriyet gazetelerinden Atatürk düşmanına övgü yağmuru
Halkımız efsanelerden çok etkilenir. Binbir türlü masalların anlatıldığı ve söylencelerle dolu Anadolu’da maalesef sol gruplarda sahte hayaller kurdular. Şimdilerde ise “Komünist Başkan” propagandası almış başını gidiyor.
Fatih Maçoğlu üzerine güzellemelere Cumhuriyet ve Sözcü gazetesi de katıldı. Vatanseverlerin mücadelesini görmezden gelen ve CHP’yi allayıp pullayarak pazarlayan bu iki gazete ilericiliği temsil edemez. Yazı ve haberlerini düzenli olarak takip ettiğimiz bu iki gazete maalesef Atatürkçü bir çizgide değil. Ayrıca, bugün CHP vb partiler ilerici değil gericidir ve antiemperyalizmi törpüleyen bir rol oynamaktadırlar. Cumhuriyet gazetesi Ovacık Belediye Başkanlığını bırakarak sahte solcu bir örgütün yan kuruluşu Sosyalist Meclisler Federasyonu’nun Tunceli adaylığını, “Komünist Başkan Tunceli’den aday oldu” başlığıyla haberleştirdi. Haber, Fatih Maçoğlu’nun başkan adaylığını olumlayan içeriğe sahip. Peki siz Atatürkçü olduğunuzu sözde de olsa söyleyen Cumhuriyet gazetesi yöneticileri, Atatürk düşmanı birisini olumlayarak neyi hedefliyorsunuz? Bu size yakışıyor mu?
Yine Sözcü gazetesi de aynı koroya katılarak Ovacık Belediye Başkanını övgü dolu sözlerle haberleştirdi. Bununla da yetinmeyen gazetede Saygı Öztürk’ün Fatih Maçoğlu’yla röportajını yayınlandı. Atatürkçü çizgide olduğunu zannettiğimiz Öztürk, Maçoğlu’ndan övgüyle söz ediyor ve Maçoğlu’nun ağzından yaptığı çalışmalar sıralanıyor.
Peki, şimdi gelelim meselenin özüne! Fatih Maçoğlu, 24 Temmuz 2015 üzerine ne dedi? TSK’nın Suriye’nin kuzeyine yönelik tarihi müdahalesini Fatih Maçoğlu nasıl değerlendiriyor? Ordu düşmanlığını nereye koyacağız? PKK’yı ve legal kolu HDP’yi nasıl değerlendiriyor? Dersim neresidir ve yurtdışında kurulmuş olan Kaypakkayacı Dersim Dayanışma Dernekleri denilen sahte solcu grupların toplantısında Fatih Maçoğlu’nun ne işi var? Orada yaptığı konuşmalarda Türkiye’yi savunan tek bir cümlesini birisi yazabilir mi? Türkiye’nin antiemperyalist-demokratik değerlerine bakış açısını görmezden gelebilir miyiz? Vatan savunması mücadelesini savunuyor mu? Kaypakkayacı maceracı grupların mecrasında yürüyen Fatih Maçoğlu’nu savunurken bu olgular gözden kaçırılır mı? Nedir bu aymazlık? Atatürk’ü savunduğunu iddia edenler; Atatürk düşmanı irticacılar gibi, Atatürk düşmanlığı yapan sahte solcuları savunma cüretini nasıl gösterir? Hem PKK/HDP’yi savun, hem sahte komünistleri savun ve hem de Atatürk’ü savun hepsi bir arada nasıl olacak?

Kazanma imkanı yok neden parlatılıyor?
Tunceli Belediye Başkanlığı Adaylığını açıklayan Maçoğlu “Dersim belediyesini biz kazanacağız” dedi. Ancak, Ovacık Belediye Başkanlığını bırakarak Tunceli’den aday olması akla başka şeyleri de getiriyor! “Bir daha Ovacık Belediye Başkanlığını kazanamayacağını bildiği için”, Tunceli belediye başkanlığına aday olduğu görüşü dikkate alınmalıdır! Tunceli’de kazanması ihtimal dâhilinde olmayan Fatih Maçoğlu’nun parlatılması hayra alamet değil! Dersimci Maçoğlu’nun Ovacık’ta yaptıkları abartılıyor ve bir üstüne bin katılarak anlatılıyor. Ovacıklı arkadaşlarla görüştüğümüzde sözbirliği etmişçesine söylenenlere fazla itibar etmeyin ve yapılan propagandaya inanmayın diyorlar. Nüfusunun büyük bölümünün göçtüğü Ovacık ilçesi adeta mahalle görünümünde!
Fatih Maçoğlu’nun, Türkiye’nin birliği ve dirliğini savunan herhangi bir özgün açıklamasına rastlamadık. İllegal örgütlerin kol gezdiği Tunceli il sınırlarımız içine sıkışıp kalmış marjinal gruplara, yöre halkının tahammülü kalmamıştır. O nedenle de Fatih Maçoğlu’nun kazanacağız açıklaması propagandadan öteye geçmez.

SMF OLMADI TKP VERELİM!
Tunceli’den Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) adayı M. Fatih Maçoğlu, son anda bir değişikliğe gidilerek bölgede hiçbir gücü bulunmayan TKP ‘den sosyalistlerin ortak adayı olarak açıklandı. Mustafa Suphi’lerin, Şefik Hüsnü’lerin, Nazım Hikmet’lerin, Hikmet Kıvılcımlı’ların, Mihri Belli’lerin TKP’sinden bahsetmiyoruz. Bahis konusu olan kurnazlık yaparak devrimci TKP’nin mirası üzerine konmak isteyen ve sürekli bölünen, ismi dışında gerçek TKP ile uzaktan yakından hiçbir ilişiği olmayan örgütten bahsediyoruz.
Tunceli’de ve diğer Doğu ve Güneydoğu illerimizde böylesi bir oluşum yoktur. Maceracı sahte solcu örgütlere şemsiye görevi gören TKP tecrit olmuşluğuna, çıkmazına çare arıyor. Çare olarak da SMF denilen maceracı, Türkiye düşmanı ve bölücülüğe alkış tutan sahte solcu yapılanmaya yanaşarak parsa toplamaya çalışıyor. TKP saflarında umutsuz bekleyiş içinde çırpınanlara sesleniyoruz; bu rezalete son vermek için ayağa kalkın ve yöneticilerinizden hesap sorun! Bir ara biraz umutlanmıştık. Türk Bayraklı, Atatürklü etkinliklerini görünce iyimserliğimiz arttı. Ancak, görüldüğü kadarıyla bu TKP de yolunu şaşırdı. Ona istemesekte sahte TKP diyebiliriz! Bölgede konuştuğumuz bazı eski solcular “SMF’ciler uyanıklık yaparak TKP’yi kullanıyorlar” dediler ve bu gerçektir.

SAHTE SOL DÖNEMİ KAPANMALI
Tunceli’de bölücü örgüt PKK’ya ve onun kuyruğundaki sahte solcu örgütlere geçit verilmemelidir. Halkı bölen, birbirine düşüren her türlü örgüt Tunceli’nin yakasından düşmeli.
Türkiye sathında Tunceli ilimiz üzerine yanlış düşüncelerin yok olması için Tuncelililere büyük sorumluluk düşüyor. ABD’nin kara gücü PKK/HDP ile sahte solcu fraksiyonları içinden söküp atmalıdır. Bu kesimlere verilecek her oy kardeşliğe sıkılmış kurşun olarak yöreye döner.