19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye bağırsaklarını şimdi temizliyor

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Bundan tam 8 yıl önce; Ergenekon tuzağı müthiş bir hızla işletiliyor. Bu kumpasın parçalarından birisi olduğu artık iyice belirginleşen Bülent Arınç, 2 Temmuz’da Ülke TV’ye çıkıp şöyle diyor: “Türkiye iyi bir noktaya gidiyor. Çünkü bu sıkıntılar, bu sancılar bir taraftan doğum sancısıdır, bir taraftan bağırsaklarını temizlemesidir. Bir taraftan Türkiye’nin gerçek bir hukuk devleti olmaya doğru gidişidir.”
Bu sözlerle kimlere gönderme yapıyordu Bay Arınç? Azılı katiller gibi evinde basılıp gözaltına alınan Cumhuriyet Gazetesi’nin simgesi 80’lik İlhan Selçuk... İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu...
Hayatını Fethullahçı çete ile mücadeleye adadığı için FETÖ’cü polisin, savcıların, yargıçların hep hedefinde olan... 21 Mart sabahı erken saatlerde terör örgütü yöneticisi imiş gibi basılarak gözaltına alınan Doğu Perinçek... Aynı biçimde Amerikancı Gladyo ile mücadele eden Ferit İlsever, Nusret Sanem, Serhan Bolluk...
Bay Arınç; Ulusal Kanal ve Aydınlık’ın FETÖ’cü polis-savcı tarafından basılıp yağmalanmasını alkışlıyordu. Erol Mütercimler, Mustafa Balbay, Sinan Aygün, Hurşit Tolon vb gözaltına alınıyorlar, tutuklanıyorlar; Arınç alkışlıyordu.
Bay Arınç bu dönemde FETÖ adına psikolojik savaş yürütüyordu.
18 Ekim 2005 tarihli Aktüel Dergisi’nde Fethullah Gülen Amerika’dan vermişti emri:
“Türkiye’deki ulusalcı dalgayı aşacağız!” diyerek.
Bu doğrultuda 21 Aralık 2009’da Arınç büyük bir FETÖ’cü komplonun merkezinde ortaya çıktı. “Bana asker suikast yapacaktı!” diye esti gürledi. Hemen örgüt savcısı-hakimi harekete geçti. Arınç’ın rol aldığı bu komplo sunucunda Amerikancı casus örgütü TSK’nın kalbine/Kozmik Oda’ya kadar girdi.

ABDULLAH GÜL-DAVUTOĞLU
Çete elebaşısı Fethullah Gülen eğer devletin her yanına adamlarını yerleştirdi ise bunda ülkeyi yöneten AKP’lilerin de ciddi sorumluluğu vardır.
2002 Kasım ayında iktidara gelen AKP’nin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, yayımladığı emirde, yurt dışındaki bütün temsilciliklerin Fethullahçılara yardım etmesini resmen isteyen bir isimdir. Onun İngiliz bağlantısı da ortadadır. Öyleyse, Arınç gibi Gül de sorgulanmalıdır.
Yine, önceki Başbakan Ahmet Davutoğlu; Fethullahçı ideolojinin devletteki en kuvvetli temsilcilerinden birisiydi. İbrahimi Dinler teorisinin Fethullahçı bir Hıristiyanlaştırma projesi olduğu bilindiği halde bu Davutoğlu onu son ana kadar savunmadı mı?
Rus uçağının vurulma emrini vermesi ise onun bu darbenin ortağı olduğunu göstermektedir.
Sadece o mu?
Beşir Atalay, bir zamanlar Çözüm Süreci koordinatörü havalarında FETÖ’nün ABD planlarındaki adamı gibi davranmadı mı?
Şu an AKP içinde aktif görevde bulunan başka isimler de FETÖ’den ilham ve hatta emir alan isimlerdi.
Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in 15 Temmuz darbesiyle cinleri bağlantılı göstermesi boşuna mı sanıyorsunuz?
Bunların ilk fırsatta ABD darbe planlarında yer almayacağını kimse garanti edemez.
Bunun önlemi, “İnşallah-maşallah” olamaz. Bunun önlemi, FETÖ ile bağlantısı olduğu bilinen herkesi devlet ve yönetim kademelerinden temizlemektir.
Bunların kim olduğunu aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan da iyi bilmektedir. Eğer yeni bir darbe olasılığı istemiyor isek; devlet kurumları gibi devleti yöneten AKP içinde de ciddi bir FETÖ temizliği yapılmalıdır.

SADECE O GAZETECİLER Mİ?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 42 gazeteci hakkında FETÖ üyeliğinden soruşturma açmış.
FETÖ, asıl gücünü medyada yürüttüğü kara propaganda ile sağladığından medyanın bu çeteden arındırılması kaçınılmazdır. Savcılığın yaptığı iş de doğrudur. Bu soruşturma, silah kullananları soruşturmak kadar önemlidir.
Ama üzüntüyle görüyoruz ki, soruşturulan 42 isim içinde Nazlı Ilıcak hariç, ağır top FETÖ’cü gazetecilerden kimse yok.
Eğer medya bu pisliklerden arındırılacak ise, mutlaka ve mutlaka Taraf Gazetesi soruşturmanın merkezine oturtulmalıdır. Çünkü 15 Kasım 2007’de çıkartılan bu gazete, CIA ve FETÖ işbirliğinin eseridir. 15 Temmuz darbesine giden yolun propagandası buradan yapılmıştır.
Bu amaçla da oradaki casus gazetecilerin komutanı konumunda olan Ahmet Altan mutlaka sorgulanmalı, yargılanmalıdır. Onun Ergenekon-Balyoz-Şike Davası-Askeri Casusluk gibi büyük FETÖ fitnelerinin propaganda elemanı olarak çalıştığını bilmeyen yok.
Sadece o da dağil. Bir de Taraf’ta casus gazeteci olarak kullanıldıktan sonra hükümet medyasına aktarılanlar var. Bunlar şu sıralarda en şiddetli FETÖ karşıtı gibiler. Bu casusların yalandan demokratlığına bakılmamalı; FETÖ bağlantıları soruşturulmalıdır.
İstanbul Başsavcılığı ayrıca, FETÖ’ye bağlı Bank Asya’dan hangi gazetecilere kredi verildiğini mutlaka araştırmalıdır. Haberler gösteriyor ki bu bankadan, örgüte hizmet eden casus gazetecilere kredi adı altında para aktarılmıştır.
Savcılık, örgüt elemanı olarak kullanılan sözde muhabirler kadar, bunları yöneten gazetecileri, bir zamanlar televizyonlarda çatır çatır FETÖ propagandası yapan sözde yazarları ve hatta akademisyen kılıklı hainleri soruşturmanın kapsama alanına almalıdır.
O isimleri iyi biliyorsunuz. Hainlerden bir liste oluştursam; bu sayfa yetmez...
Ey savcılar! Darbecilerin silahlarını kırmak yetmez; onları yönlendiren casusların da kalemlerini kırın...