20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye ekonomisini bekleyen zorluklar!

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

Faiz kararı ile FED’in ne zaman ne yapacağının belli olması ertelenen veya beklenen kararın yarattığı olumsuz sonucu ortadan kaldıracak. Artık hesaplar FED’in ne zaman değil hangi ay hangi oranda faiz artıracağına göre yapılacak. Bu, hesap ve planlama yapmak için iyi bir şey. Ama FED artık faiz artışı yapmaya karar verdiğine göre dolarların seyahat edeceği yerler de artık belli oluyor.
DOLARLAR GİDİYOR!Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerden dolarların büyük bir bölümü ABD’ye veya gelişmiş ekonomilere gidecek.Dolarlar eskisi gibi gelmeyecek. Bunun birinci nedeni küresel likidite bolluğunun artık olmadığı ve FED faiz artışı... Bu doların değerinin artacağı, TL değerinin düşük seyredeceği de demek.
CARİ AÇIĞIN FİNANSMANICari açığın finansmanında zorlanacağız. Ülkemize eskisi gibi sıcak para ve doğrudan yabancı sermaye gelmezse cari açığı nasıl finanse edeceğiz? Dış borç bulmak da eskisi gibi kolay olmayacak. Bu durumda ekonominin küçülmesi ve cari açığın GSYH’a oranının azalmasına mı bel bağlayacağız? Bu da zaten ekonominin çöküşü demek.
DIŞ BORÇLARÜlkemizin kaderi sürekli borcu borçla ödememiz. Likidite azaldığında borçlarımızı yani dövize olan ihtiyacımızı nasıl gidereceğiz?Buradaki tehlike Ortadoğu bataklığına girmiş Türkiye’nin Araplardan dolar akışının azalmaması veya artması için birçok taviz vermesi ve yeni sorunların yaratılması olacak. Bunun ilk adımı Katar’a 3 bin asker gönderilerek üs kurulmasıyla atıldı. Para için yeni maceralara girilmesinden korkuyoruz.
DIŞ TİCARETİhracat yaptığımız komşu ülkelerle çok sorunumuz var. Rusya ile yaşanan gerginlik büyük bir gelir ve pazar kaybına yol açmış durumda. Küresel büyüme ivmesi azalıyor bu da tehlike çanlarının çalması demek. Herkes Çin’in büyüme oranındaki düşüşe odaklanmış durumda. Emtia fiyatlarının düşmesinin ve petrol fiyatlarının yarattığı küresel ekonominin sıkıntıları, bizi oldukça etkiliyor.
İÇ DİNAMİKLERMerkez Bankası FED faiz kararından sonra faiz artırmak zorunda. Ancak hâlâ Cumhurbaşkanı ve danışmanları faizin indirilmesini istiyor. Çünkü inşaat sektörü düşük faiz istiyor. Rantın yaratıldığı bu sektörün isteği de Cumhurbaşkanı tarafından dillendiriliyor. 22 Aralık’ta MB faiz artırımı yapmazsa güvenilirliği biraz daha sarsılacak. Yaparsa Cumhurbaşkanı ve MB arasında yeni gerilim başlayabilir. Her iki sonuç da piyasaları etkileyecek.Enflasyon yüzde 9’dan yukarı. Vaatlerin bütçeye getireceği büyük yükün sonucu vergilerde artış ve fiyatlarda zam furyasına neden olacak. Bu da enflasyonun daha da yükselmesi anlamına gelmektedir. Enflasyon canavarı birçok şeyi yemek için bekliyor!İşsizlik almış başını gidiyor. İşsizliğin azaltılabilmesi için ekonominin ortalama yüzde 5 büyümesi lazım. Bu oranın gerçekleşmesi önümüzdeki 2-3 yıl beklenmiyor. Yüzde 3-4 oranında bir büyüme demek, işsizliğin artarak devam edeceği anlamına geliyor.AKP yapısal reformları gündeme getirirken aslında 13 yılın ekonomik anlayışının yanlış olduğunu ve bu politikalarla ülkenin kalkınamayacağının bir itirafını yaptı. Açıklanan reform paketi de aslında üretim odaklı yapısal reformlar da içermiyor. Bu nedenle derde deva olması mümkün değil. Kalkınmanın en önemli göstergelerinden biri olan insani gelişmişlik endeksinde 188 ülke arasında 72.sıradayız. Bu konuda yayınlanan endekslere baktığımızda nerede olduğumuzu görebiliyoruz.PKK terörü sanki bir iç savaş varmış gibi Güneydoğu Bölgesi’nin ticari yaşamını felç ediyor. Bu durumun belli bir süre daha devam edeceği anlaşılıyor.
ÇÖZÜMRadikal ekonomik bir programla katma değer yaratmayı öne alan üretim ve ihracat odaklı büyüme ve her alanda kalkınma kararlılığı gösterecek bir “kalkınma modelinin” uygulanması ve bu modeli uygulayacak yönetimlerin iktidara gelmesi...