29 Mart 2024 Cuma
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye, intihar saldırısını önledi mi?..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

Hücre evi, izinsiz gösteri, kundaklama, yaralama, çatışma, suikast ve en sonunda eylem alanlarını can pazarına dönüştürebilen korkunç patlamalar!..

Şiddet yoluyla hak arama yöntemleri terörü yaratırken, kan ve kaosla kazanım elde etmek isteyen örgütlerin eylem silsilesi pek değişmiyor; Örgütlenme, lojistik ve saldırı...

Dünyanın her bölgesinde şiddete başvuran örgütler terör eylemlerinde şiddeti arttırırken hep aynı yöntemi seçtiler:

Küçükten büyüğe, korku yaratarak, yavaş yavaş dozu arttırılan şiddet en sonunda kitleleri de hedef alabilen zirve noktasına ulaşır; yani intihar saldırıları!..

Hiç beklenmedik anda, insan zerreciklerinin de şarapnel parçaları gibi çevreye saçıldığı, bombaların büyük gürültüyle korku yarattığı ve ölümün paramparça olduğu pervasız eylemlerdir intihar saldırıları!..

Örneğin PKK da zaman zaman benzer yöntemlere başvurdu... PKK, önce lokal eylemlerle örgütlendi, sonra muhaliflerine saldırdı, ardından devletle çatıştı, en sonunda, 30 Haziran 1996’da Tunceli’de olduğu gibi intihar saldırısı eylemlerine yöneldi...

“Berivan” kod Zeynep Kınacı’nın, 8 askerin ölümüne yol açan bu ilk intihar saldırısı PKK içinde “fedai” eylemi olarak nitelendirildi ve ardından birçok kadın militan da benzer saldırılar gerçekleştirdi...

PKK artık bu tür saldırıları yapmıyor... Hem tepki çektiği için hem de bu eylemlere sığınmaya gerek duymayacak kadar güçlendiği için!..

GÜÇSÜZLERİN ÖLDÜRME YÖNTEMİ!..

Her terör grubunun da başına geldiği gibi operasyonlar nedeniyle kıskaca giren örgütler, dikkat dağıtmak, şok yaratmak, baskınlardan nefes almak ve bazen de kayıplar nedeniyle yılgınlığa düşen tabanlarına moral vermek için canlı bomba ya da intihar saldırısı diye nitelenen şiddet yöntemlerine başvurdular...

Terör örgütleri için aynı zamanda erozyon sinyali de veren bu eylemler, yarattıkları tahribatlar açısından yıkıcı gibi görünse de aslında şiddet grupları için güçsüzlük ve çaresizlik ifadesi de içeriyor...

Nitekim PKK’nın intihar saldırılarına yöneldiği 1990’ların ortalarında, örgütün operasyonlarda büyük darbeler yediğini, bazı gazetelerin, “Tek operasyonda 500 PKK’lı öldürüldü” şeklinde çöküşe dikkat çeken başlıklar attığı unutulmamalı...

PKK artık eski PKK değil... Çünkü bırakın militanlarına operasyon yapılmasını, legal ve illegal alanda devletle pazarlık yapan bir örgüt haline getirildiği için, PKK son 30 yıldaki en güçlü dönemini yaşıyor ve bu yüzden çaresizlik içeren canlı bomba eylemlerinden de uzak duruyor...

ÇÖKÜŞ VE UYANIŞ!..

Türkiye, yalnızca PKK’nın bir dönem zincirleme halinde düzenlediği intihara saldırılarına sahne olmadı...

2000 yılı başlarında, yani 10 yıllık eylem tarihinde intihar saldırılarına yönelmeyen Türk Hizbullahı’nın çöküş döneminde ortaya çıkan El Kaide de, Türkiye’deki varlığını intihar eylemleriyle duyurmuştu...

1990’ların sonlarında örgütlenme faaliyetlerine başlayan ve kırsalda “piknik” adı altındaki eğitim kamplarında palazlanan Tekfirci-Selefi gruplar, Pakistan ve Afganistan’daki bomba eğitimlerinin ardından Türkiye’ye girmiş ve 2003 yılında, ülke tarihinde benzeri görülmemiş bir katliam için harekete geçmişlerdi...

O güne kadar varlıkları pek saptanamayan dinci militanlardan dördünün kullandığı, her biri 600 kilo patlayıcıyla donatılmış kamyonetlerle, 4 merkeze yönelik intihar saldırıları gerçekleşmişti...

İstanbul’daki HSBC Bank Genel Müdürlüğü, İngiltere Başkonsolosluğu ve Beyoğlu’ndaki iki sinagoga yönelik olarak 15-20 Kasım 2003’te düzenlenen intihar saldırılarında 60’tan fazla yurttaş ölmüş, 700 kadarı da yaralanmıştı...

Bu eylemlerde araçları kullanan militanların sonu da kurbanlar gibi olurken, saldırıları planlayan elebaşlarından Habip Aktaş ve Azat Ekinci de ABD’nin Irak ve Suriye’deki hava saldırılarında yaşamlarını yitirmişti...

HEDEF İSTANBUL MU?..

3 ay sonra bir kez daha bunlara niçin mi dikkat çektik?.. Türkiye sınırında aylardır şiddetli çatışmalar yaşanıyor... Ayn-el Arap’ta (Kobani), PKK ile IŞİD adlı dinci örgüt militanları arasındaki çatışmalar büyürken, şiddetin eylem zirvesine de sık sık başvuruluyor...

Hem Suriye güçleri hem de PKK türevlerine yönelik intihar saldırılarında büyük kayıplar verdiren IŞİD’in yeni hedeflerinden biri de Türkiye...

Daha önce Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 50’den fazla yurttaşın ölümüyle sonuçlanan bombalı araç saldırılarının şoku bile henüz geçmemişken, Türk istihbarat birimleri yeni eylemlerin endişesini yaşıyor...

IŞİD ise Irak ve Türkiye’nin PKK ve türevleriyle peşmergelerin Suriye’ye sızdırılması operasyonlarından rahatsız oldukça, püskürtme adına bazı eylem provalarına girişmek istiyor...

El Kaide’nin 5 yıl önce, polislerle 12 saat süreyle çatışabildiği bir kent olan Antep’te, geçtiğimiz hafta yapılan bir operasyon da IŞİD’in intihar saldırısına girişebileceği kaygısını büyüttü...

Bir ihbar üzerine Gaziantep’te 19 Ekim’de yapılan operasyonda, 14 kilo TNT patlayıcı, 40 el bombası, 10 Kalaşnikof, 2 bin 280 Kalaşnikof mermisi ve 40 fünyenin yanı sıra 9 da “intihar yeleği” ele geçirildi.

Olayla ilgili 2 kişi gözaltına alınırken, polis Türkiye’ye daha önce de sızdırılmış olan benzer malzeme ve mühimmatlar için teyakkuza geçirildi...

İddiaya göre, Antep ve Konya’daki bazı hedefler ile İstanbul Kapalıçarşı’yla ilgili bazı saldırı planları da deşifre edildi...

Anlaşılan o ki, IŞİD tehdidinin sınırları iyice aşması polise nefes aldırmayacak... İyisi mi sizler de dikkatli olun!.. Neden derseniz, 10 Temmuz 2014’te bu köşede yayımlanan, “Dikkat!.. Pusuda intihar saldırısı mı var” başlıklı yazıyı yeniden okuyunuz!..