16 Nisan 2024 Salı
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye’nin direncini kıramayacaksınız

Ali Rıza Taşdelen

Ali Rıza Taşdelen

Gazete Yazarı

A+ A-

Türkiye’nin Afrin’le başlayan Kuzey Suriye Harekâtı ülkemizin üzerinde hesapları olan emperyalist ülkelerin dengesini bozdu.

ABD’nin “İkinci İsrail” kurma planı tuzla buz oldu. Bu kukla devleti Akdeniz’e bağlayacak koridor planı Fırat Kalkanı Harekâtı ile ilk darbeyi yedi ve bugün Afrin’e başlatılan “Zeytin Dalı Harekâtı” ile ABD büyük bir darbe aldı. Zaten sarsıntı geçiren Atlantik cephesi bir kez daha sallandı; Avrupa genel olarak ABD’den farklı bir tutum içine girdi.

PSİKOLOJİK SAVAŞ VE TEHDİT UNSURLARI

Dünyada yalnızlaşan ABD ciyak ciyak bağırıyordu. Sahada bir şey yapamayınca psikolojik şavaş ve tehdit unsurları piyasaya sürülmeye başlandı. “Savaşa Hayır”cılar, “Barış”çılar piyasaya sürüldü. Geçen hafta, Suriye yönetiminin kimyasal silah kullandığı yalanı bir kez daha iddia edildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, “Suriye rejiminin Doğu Guta’da masum halka karşı kimyasal silah kullandığına dair yeni bir haber almış olmanın derin kaygısını yaşıyoruz” demiş. Suriye yeni kimyasal silahlar geliştiriyormuş! Üst düzey ABD’li yetkililer, Trump yönetiminin “kimyasal silah kullanılmasının önüne geçmek için” gerektiği takdirde, tekrar Suriye’ye askeri operasyon yapmaya hazır olduğunu söylemiş!

MACRON NEREYE?

Aynı hafta Fransa da topa girdi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ermeni Örgütleri Koordinasyonu Konseyi’nin (CCAF) her yıl ocak sonunda düzenlenen geleneksel gecesinde, “Ermeni soykırımının tanınması ve adalet için mücadele hepimizin mücadelesidir. Bu mücadeleyi, soykırımı anma gününü destekleyerek yürütüyoruz” dedi. Macron, “Ermeni Soykırımı’nın tanınması mücadelesinin aynı zamanda soykırımın inkarıyla mücadeleden geçtiğini, Fransız parlamentosunun gelecek aylarda bu konuyu yeniden gündemine almasının çok önemli olduğunu” ifade etti.

İÇ POLİTİKA İÇİN DEĞİL AFRİN harekâtı’NA KARŞI

Türkiye anında tavır koydu. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Fransa Anayasa Mahkemesi de bu konuda kararını vermiştir. AİHM’nin Doğu Perinçek-İsviçre kararı açık ve nettir. AİHM kararı iç hukukun üstündedir. Bunların tekrar gündeme gelmesi iç politikaya yöneliktir” açıklamasında bulundu. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, AHİM’in 2013, 2015 ve 2017 kararlarına gönderme yaparak ve Fransa Anayasa Konseyi kararlarını hatırlatarak Macron’u hukuka davet etti. Daha da önemlisi “Macron’un bu tavrının esas sebebi Türkiye’nin şu anda Afrin’e yönelik başlattığı harekattır... Macron’un telaşı da buradan kaynaklanıyor” dedi.

Macron’un çıkışı, iç politikaya yöneliktir gibi söylemler doğru değildir. Sayın Perinçek’in tespiti doğrudur. Yukarda da belirttiğim gibi psikolojik şavaş ve tehdit unsurları piyasaya sürülmeye başlanmıştır. Soykırım yalanını yeniden piyasaya sürmenin başka bir izahı yoktur.

HOLLANDE DA DENEMİŞTİ

Aynı hukuk tanımaz tavır bir önceki Cumhurbaşkanı François Hollande’da da vardı. Az uğraşmadı. Ama her defasında attıkları her adım Fransız Anayasa Konseyi’ne takıldı. Hukuksal alanda barutları tükenmiş ve atacak mermileri kalmamıştı.

2016 Ocak sonu CCAF’nin gecesinde Hollande, Ermeni diasporası üyelerine hitaben yaptığı konuşmada yeni bir yasa sözü veriyordu. Ama “Öyle bir tasarı hazırlayalım ki AİHM’nin Perinçek-İsviçre kararına ve Fransız Anayasa Konseyi Kararına ters düşmesin. Anayasa Konseyi’nin reddedeceği veya AİHM’nin Fransa’yı mahkûm edeceği yeni bir yasa, ülkemiz ve Ermeni davası için korkunç yenilgi, inkârcılar için zafer olacaktır” diyordu.

İki yıllık bir sessizlikten sonra Macron çıkmış yeni bir tasarıyı parlamentoya getirmekten ve soykırımı anma gününden bahsetmekte. Neden? Çünkü, Türkiye başta ABD olmak üzere Batı’nın bölgemizdeki planlarına darbe vurmuştur. Macron da sözümona soykırım yalanıyla Türkiye’ye sopa göstermektedir. Geçti Bor’un pazarı... Türkiye’nin direncini kıramayacaksınız.