25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye’nin Ruslarla SU-57 üreteceği günler yaklaşıyor!

Evren Devrim Zelyut

Evren Devrim Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

Haydi oradan dediğinizi duyar gibiyim. Rusların beşinci nesil savaş uçağının Türk filosu içinde yeri nasıl olur? Bu imkânsız. Tüm sistemler NATO yani Amerika ile uyumlu. Lojistik olarak ABD bağımlısıyız. Talimatlar, prosedürler, eğitim her şey NATO standartlarını baz almış. Böyle büyük bir makas değişimi kısa vadede imkânsız…

Bunu söyleyen uzmanlara biraz tarih okumalarını öneriyorum. Zira Türk ordusu ve halkı için imkânsız diye bir şey yoktur. Sadece iyi bir planlama ile gerçekleştirilecek zor hedefler vardır.

Kısa vadeler birleşip orta vadeleri, onlar da birleşip uzun vadeyi oluşturuyor. Kısa vadede gelişmelere baktığımızda Türkiye’ye F-35 verilmesi için Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon’un Kongre’ye vereceği rapor bekleniyor. Kasım ayında verilecek bu raporun olumsuz olması halinde teslimatlar yapılmayacak. Peki Türkiye ne yapacak? Eli armut mu toplayacak?

ABD’nin Türkiye’den istedikleri net: Papazı ver, orduyu Kuzey Suriye ve Irak’tan çek, tekrar çözüm sürecine dön, FETÖ’yü affet, biz ne dersek onu yap…

Türkiye’nin bu istekleri kabul etmeyeceği aşikâr… O zaman?

MİLLİ UÇAK TFX HIZLANMALI

ABD ile ilişkilerin düzelmesi onurlu ve eşit dış politika uygulamalarına bağlı. Ancak kasım ayındaki ABD ara seçimlerini kazanacak bir Cumhuriyetçi ekiple uzlaşmak çok zor olacak. Tersi durumda da ABD’nin ana politik amaçlarından uzaklaşması kolay değil. Geri adım atmayacak bir ABD karşısında Türkiye her gün eskiyen Amerikan uçaklarını kullanmaktan başka çareye sahip değil midir?

Önümüzdeki yıllarda oluşacak bu ihtiyacın giderilmesi için Türk devletinin TFX denilen milli uçak projesi olduğunu biliyoruz lakin bunu Türkiye’nin tek başına hayata geçirmesi güç olduğu için İngilizler ile anlaşmalar yapılmıştı. ABD’nin sakladığını İngiltere verir mi? Elbette ki hayır! Böyle karmaşık bir teknolojinin transferi için para haricinde ortak siyasi duruş da gereklidir. Şu an Türkiye Batı ile bu ortak duruşa sahip değil. Hatta Batı, Türkiye ile PKK/PYD üzerinden bir vekalet savaşı yürütmektedir.

GERİYE RUSLAR KALIYOR

Bugün Rus devlet savunma sanayi şirketi Rosteh'in Uluslarası İş birliği ve Bölgesel Politikalar Direktörü Viktor Kladov’un açıklamaları oldukça dikkat çekiciydi.

Rusya ile Türkiye arasında 5. nesil savaş uçağı üretimi için uzun bir istişare sürecine ihtiyaç duyulduğunu belirten Kladov, "Böyle büyük bir proje için tarafların yalnızca ilgisi yeterli değil, aynı zamanda ortak çalışmak için hazır olmaları da gerekiyor" dedi.

Ortak savaş uçağı üretiminin 'ciddi' bir karar olduğunu belirten Kladov, "Ancak böyle bir karar alınırsa, Rusya ve Türkiye'nin bu projenin uygulanmasında önemli sonuçlar elde etmek için yeterli teknoloji ve sanayi altyapısına sahip olduğundan eminim" diye konuştu.

Rus yöneticiler daha önce de benzer sinyaller vermişlerdi. Burada amaç, “ABD tarafından sıkıştırılan Türkiye’ye yalnız olmadığı” mesajını vermek.

Türkiye için büyük bir makas değişimi olan bu kararın alınması için, siyasi ve ekonomik şartlar çoktan oluşmaya başladı. 15 Temmuz, hendek savaşları, PKK/PYD’nin ordu haline dönüştürülmesi, kur saldırısı bunun ispatı değil midir?

Ruslarla olan ilişkimize baktığımızda Cumhuriyet’in ilk yıllarından beri Türkiye’de Batılıların kurmaktan imtina ettiği fabrikaları, tesisleri kurduklarını görebilirisiniz. Çünkü komşu iki devlet için dün tehlikenin adı ne ise, bugün de o: Emperyalizm.

Batılıların Türkiye ile paylaşıma girmedikleri nükleer enerji konusunda nasıl Türk öğrenciler kurulacak Mersin Akkuyu Santrali’ni çalıştırmayı öğrenmek için Rusya’ya gittiyse, bir gün SU-57 savaş jetlerinin ortak üretimi için de Rusya’ya gidecek uçak mühendislerimize dair haberleri basında görürseniz şaşırmayın…