Türkiye ve Libya’nın hakları için imzalandı

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Anadolu Ajansı Editör Masası’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunarak kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Bakan Akar burada, Libya Mutabakatı’na ilişkin sorulan soruyu yanıtlarken, “Hiçbir komşumuza karşı değil, iki egemen ülke Libya ve Türkiye’nin hak ve menfaatlerinin kollanması için yapılmıştır” dedi: “Ne Türkiye’nin kendi hak ve hukukunun ne Kıbrıslı kardeşlerimizin hak ve hukukunun çiğnenmesine müsaade edeceğiz. Herhangi bir şekilde oldubittiye göz yummayacağız, izin vermeyeceğiz ve Türkiye’nin içinde olmadığı çözüm yollarının da hiçbir şekilde geçerli olmayacağını herkesin bilmesini istiyoruz.”

‘SINIRDIŞI ETMEK ACİZLİĞİN GÖSTERGESİ’
“Yunanistan’ın, Libya’nın Atina Büyükelçisi’ni sınır dışı etme kararı aldığını anımsatan Akar, sözlerini şöyle sürdü: “Bunun bir acizlik, zafiyet olduğunu değerlendiriyoruz. Sonucu etkilemeyeceğini de altını çizerek bildirmek istiyorum. Ülkeden sınır dışı etmesine gerek yok, bu TBMM’de onaylanan, açık olan, herkesin ulaşabileceği bir şey, saklı gizli değil. Bu mutabakatın tamamen uluslararası hukuka uygun olduğunu altını çizerek belirtmek istiyorum.”

‘GEREKENİ YAPACAĞIZ’
Akar, Türkiye’nin Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta iyi komşuluktan yana olduğunu vurguladı: “Bu konuda maalesef gerek bu hidrokarbon kaynaklarının paylaşılması konusunda olsun gerekse diğer denizle alakalı menfaatlerin paylaşılmasında, muhataplarımızda bazı önyargılar görüyoruz. Biz bunlara müsaade etmeyeceğiz. Türkiye, Yunanistan ve İngiltere garantör ülke. İngiltere ve Yunanistan bu konuda ne yapar bilemeyiz ama Türkiye olarak biz, garantör ülke olmaktan dolayı haklarımızı ve sorumluluklarımızı yerine getirmeye hazırız ve bunun için yapılması gerekenleri bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapacağız.”

‘MÜZAKEREDEN YANAYIZ’
Yunan tarafının bunları Türkiye ile tartışmak veya çözüm bulmak yerine konuları akıl ve mantık dışı ifadelerle her defasında AB’ye taşıdığını aktaran Akar, şu ifadeleri kullandı: “Olmaz. Oturalım, konuşalım, görüşelim. Biz konuşmaktan, müzakereden, barıştan yanayız. Bunu yaparken de karşılıklı hak ve hukuka saygıdan yanayız. Siz ‘Hep bana, hep bana’ derseniz, bunun çözüm olmayacağını kime sorsanız size söyler. Bu konuda yaptığımız çalışmalar, planımız, programımız açık ve net. Bu istikamette biz ilerlemeye devam edeceğiz. Bu çerçevede biz, akılla, mantıkla, sabırla bu olayların çözümü için tüm tarafları görüşme masasına davet ediyoruz.”

NATO’DA TAVİZ Mİ VERİLDİ
“Londra’daki NATO zirvesinden sonra Türkiye YPG tezlerinden vazgeçti, Baltık ve Polonya planlarını onayladı, dolayısıyla dosya kapandı gibi” bir algının ortaya çıktığının belirtilmesi üzerine Akar, şu yanıtı verdi: “Kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil. YPG teröristtir, PKK’nın Suriye koludur, PKK’dan hiçbir farkı yoktur. Bundan herhangi bir şekilde vazgeçmemiz, tevil etmemiz, değiştirmemiz asla söz konusu değildir. YPG teröristtir, bütün dünya bunu böyle bilecek.” Bakan Akar, gayri resmi toplantılarda bu konunun tüm milletler tarafından kabul edildiğini anımsattı.
Akar şunları kaydetti: “Bizim planımızın yayınlanması engellendi. En son yapılan da herhangi bir taviz değil. Revize olmakta olan Polonya Baltık Planının NATO Konseyinden geçmesi fakat askeri komitede değerlendirilmesine fırsat verdik. Fakat her halükarda NATO Genel Sekreteri ile yapılan görüşmeler sonrasında bu iki planın aynı zamanda yayınlanmasında mutabık kaldık. Biz burada NATO’nun daha öncesinden beri kabul ettiği bilgilerin, değerlendirmelerin aynı şekilde kabul edilerek, söz konusu Türkiye’nin savunmasına ilişkin GRP dediğimiz planın da aynı şekilde yayınlanmasını talep ediyoruz, bunu bekliyoruz.”

‘SMO TERÖRİST DEĞİL’
Barış Pınarı Harekatı ile ilgili, hem doğu hem batı cephesindeki tacizlere karşı meşru müdafaa haklarının kullanıldığını ve tacizlerin azaldığını belirten Akar, şöyle sürdürdü: “Harekatta şu anda, 145 kilometre genişliğinde, 30 kilometre derinliğinde bir alanın tamamına yakını bizim kontrolümüz altında.” Akar, İngiliz Araştırma Şirketi Gallup’un verilerine göre, Rakka ve Haseke’de yerel halkın Barış Pınarı Harekatını destekleme oranının yüzde 57 olduğunu belirtti. Akar 150 binden fazla yerel halkın, gönüllü, güvenli bir şekilde evlerine ve topraklarına döndüğünü aktardı. Bakan Akar Suriye Milli Ordusuyla ilgili ise şu açıklamayı yaptı: “SMO terörist değil, bizimle omuz omuza bölgedeki teröristleri etkisiz hale getirmek, topraklarını terörist işgalinden kurtarmak için çalışıyor.”

‘RUSYA 34 BİN TERÖRİSTİN ÇIKTIĞI BİLGİSİNİ VERDİ’
Bakan Akar, Barış Pınarı Harekatı bölgesinin hem doğusundaki hem batısındaki alanlarda teröristlerin çıkarılması konusunda Ruslarla bir mutabakat muhtırası imzaladıklarına işaret etti. Akar, 34 bin civarında teröristin bölgeden çıktığı bilgisinin, Rusya tarafından kendilerine verildiğini bildirdi.

‘TANK DEĞİL TANK PALETİ ÜRETİLİYOR’
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun tank palet fabrikasıyla ilgili iddialarına da değinen Akar, “Burada sanki tank üretiliyormuş gibi yanlış bir algı var. Tank üretilmiyor, tank paleti üretiliyor” dedi ve şunları söyledi: “Tank üretimi ayrı bir teknoloji, ayrı bir yatırım. Bu firma aldıktan sonra 50 milyon dolar katkı sağlayacak fakat bunun dışında belki de bundan daha fazla, oradaki fabrikanın her aşamada ihtiyaca uygun modernizasyonunu sağlayacak. Biz bu şekilde baktığımızda, bunun ihtiyacımızı karşılayacak en akıllı, en mantıklı, en makul yol olduğunu değerlendiriyoruz.”