18 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

‘Cemaatçi olduğumu ilk Aydınlık yazdı’

Gazeteci Hrant Dink cinayetine ilişkin davada ifade veren tutuklu sanık Ali Fuat Yılmazer, ‘cemaatçi’ olduğu iddiasının ilk kez 2008 yılında Aydınlık dergisinde yazıldığını söyledi.

‘Cemaatçi olduğumu ilk Aydınlık yazdı’
A+ A-

İstihbarat Servisi

Gazeteci Hrant Dink cinayetine ilişkin davada ifade veren tutuklu sanık Ali Fuat Yılmazer, ‘cemaatçi’ olduğu iddiasının ilk kez 2008 yılında Aydınlık dergisinde yazıldığını söyledi. Aydınlık’ın Fetullahçı polisleri deşifre ettiği haberinin ‘kumpas’ olduğunu öne süren Yılmazer, kendisi hakkında söz konusu haber dışında bir iddia bulunmadığını savundu.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen, 2’si tutuklu 35 sanığın yargılandığı davada, eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in savunmasının alınmasına devam edildi.

FETÖ BAĞLANTISINA DELİL YOKMUŞ

Yılmazer, kendisinin FETÖ (Fetullahçı Terör Örgütü)’nün şifreli haberleşme programı ‘ByLock’ kullanmadığını ve adının da kullananlar arasında çıkmadığını söyledi. FETÖ ile bağlantısını ortaya çıkaran tek bir delil ve ilişki bulunmadığını öne süren Yılmazer, “Ben neye göre cemaatçi oldum? Bunun açıklanması gerekiyor” dedi.

AYDINLIK 57 KİŞİLİK LİSTE YAYINLADI’

“İlk cemaatçilik iddiası, Veli Küçük’ün 2008’de Ergenekon operasyonunda alınmasından sonra çıktı” diyen Yılmazer, Aydınlık’ı ‘kumpas’ kurmakla suçladı:

“2008’de operasyondan sonra Aydınlık dergisi cemaatçi olduklarını belirterek 57 kişilik bir liste yayımladı. O listede ismim yer aldı. Şikayet ettim. Soruşturma başlatıldı. Emniyet, ‘bizde böyle resmi bir evrak yok’ dedi. Aydınlık bu sahte evrakı kendisi hazırladı. Aydınlık’ın iftirası, tezgahı, kumpası dışında başka bir şey varsa söyleyin.”

Yılmazer, FETÖ’nün bir dönem kendi içinde ayrıştığını belirterek, “Geçmişte cemaatin önde gelen isimlerinden Hanefi Avcı, Sabri Uzun ile Kemalettin Özdemir kendi içinde ayrıştı. Geçmişin önde gelen isimleri, kendi içinde ayrışıp bugün başkalarına cemaatçi suçlaması yapıyor” iddiasında bulundu.

Yılmazer, Devrimci Karargah ve KCK ile ilgili o dönemde yaptıkları tespitleri anlatması halinde Türkiye’nin bunu kaldıramayacağını iddia ederek, elde ettikleri söz konusu tespitleri zamanında Başbakana da sunduklarını öne sürdü.

DARBEDE BATI’YI REFERANS GÖSTERDİ

15 Temmuz darbe girişiminin kırılma noktası olduğunu ifade eden Yılmazer, Batı’nın “Binlerce insan tutuklandı. Nasıl tespit ettiniz bu kadar delili?” diye sorduğunu belirtti. Yılmazer, Türk usulü bir delil toplamanın bulunduğunu öne sürerek, “Biz fişlemeci bir milletiz, derin devlet anlayışına sahibiz. Herkesle ilgili gerektiğinde kullanılmak üzere bilgiler toplanmıştır” dedi.

Son Dakika Haberleri