Türksüz ‘Türkçülük’

Çin düşmanlığı yapanlar, “Türkçülük” adına hareket ettiklerini söylüyorlar.
Öyle bir “Türkçülük” yapıyorlar ki, dünyada Türkçe konuşan halkların yaşadığı hiçbir devletle birleşme şansları yok.

TÜRKİYE
Türkiye’den başlayalım. Öncelikli sorun, vatanın bütünlüğü ve üretim ekonomisine geçmek. 
Vatanı bölen, ABD.
Borçlanma ekonomisini dayatan, yine ABD.
Türkiye, vatan bütünlüğünü sağlamak için de, üretim ekonomisine geçmek için de, Çin Halk Cumhuriyeti ile iyi ilişkiler geliştirmek zorunda. Türkiye’de iktidar sorumluluğu taşıyan herkes, bu tarihsel mecburiyeti anlamak durumundadır. Nitekim Türkiye tarihinin gördüğü en Amerikancı iktidarın başında bulunan Tayyip Erdoğan-Davutoğlu ikilisi dahi, Çin düşmanlığı kampanyasına karşı çıktılar.

KAZAKİSTAN, KIRGIZİSTAN, ÖZBEKİSTAN, TÜRKMENİSTAN VE AZERBAYCAN
Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan, Çin ile birlikte Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) içinde yer alıyorlar. Türkmenistan ise ŞİÖ’nün son Ufa toplantısına konuk olarak katıldı. Çin düşmanlığının Orta Asya’da geçerli olma şansı yok.
Azerbaycan da ŞİÖ yoluna girdi, son Ufa toplantısında “diyalog ortaklığı” statüsünü aldı. Azerbaycan’ın birinci sorunu, Dağlık Karabağ’ı işgalden kurtarmak ve ekonomisini geliştirmek. Çin ile iyi ilişkiler, Azerbaycan devleti ve halkı için de vazgeçilmez bir siyaset.

AVRASYA BİRLİĞİ
Türk dilli cumhuriyetler, toplam olarak bakarsak Çin ve Rusya ile çok sıkı ekonomik ve siyasal ilişkiler içindeler. 
Türkiye’nin dış ticaretteki ilk iki ortağı, Rusya ve Çin. Diğer Türk cumhuriyetleri de aynı durumdalar. 
Bugünkü dünya koşullarında, Rus, Türk, İran ve Çin devletleri ekseninde bir Avrasya Birliği oluşmaktadır. Süreç bu yöndedir. ABD de bu gidişi çok iyi görüyor ve Avrasya’da birleşme eğilimi içine giren devletlerin ve halkların arasında düşmanlık kışkırtmaya çalışıyor.

“TÜRKÇÜLÜK” ADINA AMERİKANCILIK
Çin düşmanlığı yapan sözde Türkçüler, Türk cumhuriyetleriyle birleşemiyorlar, ama ABD’nin aleti oluyorlar.
Dünya Türkleriyle birleşemeyen “Türkçüler”in Türkçülüğünden söz etmek ne kadar gerçekçi? Türksüz Türkçülük olur mu?
“Türkçülük” adına ABD planlarında rol üstlenenlerin kendilerine “Türkçü”den başka bir niteleme bulmaları gerekmez mi?