25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Üç ülke, üç seçim: NATO kafa NATO demokrasi!

Rafet Ballı

Rafet Ballı

Gazete Yazarı

A+ A-

Önce genel manzara:

Türkiye, Irak ve Suriye.

Üçü de seçime gidiyor.

Tarih sırasıyla gidelim.

Irak: Yarın (30 Nisan).

Suriye: 3 Haziran.

Türkiye: 10 Ağustos.

Irak’taki genel seçim.

Türkiye ve Suriye’de ise biliniyor.

Yeni cumhurbaşkanı seçilecek.

***

Irak cephesinde farklılık var.

Son iki seçimde partiler değil ittifaklar yarıştı.

Mezhep ve etnik temelli cepheler.

Bu seçimde durum değişik.

Ufak bazı ittifak grupları yine var.

Fakat, başlıca partiler ayrı listeler hazırladı.

Seçmenin karşısına parti kimliği ile çıktılar.

***

Böylece: Irak’ta bir test yapılacak.

Tek tek partilerin gerçek gücü.

Seçimlerin favorisi: El Hekim grubu.

Irak’ı nasıl bir hükümet bekliyor?

Yine milli koalisyon.

***

Irak’ın temel sorunu:

ABD işgal etti.

Ülkeyi etnik ve mezhep temelli parselledi.

Ama parçalı yapı sürüyor.

Çünkü: Farklılıkları aşan lider ve parti yok.

Aslında birçoğu birliğe vurgu yapıyor.

Başta Başbakan Nuri Maliki.

Fakat, partileri mezhep eksenli.

Yani: Irak’ın önce bu sorunu aşması gerekiyor.

***

Suriye Irak’tan şanslı.

Evet, ülke yakıldı yıkıldı.

Fakat temel bir farkı var.

Merkezi devlet yapısı ve ordusu ayakta.

***

Şam’dan karışık sinyaller geldi.

Prof. Dr. Mehmet Yuva Aydınlık’ta yazdı (27 Nisan).

İddiası şaşırtıcıydı:

Beşar Esad aday olmayabilir diyordu.

Prof. Yuva Şam Üniversitesi’nde görevli.

“İçeriden” konuşabilecek konumda.

***

Prof. Yuva’nın iddiası, heyecan yarattı.

Şam, stratejik bir siyaset hamlesi mi yapıyordu?

Fakat, Esad dün adaylığını açıkladı.

Yeminli karşıtları bile teslim eder.

Esad, seçimin mutlak favorisi.

Hele milyonlar devletsizlik nedir gördükten sonra.

Batının son dersi:

Ortadoğu halklarına devleti öğretti.

***

Batılı bazı hükümetler önceden açıkladı.

“Seçimi tanımayacağız.”

“Yıkacağız” demişlerdi.

Başaramadılar.

Başarabilecekleri yine sanılmıyor.

***

Görünen ve konuşulan:

ABD: İran’la doğrudan görüşmelere başladı.

Masada Suriye de var.

Suudi Arabistan: İran’la uzlaşmaya arayışında.

Dosyalardan biri de Suriye.

***

AKP hükümeti de: Suriye’de çıkış derdinde.

Tahran’a bu öneriyi götürdükleri biliniyor:

“Kısa bir ara dönem. Esad’sız... Sonra tekrar gelebilir.”

Erdoğan’ın hesabı:

Esad’ı gerçekten göndermek değil.

Sadece görüntüyü kurtarmak.

Biliyorlar.

Esad geri çekilse bile daha güçlü döner.

***

Gelelim “demokratik” Türkiye’deki seçime.

Üç aday var ortada:

Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Haşim Kılıç.

Üçü de İslamcı.

CHP ve MHP’nin sorunu büyük!

Hangisini tercih etseler?

Gül’ü mü, yoksa Kılıç’ı mı?

NATO kafa, NATO demokrasi!