26 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Üçüncü dünya savaşı çıkar mı?

Soner Polat

Soner Polat

Eski Yazar

A+ A-

Demokrat Parti Başkan adayı Hillary Clinton’ın 31 Ağustos 2016 günü “Amerikan Eski Muharipler Derneği Ulusal Kongresi’nde (The American Legion’s National Convention)” yaptığı konuşma tam bir panik havasını yansıtıyor. 2,5 milyon üyesi bulunan bu derneğin ABD saldırganlığının psikolojik üssü olması ayrı bir tartışma konusu. Clinton’ın şaşkınlık uyandıran kaba saba üslubuna hep birlikte göz atalım:

SAVAŞ ÇIĞIRTKANLIĞI

Dünyayı askeri yöntemlerle denetim altına almak ABD’nin hakkı ve sorumluluğudur. Askeri gücümü kullanarak ABD’yi dünyanın patronu yapacak, Uzak Doğu ve Avrupa’yı kontrol edeceğim. Gerektiğinde, dünya kamuoyunu hiç dikkate almadan tek taraflı askeri girişimlerde bulunacağım. Çin ve Rusya ABD için potansiyel tehdittir. Nükleer bir çatışma riski bulunsa bile bu ülkelere karşı adım atmaktan asla geri durmayacağım! Rus hackerlere ve bu ülkeden kaynaklanan siber saldırılara -Bu konuda henüz ispatlanmış bir saldırı yoktur!- kayıtsız kalmayacağım. Bunlara da diğer tecavüzler gibi, askeri, politik ve ekonomik önlemlerle karşılık vereceğim... Koltuğa oturduktan sonra yapacağım ilk iş ABD nükleer silahlarını denetlemek olacak. Nükleer bir harbe hazır olduğumuzdan emin olmalıyım!

ABD EŞİ BENZERİ OLMAYAN DEVLET!

Amerikalılar diğer uluslarla kıyaslanamayacak emsalsiz niteliklere sahiptir. Bu çerçevede askeri hazırlık durumunu en üst düzeye çıkaracağım. Bütün silah sistemlerini, harp vasıtalarını modernize edeceğim. Savunma yatırımlarına hız vereceğim. PENTAGON’un bütçesi artacak! Obama’nın aksine, Irak ve Afganistan’a yüz bin ilave Amerikan askeri göndereceğim. Obama askeri yöntemleri göz ardı ettiği için bizi büyük sorunlarla baş başa bıraktı. ABD dünyaya daha çok müdahale edecek! Rusya, Çin, İran ve Kuzey Kore’den kaynaklanan tehditlere karşılık vereceğim...

KAFAYI DUVARA MI ÇARPTI!

Cumhuriyetçi Parti, “Bayan Clinton’ın sağlık sorunları olduğunu öne sürerek bu haliyle Başkan olamayacağını” iddia ediyor. Sık sık baygınlık geçirmesini gerekçe gösteriyor. Tabii ki Clinton’ın sağlık durumunun ayrıntılarını bilemeyiz. Ama bu demeçleri sağlıklı bir ruh yapısına sahip olmadığını gösteriyor. Bu sözler biraz da, “Donald J. Trump’a nazaran kendisinin daha iyi Başkomutan!” olduğunu seçmenlere kanıtlama amacına yönelik olsa da, kantarın topuzu kaçmış gözüküyor... Bu kıyameti çağrıştıran sözlerinden hemen sonra emekli orgenerallerin destek açıklaması yapması planlı bir hareketi akla getiriyor...

ABD’DE NELER OLUYOR?

Giderek tükenen ve üst üste yenilgiler alan ABD rasyonaliteden uzaklaşıyor. Bu tür politikaları uygulayan ve ABD rüyasını resmen sona erdiren George Walker Bush’u (2001-2009) yerin dibine sokarak gönderdiler. Başkanlığının son günlerinde ABD televizyonlarında Bush’la alay eden programlar yapan komedyenler trilyoner oldu. İngiltere’de Bush’un ayak işlerini yapan Tony Blair’i hâkim karşısına çıkaracak dev rapor tamamlandı. Kerameti kendinden menkul NEOCON’lar (Yeni Muhafazakârlar) içeride ve dışarıda ABD’yi rezil etti. İyice tükenen bu ekip son bir çılgınlık için harekete geçti. Kendilerine maşa olarak Hillary Clinton’ı seçtiler...

SON TREN DE KAÇTI

ABD üretim ve rekabet yeteneğini kaybettiğinin farkında. 20 trilyon doların üzerinde borcu var. İç barış ip üzerinde yürüyen cambaz gibi. Zayıf bir rüzgâr bütün dengeleri alt üst edecek. Amerikan halkı yüzde 1’in altındaki küçük bir grubun her şeyi berbat ettiğini anladı ama henüz mücadele yöntemlerini öğrenemedi. ABD’nin sadece, kâğıt, para ve borsa oyunları ile nefes alan finans kapitali ile bütün dünyaya dayattığı dolar hâkimiyeti var.

Bu üretim dışı sanal unsurları devasa silahlı gücü ile ayakta tutuyor. Bu sağlıksız ve dengesiz durumu bir dünya savaşı ile sürdürebileceğini düşünüyorsa, şiddetle yanılıyor. Çünkü ilk kurşun atıldığı anda dolar ve karşılığı olan hisse senetleri, bonolar, banka cüzdanları sadece sobada odunu tutuşturacak kâğıt olarak işe yarar. ABD önceki dünya savaşlarında olduğu gibi savaşı finanse edecek kaynakları bulamaz. Öncelikle içeriden yıkılır.

Postmodern Hitler olmaya özenenlere karşı bütün dünya sadece insanlık için değil, gezegenimizin geleceği için de kenetlenmelidir...