25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Uluslararası Göçmenler Günü ve sürdürülebilir kalkınma amaçları

Melih Baş

Melih Baş

Gazete Yazarı

A+ A-

2000 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurul’unda 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü (UGG) olarak kabul edildi. Birbirinden ayrı ilerleyen müzakere süreçleri sonucunda “Güvenli, Sistemli ve Düzenli Göç için Küresel Mutabakat (Global Compact on Safe, Orderly and Regular Migration)” ve “Mülteciler Üzerine Küresel Mutabakat (Global Compact on Refugees)” başlıklı iki uluslararası belge Aralık 2018 tarihinde kabul edilmiştir.

Uluslararası Göçmenler Günü ve sürdürülebilir kalkınma amaçları - Resim: 1

2020 DÜNYA GÖÇ RAPORU

Uluslararası Göç Örgütü’nün (IMO) yayınladığı 2020 Dünya Göç Raporu’na göre dünyada herhangi bir nedenle göç eden ya da etmek zorunda bırakılan 272 milyon göçmen (dünya nüfusunun yüzde 3.5’i) bulunmaktadır. Bu 272 milyonun yüzde 52’sinin erkek, yüzde 74’ünün çalışma yaşında (20-64) olduğu belirtilmektedir. En yüksek sayıda göçveren ülke olarak Hindistan, göçalan ülke olarak ABD gözükmektedir.

Türkiye, komşu ülkelerde artan çatışma ve savaşlar nedeni ile farklı nedenlerle göç eden birçok kişiye evsahipliği yapmaktadır. 2020 yılı itibari ile Türkiye’de yaklaşık 5 milyondan fazla uluslararası göçmen bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği verilerine göre Türkiye yaklaşık 4 milyon mülteciyi barındırarak dünyada en fazla mülteciye evsahipliği yapan ülkedir. Sayıların artması ile ülkede yaşayan göçmen ve mültecilerin barınma, sağlık veya istihdam gibi haklara erişimi halk sağlığını etkileyen konular olarak güncelliğini korumaktadır.

GÖÇ EKONOMİSİ

Varsıl bir ülkede iyi ücretle iş düşünün uluslararası göç için çok güçlü bir itki olduğu açıktır. Birçok gelişmiş ülkede mevcut ücret düzeyi, yetenek eksikliği, nüfus yaşlanması vb nedenlerle göçmen işçilere gereksinim vardır. Göçmen işçiler varış ülkelerinde ücretlerde düşmeye, kimileri daha önceki göçmen olan işçilerde işsizliğin artmasına neden olabilmektedir. Göçmen işçilerin yetenekleri nedeniyle çoğu durumda mevcut yerli işçilere rakip olmak yerine onların tamamlayıcıları olmaktadırlar. Göçün riskleri ve maliyetleri nedeniyle çıkış ülkelerinde bunu karşılayabilecek orta katmanların daha çok göç ettikleri gözlenmektedir. İşgücündeki bu gelişim varış ülkesinde girişimciliği ve giderek ekonomik gelişmeyi olumlu etkileyebilmektedir. Velhasıl uluslararası göçün hem kaynak-çıkış hem de varış ülkelerinde (özellikle gelişmekte olan ülkelerde) olumlu etkiler yapabilmektedir.

2020 TEMASI

2020’de 18 Aralık UGG’nin teması ise “İnsan Hareketliliğini Yeniden Tasarlamak (Reimagining Human Mobility)” olarak belirlenmiş ve temaya özgü içerik şu şekilde açıklanmıştı: “Göç bir gereklilik değil, bir seçim olmalıdır. Herkes için güvenli ve onurlu bir göç taahhüdümüzü, bu önemli günde bir kez daha yeniden doğrulayalım.”

Birleşmiş Milletler Gn. Sekreteri Antonio Guterres’e göre, “bu tema ile göçmenler, hem çıkış hem de varış ülkelerinde kapsayıcılık ve dayanıklı toplumlar çerçevesinde desteklenerek Kovid-19 sürecinde ekonomiyi ateşlemeleri” sağlanabilir. Ancak, Kovid-19 nedeniyle en çok mağdur olan kesimlerden biri de göçmenlerdir. İşsizliğin, ayrımcılığın artması, kendi ülkelerine dönememeleri, insan ticareti ve yeni kölelik sömürüsüne maruz kalmalarının artması gibi hususlar karşısında uluslararası bir sorumluluk ve işbirliği gereksinimi ortadadır.

SONSÖZ

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA)’nın yaşamı belirleyici önemini artık sağır sultan bile duymuştur. SKA’ların içinde kimileri göç konusuyla yakın ilişkilidir. Göç ve SKA’lar ilişkisine bakıldığında BM Nüfus Fonu’nun (UNFPA)’nın çalışmalarında odağına aldıklarını anımsamak yerinde olacaktır: SKA 3: Sağlıklı Bireyler, SKA 5: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, SKA 10: Eşitsizliklerin Azaltılması, SKA 16: Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar, SKH 17: Hedefler için Ortaklıklar

Not: Kamuoyunda göçmen, sığınmacı, mülteci kavramları yanlışlıkla birbirine geçmektedir. Yasal bir tanımı olmayan göçmenlerin kimileri düzensiz göçmen, kimileri de kaçak göçmen olarak; henüz mülteci sıfatını kazanmamış göçmenler de sığınmacı olarak tanımlanıyor.