25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 23°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Uluslararası tabiat ana günü ve ekonomi

Melih Baş

Melih Baş

Gazete Yazarı

A+ A-

Her yıl 22 Nisan Uluslararası Tabiat Ana Günü (UTAG) olarak kutlanmaktadır. Tabiat ana kavramı birçok ülkenin kültüründe insanlarla diğer yaşayan canlılar ve çevre arasındaki karşılıklı bağımlılığı yansıtan ortak bir ifadedir. Diğer deyişle yeryüzü ve ekosistemleri evimizdir. Mevcut ve gelecekteki kuşakların iktisadî, toplumsal ve çevresel gereksinimleri arasında adaletli bir dengeyi sağlayabilmek için doğa ve yeryüzü ile uyumu geliştirmek sorumluluğuna sahip çıkmak gerekir.
UTAG kutlamasının anlamı her birimize yeryüzünün ve ekosistemin bize yaşamı ve bunun için gerekli maddeleri sağladığını anımsatmasıdır. UTAG aynı zamanda Birleşmiş Milletler 1992 Rio Zirvesi’nde imzalanan üç sözleşmeyle ortaya koyulan irade ile güvence altına alınan ve yukarıda belirtilen ortak sorumluluğun başarılması için de teşvik edicidir. Bu sözleşmeler biyolojik çeşitlilik, çölleşme ile mücadele ve iklim değişikliği çerçeve sözleşmeleriydi. Bunları kısaca anımsayalım.
1992 yılında uygulamaya konan Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (BMBÇS), doğal kaynakların korunmasına ve sürdürülebilir kullanımına yönelik küresel yüklenimlerinden birisidir. Biyolojik çeşitlilik bakımından Avrupa ve Ortadoğu’nun en varsıl ülkelerinden olan Türkiye maalesef değişik olumsuz etkenler nedeniyle biyolojik çeşitlilik yitimiyle karşı karşıyadır.
Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 1994 yılında yürürlüğe girmiştir. Özellikle Afrika’da olmak üzere ciddi kuraklık ve/veya çölleşmeden etkilenen ülkelerde sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmak için uygulanan etken eylemler aracılığıyla çölleşme ile savaşımı ve kuraklığın etkilerini azaltmayı amaçlamaktadır.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (BM-İDÇS) temel amacı, atmosferdeki sera gazı birikimlerini, iklim sistemi üzerindeki tehlikeli insan kaynaklı etkiyi önleyecek bir düzeyde tutmaktır. Söz konusu sözleşme genel olarak, küresel iklim dizgesinin korunması ve sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik ilkeleri, eylem stratejilerini ve yükümlülükleri düzenleyen, başka bir deyişle iklim rejiminin çatısını oluşturan ve oyunun kurallarını belirleyen bir sözleşme niteliği taşımaktadır.
UTG gezegenimizin iyilik hali ve onun desteklediği tüm yaşam olanaklarına yönelik tehditler hakkında kamuoyunda bir farkındalık yaratmak için bir fırsat sunmaktadır.

TABİAT ANA: EĞİTİM VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
İklim değişikliği küresel olarak sürdürülebilir gelişmeye yönelik en büyük tehdit olup, insan türünün sürdürülemez eylemlerinin neden olduğu ve gelecek kuşaklara dolaysız etkileri bulunan birçok dengesizlikten biridir. BM-İDÇS ve Paris Anlaşması iklim değişikliği konusunda tarafların eğitimden farkındalığa, katılımdan bilgi erişimine dek uluslararası işbirliğini desteklemektedir.
UTAG’ın 10. Yıldönümünde Genel Kurul’un Doğayla Uyum Hakkında 9. ‘Karşılıklı Diyalog’u bugün (22.4.2019) Birleşmiş Milletler Vesayet Konseyi’nde gerçekleştiriliyor. Karşılıklı Diyalog bağlamında iklim değişikliği konusunda acil mücadele eylemlerine yönelik kapsayıcı, eşitlikçi ve kaliteli bir eğitimin güvence altına alınması tartışılacak. Bu tartışma sürdürülebilir gelişme, yoksulluğun ortadan kaldırılması ve iklimsel adalet bağlamında yapılacak. Bilindiği üzere, yoksulluğun ortadan kaldırılması Birleşmiş Milletler tarafından Sürdürülebilir Gelişme Amaçları (SGA) olarak tanımlanan 17 başlıklı setin ilkidir (SGA 1). İklim değişikliğine karşı mücadele ise onüçüncü (SGA 13). Önümüzde 23 Eylül 2019’da gerçekleşecek bir İklim Eylem Zirvesi var. Bu zirvede Paris Anlaşması’nın taraflarının anlaşma hükümlerini uygulamaya geçirmeleri hızlandırılmaya çalışılacak.
Bunun için doğayla uyum içinde bir yaşam tarzının gerektiği açık elbette.

SONSÖZ
Doğayla uyum konusunu bir kitap salık verip, başka bir yazıya bırakalım. Tabiat anayı esirgeyin ki o da sizi esirgesin. Ne demişti Aşık Veysel: ....Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yârim kara topraktır...

Uluslararası tabiat ana günü ve ekonomi - Resim : 1